Sağlık 15.07.2020 06:30

Karasinek ve sivrisinek yoluyla Covid-19 virüsü bulaşabilir mi?

ESOGÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, deniz suyunun virüs yükünü seyreltmede etkili olabileceğini, yüksek sıcak ortamların hastalığı önlemediğini; sivrisinek ve karasineğin virüsü bulaştırmadığını söyledi.
Karasinek ve sivrisinek yoluyla Covid-19 virüsü bulaşabilir mi?

Koronavirüs salgının yaz aylarında da benzer seviyelerde devam ettiğini söyleyen Prof. Dr. Kartal, Covid-19'a neden olan virüsün, öncelikle enfekte bir kişi öksürdüğünde, hapşırdığında veya konuştuğunda oluşan damlacıklar yoluyla yayıldığını anlattı. Kirlenmiş bir yüzeye dokunup elleri yıkamadan önce göz, burun veya ağıza dokunarak da enfekte olunabaliceğini belirten Kartal, "Bulaş konusunda gündemin çevresel yüzeylere evrilmesi korunmada asıl faktör olan insandan insana bulaşı önleyecek tedbirlerin alınması konusunda bir gevşemeye yol açabilmektedir. Oysa virüsün farklı yüzeylerde bulunması tek başına bir anlam ifade etmemekte, aynı zamanda enfeksiyon oluşturma gücünü koruması, enfeksiyon oluşturabilecek sayıda olması gerekmektedir. Bu konuda ise maalesef bir veri bulunmamakta, yapılan çalışmalar deneysel ortam çalışmaların sonuçları olduğu için, gerçek yaşam durumlarını da doğrudan temsil etmemektedir. Hal böyle olunca çevresel ortamlarda virüsün şurada burada ne kadar canlı kaldığı öncelikli bir konu değildir. Öncelik insandan insana direkt bulaşın önlenmesi olmalıdır.” dedi.

Deniz tuzu, havuz kloru, hamam, sauna ortamı ve sinek

Prof. Dr. Kartal, asıl bulaşın insandan insana damlacık yolu ile geçtiğini belirterek yüksek sıcaklığın bu durumu tersine çevirmediğini kaydederek, “Hava ne kadar güneşli veya sıcak olursa olsun Covid-19'a yakalayabilirsiniz. Normal insan vücudu sıcaklığı, dış sıcaklığa veya hava durumuna bakılmaksızın 36.5 derece ile 37 derece arasında kalır. Virüsün insan vücudundaki süreci de değişmez. Bu nedenle kendinizi güneşe veya 25 dereceden daha yüksek sıcaklıklara, hamam, sauna gibi maruz bırakmak da korona virüs hastalığını önlememektedir.” diye kaydetti.

Deniz ve havuz ortamlarını da değerlendiren Prof. Dr. Kartal ifadelerine şöyle devam etti:

“Covid-19‘un deniz suyunda hayatta kalmasına ilişkin veri yoktur, ancak deniz suyunun seyreltmesine bağlı olarak viral yükün azaltılmasına katkıda bulunacağı açıktır. Ayrıca deniz tuzunun diğer benzer virüslerde olduğu gibi viral inaktivasyona katkıda bulunabileceği söylenebilir. Yüzme havuzlarında ise klor uyulanımı gibi viral inhibitörlerin varlığı uygun konsantrasyonda ve aralıklarda yapılmış olması kaydı ile sadece havuz suyu aspirasyonu ile virüs bulaşını önleyebilir. Plajdaki havuzdaki ya da havuz kenarında bulunan bir insandan yakın temas ile bulaşı önleyebilmesi beklenmez. Ayrıca mevsim itibarı ile merak edilen konu Covid-19’un sivrisinek ya da karasineklerle taşınabileceği konusudur. Bugüne kadar karasinek, sivrisinek yoluyla bulaşan Covid-19 virüsünün olduğunu gösteren hiçbir kanıt veya bilgi yoktur.”

Virüs bulaşına engel olabilecek bir gıda, vitamin kürü ya da bir ilacın bulunmadığını belirten Prof. Dr. Kartal, açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı:
“Korunma anlamında pandeminin başında ne söylendi ise hala tek geçerli olan, insanlarla teması bir şekilde önlemektir. Çünkü devlet hangi tedbiri alırsa alsın uyum yine kişiye kalıyor. Bir insana diğerlerinin sağlığını korumada ciddi rol düşmektedir. Bunun için bir yakınımızı kaybetmemiz ya da maddi bir ceza ödememiz de gerekmiyor. Şu an için birbirimizi korumak insani bir görevimizdir. Hasta olan ya da virüs bulaştığı saptanmış kişiler izole olmaları gerektiği için onlardan korunmak bir ölçüde mümkün olmaktadır. Fakat hasta olmayan ama virüsü taşıyan binlerce insan etrafımızda bulunabilmektedir. Bir havuz kenarında, bir restoranda, markette ya da pazarda yakınımızda olabilirler. Evde kalmak en iyisi olmakla birlikte zorunlu durumlarda; en azından toplu bulunmaktan kaçınılmalı, mutlaka maske takmak koşulu ile en az 1 metre uzak kalınmalıdır. Ev dışında herhangi bir yüzeye temas etmiş eller ile gözlere, ağza ve buruna dokunmaktan kaçınılmalıdır. El hijyeni sık sık ve gerektiği gibi sağlanmalıdır.”