Röportaj 06.09.2020 07:30 Güncelleme: 05.09.2020 23:00

İstanbul Boğazı'nın Siyah İncisi LE VAPEUR MAGIQUE 

İstanbul'un eşsiz güzelliklerinin yaşandığı en nadide yerlerden biri olan İstanbul Boğazı'nda "Sihirli Bir Gezi" ye hazır mısınız?
İstanbul Boğazı'nın Siyah İncisi LE VAPEUR MAGIQUE 

Berk MÜHÜRDAROĞLU

Demir alıp Le Vapeur Magique ile İstanbul boğazının eşsiz güzelliğinde dolaşırken şu söz aklıma geldi. 1804'ten 1814'e kadar Fransa İmparatorluğu yapmış Napolyon Bonapart bir gün "Dünya tek bir ülke olsaydı başkenti İstanbul olurdu”. Le Vapeur Magique Yetkilisi Brand Suite Ajans Başkanı Bülent Fidan ile gerçekleştirdiğim keyif dolu röportajımıza başlayalım. 

 Le Vapeur Magique isim hikâyesini anlatabilir misiniz?

 Tarihimizde İstanbul Boğazı’nda ilk insan gücü olmadan yüzen deniz aracı 1827’de, Sultan II. Mahmut döneminde satın alınan gemidir ve “vapur” tarihi de bununla başlar. O dönem bu gemiler buhar gücü ile çalışan sisteme sahipti ve yol alırken dumanları Boğaziçi’nde gökyüzüne yükselirdi. Fransız etkisi olan bir dönemdi ve halk gemiye bir araç olarak belirlenen “bateau à vapeur”, yani buharlı gemi sözü yerine bunu kısaltıp sadece “vapur” dedi. Aynı durum Fransızcada da yaşanmıştı. Bu üstünde yüzen buharla hareket eden gemi, vapur olarak adlandırıldı ve Şirketi Hayriye (bugünkü Şehir Hatları) işletmesi kurularak Sultan’ın gemisi olması yerine, yenileri de alınarak o dönem İstanbul halkına hediye edilmiş oldu. Gemimizin adındaki Fransızca kaynak buradan geliyor. Turistlere yönelik bir oryantal duyguyu yaşatmak için (özellikle Avrupa ve Kuzey ülkelerine) marka adı olarak Le Vapeur Magique adını uygun gördük. Bu arada çok sorulan bir soru var. Baştaki cinsiyet belirten ek, Fransızca Le mi, yoksa La mı olmalı diye… Fransızcada gemi nesne olarak erkek, buhar dişi. Adımızı koyduğumuz nesne ise “buhar” değil, “gemi” olduğu için “Le” ekini kullanıyoruz. Sizlerin aracılığı ile bu konuyu buradan da vapur severlere tekrar aktarmış olalım.

 Şehit Adem Yavuz Vapurunun hikâyesi nedir? 

 Her şehidimiz gibi Adem Yavuz da çok kıymetli. Gemi seferden ayrılıp emekli olduğunda bu isim unutulacaktı. Geminin yeniden inşaatı sırasında unutulmaması için hemen geminin içine, gemiye binenlere Şehit Adem Yavuz’u anlatan plaketler yaptık. Böylece Şehit Adem Yavuz’un anısını sürekli yaşatmaya başladık. Adem Yavuz Kıbrıs Barış Harekatı döneminde Kıbrıs çıkartması sırasında yaşamını bizlere haber ulaştırmak adına yitiren çok kıymetli bir gazetecimiz. Tüm şehitlerimizi ve gemimizin isim babasını saygı ve rahmetle tekrar anıyoruz.

 Bu vapuru boğazın sularına armağan etme fikri nasıl doğdu? 

 Şehir Hatları belli bir hizmet süresi dolan, tasarım ve yolcu kapasitesi ile ilgili durumlarda artık ihtiyaca verimli şekilde cevap veremeyen gemileri tekrar geri dönüşüm için parçalara ayrılacak şekilde denizden alıyor. Gemimiz de bu durumdaydı. Geminin yatırımcıları denizde, İstanbul’a ve turizme katkı sağlayacak bir arayıştaydılar ve yolları bu gemiyle birleşti. Yalnız gemi alındıktan sonra hemen tekrar sulara dönmedi. Tabiri caizse gemi neredeyse sıfırdan yeniden yapıldı. Tüm aksamı yenilendi ve sağlıklı bir şekilde tekrar Boğaziçi sularına konuldu. Le Vapeur Magique, bu dönüşümü marka tasarım ajansı “Brand Suite İstanbul” ile yaşadı. Tasarım ve markalama konusunda uzman olan Brand Suite İstanbul halen gemimize marka ve tasarım alanında hizmet vermeyi sürdürüyor. Geminin iç mimari tasarımları Brand Suite İstanbul ve Emre Doğ mimarlığa ait. Gemi içinde kıyafetler ve belli alanlar moda tasarımcısı Nej imzasını taşıyor. Vitray tasarımları ve uygulamaları İdil Dülgar’a ait. Le Vapeur Magique içindeki üç boyutlu tablo tasarımları Türkiye ve dünyaca ünlü sahne dekor tasarımcısı Hakan Dündar tarafından tasarlandı ve uygulaması yönetildi. Geminin genel küratörlüğünü ise hepsini bir çatı altında toplayarak, Brand Suite İstanbul Ajans Başkanı olarak ben yürüttüm.

 Art Deko tasarımı Le Vapeur Magique dekorasyonundan bahsedebilir misiniz? 

