Vakıf Katılım web
Röportaj 05.04.2022 12:14

'Kadın yönetmenlere uluslararası bir alan açıyoruz'

Bu yıl 5'incisi düzenlenen ve her yıl daha da güçlenen Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali'nin direktörü Gülten Taranç, festivali değerlendirdi.
'Kadın yönetmenlere uluslararası bir alan açıyoruz'

SEMA SEZEN

Festival kapsamında 28 ülkeden 98 filmin gösterimi yapıldı. Kadın Yönetmenler Derneği’nin düzenlemiş olduğu İzmir Belediyesi’nin katkılarıyla Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gerçekleşen festivalin açılış töreninde Gülten Taranç, kendi besteleriyle sahneye çıktı. Taranç, festivalin bugününü, yarınını ve sanat yaşamıyla ilgili planlarını anlattı.

*Kadın Yönetmenler Festival direktörü olarak bu yılki festival hakkında neler söylersiniz?
Gerçekten uzun süre sonra bir araya gelmek hepimize çok iyi geldi… Festivalimizin en büyük amacı insanların bir araya gelmesi ve yeni dostlukların ve iş birliklerinin sağlanması, bu noktada çevrimiçi bir festival yapmış biri olarak söyleye bilirim ki hem bir araya gelmek hem de filmleri sinemada izlemek bambaşka bir duygu…

*Festival git gide katlanarak büyüyor. Bunu her yıl daha da ileriye taşımayı nasıl başarıyorsunuz?
Sanıyorum bir ihtiyaçtan kaynaklı olmamızla bağlantılı bir büyüme ivmemiz var. İlk başladığımız 2018 yılında bir takım hedefler koymuştuk kendimize; yaklaşık 22 maddeyi tamamladık bu yıl, çünkü kameranın arkasından geldiğimiz için ihtiyacın neye yönelik olduğunu biliyoruz. Bu bağlamda da en çok uluslararası iş birliklerimizi gerçekleştirirken zorlanmadık. Kadın yönetmenlere hem Türkiye’de hem uluslararası bir alan açıyoruz ve bu çok organik bir şekilde ilerliyor.

*Geçen yılki festivalden değişik olarak bu yıl ne yaptınız?
52 film dünyada, 70 film Türkiye’de ilk kez gösterildi. Yepyeni, hiç gösterilmemiş filmleri Türkiye’de göstermekten mutluluk duyuyoruz. 6-7-8 Mart’ta Tire’de gösterilerimiz ve kapanışımız düzenlendi. 3.Segment bir festival olduk, geçen yıl East Anglia Üniversitesi ile başlatmış olduğumuz işbirliğimiz bu yılda devam etti. Ayrıca ECU Avrupa Bağımsız Filmler Festivali ve Porto Femme Film Festivali ile ortak olduk. Raindance Film Festivali ve Women Rights Night ile işbirliğimiz başladı. Ulusal filmleri, uluslararası festivallere ulaştırmak adına başlattığımız bu iş birlikleri sayesinde ulusal kategoride ödül alan filmler, bu festivallere filmlerini ücretsiz olarak gönderebilme hakkı elde etti. Bir de bu yıl SİYAD Jürisi kuruldu, bu da bizim için çok önemli bir gelişme, festival jürisinin yanı sıra artık SİYAD Jürisi kendi kriterleri ile değerlendirmelerini gerçekleştirdi. Bir de bu yıla özel sayı hakemli dergi çıkacak festivalimize özel olarak.

*Erkek yönetmenler için ödül kategorisi koymayı düşünür müsünüz önümüzdeki yıllarda?
Bununla ilgili pek yakında Kadın Yönetmenler Derneği olarak süprizlerimiz var.

"Sahne bana çok iyi geliyor"

*Festival açılışında kendi bestelediğiniz şarkıların da bulunduğu bir konser verdiniz, nasıl geçti?
Gerçekten 10 gün boyunca ayaklarımın yerden kesildiği nadir anlardan biridir. Sahne bana çok iyi geliyor. Ahmed Adnan Saygun Merkezi’nde şarkılarımı söylemek ilk açıldığı günden beri hayalimdi… Hep çekime gittiğim bir mekandır, akustiği çok iyi ve böyle bir deneyim yaşadığım için çok mutluyum. Ege Üniversitesi DTMK’dan Hasan Ali Dağlı ve Serdar Kastelli ile çalmak çok gurur vericiydi. Festival direktörlerinin sahneye çıkması pek alışılagelmiş değil farkındayım ancak festivalimizin farkı buradan geliyor, bağımsız sanat üretiminin içinden geliyorum ve tabi ki müziğimi sergilemekte bir sakınca görmüyorum.

*Hem müzik hem festival yoğunluğu.. Bu kadar karpuzu bir arada taşımak zor olmuyor mu?
Zor tabii ama müzik yapmaya devam etmesem hayattan kopuyorum zaten ekstra bir çaba harcamıyorum içimden geliyor.

*Festival destekleri nasıl?
Festivalimizin en büyük destekçisi İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kültür Sanat Dairesi ile birlikte üç yıldır bu festivali büyütmek adına büyük emekler verdik hep beraber. Bu yıl Tire Belediyesi ile de dolu dolu üç gün geçirdik, hem film gösterimleri hem atölyeler gerçekleştirdik hem de yönetmenlerin Tire’yi tanıması adına güzel bir başlangıç oldu. Ege Üniversitesi DTMK ve Mütercüm Tercümanlık bölümleriyle işbirliklerimiz oldu, East Anglia Üniversitesi de bu yılki iş birlikçilerimizden. Onun dışında bu yıl Fongogo Kampanyamızı başarı ile tamamladık. Smyrna Boyoz, Çaykur, Amerkan Foods, Smart Juice ve Kula Maden Sodaları bizlere sahada dağıtabileceğimiz ürünler gönderdi yine Atakent Innerwheel Kulübü çantalarımıza sponsor oldu. Bu yıl çok zor bir zamanda destek bulmaktan dolayı ayrıca mutluyuz. Gündemimizde savaş varken böyle bir organizasyonda emeği geçen ve destek olan herkese sonsuz teşekkür ederiz..