BERK MÜHÜRDAROĞLU
FOTOĞRAFLAR: ŞAFAK GÜVEN
İlk albümü “Merhaba”dan itibaren kendini hiç tekrarlamadı.. Daima yenilikçi bir sanat anlayışıyla, her daim başarı için çalıştı.. Yorumculuğundaki başarıyı sosyal sorumluluk projeleri ile taçlandırdı. 40. okulunu Denizli’de açtığı, 41. okulu Siirt’te inşaa etmek için kolları sıvadığı “Çocuklar Gülsün Diye” projesiyle çocuklara ve geleceğe umut oldu. Son olarak da, tüm Türkiye olarak yaraları sarmak için tek yürek olduğumuz İzmir depreminin ardından Ahbap Derneği kurucusu, şarkıcı Haluk Levent’in yardım hareketinde100 ailenin 1 aylık gıda ihtiyacını karşılayarak yüce gönlünü ortaya koydu. Hedeflediği zirve yolculuğunda oyunu her zaman kuralına göre oynadı. Aslında tam bir strateji insanı. İtibar yönetimini son derece başarıyla uygulamayı bilen bir kişilik. Asla sözü sakınmadı; sosyal medya aracılığı ile haklı tepkisini belirtmekten de hiç kaçınmadı.. Yaşama karşı toplumun yaralarını sarmayı bilen bir, iyi niyet elçisi..
Gülben Ergen.. Okurken sizi düşündürecek çok samimi ve içten, son derece keyifli bir söyleşide YeniBirlik okurları için bir araya geldik..
Nasıl bir çocukluk dönemi geçirdiniz?
Neşeli, yerinde duramayan, meraklı, süslü, yapıcı, mutlu bir çocuktum. Evimiz de aynı şekilde misafiri geleni gideni bol bir evdi. Okul yıllarımı da aynı renklilikte yaşadım.
“ADIM BENİ YANSITIYOR”
Bazı insanlar adıyla özdeşleşir. Gülben Ergen'i herkes yüzünde tatlı gülümsemeyle anımsar. Adınız iç ruhunuzu yansıtıyor mu?
Hem nasıl. Adımı çok seviyorum ve beni yansıttığını düşünüyorum.
Nasıl bir öğrenciydiniz?
Ne çok çalışkan ne tembel. Not ortalaması on üzerinden 7-7,5 olan, dersi derste dinleyen, öğretmenleri ile ilişkisi uyumlu bir öğrenciydim. Fazla süslü oluşumdan dolayı uyarı alırdım ama söz dinlerdim.
Diziler, Filmler, Konserler, TV Programcılığı, Dijital Medya, Kitap Yazarlığı, Gazete Yazarlığı, 10 parmağında 11 marifet olan bir insan devamlı çalışan ve üreten bir Gülben Ergen olmak desem gerisini nasıl tamamlarsınız?
Çalışmadan yaşamak benim hayat felsefeme uyumuyor. Yorgun uyumayı, bir değil bir sürü amaçla uyanmayı seviyorum. Kendi ayaklarının üzerinde duran, kararlarını kendi veren bir emekçi olmanın gerekliliği bu zaten. Armut piş ağzıma düş yok bu hayatta. Ekmek elden su gölden diye bir yaşamım hiç olmadı. İnanın olsa da istemezdim. Hay’dan gelen Hu’ya gidiyor.
“YERLİ ÜRETİME TUTKUNUM”
Kadın girişimciler hakkında neler düşünüyorsunuz?
Gururla izliyorum kadın girişimcilerimizin mücadelelerini. Tarlada, çiftlikte, evinde, sahada ekmeğini taştan çıkartan kadınlarımız var. Sosyal medya girişimcilerimize şahane bir mecra oldu. Ürünlerini anlatmak, sergilemek için. Bende seve seve destekliyorum. Yerli üretime zaten tutkunum.
“AYNI ŞEYLERİ YAPARAK, DEĞİŞİKLİK BEKLEMEK DELİLİKTİR”
Kadına yönelik şiddet konusunda sizin duyarlı olduğunuzu biliyoruz. Kadına yönelik, erkeğe yönelik kısaca insana yönelik şiddet konusunda düşüncelerinizi anlatabilir misiniz?
