Kırklareli 01.01.2021 15:33

Kadın temizlik işçileri ekmek parası için şafak vakti mesaiye başlıyor

Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde belediyede görevli kadın temizlik işçileri, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) rağmen sabahın ilk ışıklarıyla başladıkları çalışmalarını büyük bir özveriyle yerine getiriyor.
Kadın temizlik işçileri ekmek parası için şafak vakti mesaiye başlıyor

Lüleburgaz Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğünde görevli yaklaşık 40 kadın temizlik işçisi, şafak vakti ay ışığı ve sokak lambalarının aydınlattığı caddelerde başlayıp gündüz saatlerinde devam eden mesailerinde yağmur çamur, kar kış demeden süpürge ve küreklerle cadde ve sokakları temizliyor. 

Kadınlar, Kovid-19 salgınına rağmen görevlerini bir an olsun aksatmadan sürdürüyor. Sabah caddelerde hareketlilik yaşanmadan vatandaşa "Temiz bir ilçe" sunulması amacıyla mesaiye erken başlatılan işçiler, saat 16.00'da çalışmalarını tamamlıyor.

Lüleburgaz ilçesinde 42 yaşındaki Gönül Karataş da bu işçilerden biri. Gün aydınlanmadan iki çocuğunu geride bırakarak işini yapmak üzere yola koyulan Karataş, süpürge ve küreğini almak üzere gittiği şantiyede hazırlıklarını yapıp görevine başlıyor.

Sorumluluğundaki cadde ve sokakları soğuk havaya rağmen temizlemek için zamanla yarışan Karataş, zaman zaman seslendirdiği şarkılarla mesaisine neşe katıyor.

Karataş, mola vaktinde soğuk havada direncini kaybetmemek için sıcak bir bardak çay içiyor, öğlen paydosunda evine giderek ailesiyle yemek yiyor. Öğle arasının ardından Karataş, yeniden işinin başına dönüyor.

"Sabah çocuklardan ayrılmak çok zor geliyor"

Karataş, işini severek yaptığını ve aile bütçesine katkı sağladığı için mutlu olduğunu söyledi.

Her sabah dua ederek evinden ayrıldığını, cadde ve sokakları ay ışığında temizlemeye başladığını anlatan Karataş, "Sabah çocuklardan ayrılmak çok zor geliyor. İşimi severek yapıyorum ama ayrılmak zor işte." dedi.

Karataş, iş yerine geldikten sonra önce süpürge, kürek ve araba bakımını yaptıklarını, sonra mıntıkaya çıkarak temizliğe başladıklarını dile getirdi.

 Özellikle kışın çalışırken soğuk havada zorlandıklarını vurgulayan Karataş, şöyle konuştu:

"Bunun yağmuru, karı, soğuk havası ve güneşi var çünkü sokaklarda çalışıyoruz. Çok üşüdüğümüz zaman bazen çay içiyoruz, bazen dinleniyoruz. Sabahları ağzımızdan duman çıkıyor, yeri geliyor elleriniz tutmuyor, üzerinize kar yağıyor. Çoluk çocuğum, ailem için bazı şeyleri yapmam gerekiyor. En büyük hayalim bir evimin olması çünkü arkamda çocuklarım var. Biz çok çektik onlar çekmesinler. Bize kimseden bir şey kalmadı. Ben o yüzden çocuklarıma bir şeyler bırakabilmek istiyorum. Bu kadar zorluğu çocuklarım için çekiyorum. Allah izin verirse işime devam edeceğim."

 "Kullandığınız maskeleri yere atmayın" uyarısı

Karataş, işini severek yaptığı için tüm zorluklarına da katlanabildiğini ifade etti.

Vatandaşların Kovid-19 ile mücadelede kullandıkları maskeleri yere attıkları için sıkıntı yaşadıklarını aktaran Karataş, bu davranıştan vazgeçilmesini istedi.

Karataş, hastalığın kendilerine de bulaşmasından korktuklarının altını çizerek, "Rabbim herkese yardımcı olsun. Vatandaşlarımızın bazıları maskelerini konteynerlere atacağına yere atıyor. Bazı yerlere süpürge girmiyor, elimizle maske topluyoruz. Herkes biraz daha dikkatli olmalı. Bu virüs gözle görünen bir şey değil ki. Virüs çoluk çocuğa da geçiyor. Herkes çoluk çocuğuna ekmek götürebilmek için para kazanıyor. Herkese günah. Kendinizi düşünmüyorsanız bizleri düşünün." ifadelerini kullandı.