Kadının derdini kim nasıl anlatsın artık. Ağır çığlıklar atıyoruz yasaların düzenlenmesi için, bireysel silahsızlanmanın hoyratlığının son bulması için. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunu takip etmenizi öneririm. Röportaj yapmıştım ve inanılmaz etkilenmiştim anlattıklarına. Çığlığı duyulmayan o kadar hazin acılar var ki. Emine Bulut kızının gözlerinin önünde kocası tarafından bıçaklanarak öldürüldükten sonra ne değişti... Köpeğe öldürünceye kadar tecavüz edip, pişkin pişkin serbest bırakılan adamı sosyal medyada gündemden düşürmeyerek hapis cezası almasını sağladık binlerce insan. Çok üzgünüm ülkem adına. Ne oldu bizim değerlerimize, öz saygımıza, inançlarımıza. Einstein’in bir sözü var... “Aynı şeyleri yaparak değişiklik beklemek deliliktir”. Yasalar değişmezse, İstanbul Sözleşmesi imzalanmazsa bu sözü çok hatırlayacağız.
“KENDİNİ TEKRAR EDEN YENİLENMEYEN HER ŞEY VE HERKES SIRADANLAŞIR”
Gülben Ergen Marka olma konusunda bir marka. Kariyer yatırımcısı desek size çok doğru olur. Kariyer yolculuğunuzda seçtiğiniz şarkılar milyonlara ulaştı ve herkesin dillerine pelesenk olan şarkılar yorumladınız. Mesleğinize dünden bugüne nasıl yatırım yapıyorsunuz?
Meslek hayatım boyunca, hep mesleğimin gerekliliklerine yatırım yaptım. Sahneme, şarkılarıma, kostümlerime, sesime, fiziğime, okuduklarıma, izlediklerime. Gelişmeye tutkunum. Bir sene önceki gibi düşünmemeyi seviyorum. Bir önce yaptığım işi şimdi beğenmeyebiliyorum. İnsanın kendini pof poflaması bana göre bir duygu değil. Hiçbir şey aynı kalmıyor bu hayatta. Hele teknoloji aldı başını gitti. Kendini tekrar eden, yenilenmeyen her şey ve herkes sıradanlaşır.
Sezen Aksu desem... Sezen Aksu'nun yaşam yolculuğunuzdaki önemini anlatabilir misiniz?
Sadece bana has bir duygu değil bu inanın. Bu topraklarda yaşayan herkesin bir Sezen Aksu şarkısı vardır. Onun şarkılarıyla yeşerdik, solduk, büyüdük, devrildik. Ülkenin özüdür, sözüdür Sezen. Aramızda olmasa da içimize işlemiş, iliklerimizde yer etmiş sanatçılarımız vardır. Neşet Ustamız gibi, Kemal Sunal gibi, Adile Naşit Gibi, Kayahan gibi, Barış Manço gibi... Sezenim Aksum benim. Ne mutlu ki, tanışmak, çalışmak, onun gözlerinin içine baka baka şarkılar söylemek, bir nebzede olsa stüdyoda ona çıraklık etmeyi yaşadım. Çok sayıyor, çok seviyorum.
Kadın kelimesi size ne ifade ediyor?
Yorgunluk... İlk aklıma gelen kelime bu oldu nedense. Hep bir mücadele, hep bir hak arama hali...
Yeni bir kitap daha yazmayı düşünüyor musunuz?
Ah düşünmez miyim.. Hep soruluyor... Ama sırf düşünmekle kalıyorum sanırım. Bir türlü konsantre olamadım. Denemeler yapıyorum ama henüz içime sinen sayfalar çıkmadı. İlk kitabımın gördüğü ilgi o kadar güzeldi ki, ikincisi için sorumluluk yükledi bana. 100 bin tiraja ulaştı “Öğrendim ki” aslında çoğunlukla evde olduğumuz bu zaman diliminde sağlık kaygıları, haberler, önlemler derken geçen zamanda daha fazla yazabilirdim.
YARIN: “OKULLARIN HER BİRİ ÇINAR AĞAÇLARIMDIR”