 Art Deko, 1800’leri sonu ve 1900’lerin başındaki çok süslemeli, oyunlu olan “Art nouveau”ya tepki olarak, 1920’lerde kendini en çok gösteren mimari ve tasarım akımı. İstanbul Vapuru’nun 200 yıla yaklaşan serüvenininde başlangıçtan adını, 20. yüzyıldan da sanat akımını aldık. Art deko siyah ağırlıklı, altın ve gümüş varaklarla kendini bezeyen, tamamen geometrik desenlerin konstrüksiyon, vitraylar, turkuaz ve benzer tonlarla desteklenen objelerden oluşan, ağırlığını da demir görseline çok sık yükleyen bir akım. Geminin tarzı, siyah oluşu, altın varaklar ve diğer unsurlar Art Deko’nun yeniden yorumlanmış halidir.

 Le Vapeur Magique neyi amaçlıyor? 

 Le Vapeur Magique, İstanbul’da alternatif bir ziyaret, turizm merkezi, kurumsal toplantı, iş dünyası sunum mekânı, yeme içmeye bir tazelik ve aslında çok az kullanılan Boğaziçi’nde “farklı ve güzel şeyler olabilir” hissini vermeyi amaçlıyor. Aynı zamanda bir kültür ve sanat merkezi.

 "İSTANBUL'U TAM ORTASINDA YAŞATMAK”

 Çizdiği ve hedeflediği misyon nedir? 

 Temel sunduğu misyon İstanbul’a gelen turistlere İstanbul’u nezih bir ortamda, Boğaziçi’nden anlatmak, göstermek, yaşatmak. Böylece turistlere ve hala Boğaziçi’ni denizden gezmeyen vatandaşlarımıza İstanbul’u tam ortasında yaşatmak.

 Unutulan değerleri sahiplenen bir vapur mu?

 Evet. Le Vapeur Magique dediğim gibi aynı zamanda bir kültür mekânı. Burada her hafta planlanan turlarda İstanbul tarihi, yalıların mimarisi, İstanbul’un bitki örtüsü gibi konular, uzmanları tarafından tur boyunca aktarılıyor. Le Vapeur Magique’in alt katında da bir gemi konferans düzeneği var ve tarihle, geleneksel sanatlarla ilgili atölyeler unutulan değerleri gün ışığına çıkarmak üzere düzenleniyor.

 Hizmetinden bahsedebilir misiniz?

 Le Vapeur Magique, Sarayburnu Limanı’nda demirli olarak ve günün belli saatlerinde de (hafta içi ve hafta sonu değişiyor) Boğaziçi turu ile gemide kahvaltı, öğle ve akşam yemekleri (Antakya Mutfağı), turlarda tarih ve kültür söyleşileri, selfie müze bölümü, kültür ve sanat söyleşileri, iş dünyası için özel bir toplantı salonu, marka ve kurum basın lansman düzeneği, konferans salonu, özel gün kiralamaları üzerine gelişebilen hizmetler hala devam edenler.

 SANAT HAREKETİ MERKEZİ

 Dünyaca ünlü sanat eserlerinin 3 boyutlu halleri müze vapurun içinde. Bu sanat eserlerinden bahsedebilir misiniz? 

Art Deko öncesi ve sonrası tüm sanatseverlerin dikkatini çeken belli tabloları üç boyutlu hale getirerek insanların o eserleri daha iyi algılaması, o eserlerin içlerine girerek o eserle bütünleşmeleri ve Le Vapeur Magique’ten ayrılırken o tablonun içinde çektirdiği anı fotoğrafıyla yeni bir duyguya kavuşması bizleri mutlu ediyor. Van Gogh’dan Leonardo Davinci’ye, Osman Hamdi Bey’den Bellini’ye önemli ressamların eserleri gemide yer alıyor. Bu eserler dönem dönem değişecek. Bu nedenle sürekli olarak bir sanat hareketi yaşayacağız.

 Le Vapeur Magique iş dünyası için de hizmet veriyor. Açıklayabilir misiniz? 

 Le Vapeur Magique hem demirli haldeyken hem de seyir halindeyken özel küçük-büyük iş toplantılarına ev sahipliği yapıyor. Bunun için düzenlenmiş bir sistemimiz bulunuyor. Hizmet elemanlarımızda tutun otopark-vale, toplantı kayıt sistemi, toplantı salonunun ses, ışık, yeme, içme, güvenlik her türlü ihtiyaçlara uygun olarak, daha geminin inşası sırasında planlanmış bir yapısı var. Özellikle iş dünyasının yurt dışından gelen konuklarını ağırlarken yaşadıkları ve yaşattıkları deneyimi aslında onlardan dinlemek daha keyifli olurdu.

 Ve Le Vapeur Magique 'in menüsünden bahsedebilir misiniz? 

 Le Vapeur Magique bir Akdeniz mutfağı olan Antakya mutfağından oluşuyor. Şu anda Boğaziçi’nde tüm güvenlik, sağlık ve hijyen önlemleri alınmış olan gemide, yemek yapma sistemi Le Vapeur Magique’te. Diğer tüm gemilerde yeme içme dışarıdan sağlanıyor.

Antakya mutfağı hemen hemen tüm Türk lezzetlerinin bir özeti olması, sağlıklı ve hafif içeriği, özellikle de yaptırdığımız araştırma ile yabancı turistlerin reddetmeyeceği ve çok beğendikleri bir mutfak olması nedeniyle seçildi. Antakyalı şefimiz Mehmet Eskiocak ve ekibi yolculara unutamayacakları bir kahvaltı ve yemekler sunuyorlar. Kahvaltının ayrıcalığında serpme kategorisinde sıcakların ve özel günlük Antakya lezzetlerinin etkisi büyük. Gemide ayrıca kahve lezzeti de önemli. Baristalarımız bu konuda dünya kahveleriyle sohbetlere keyif katıyorlar. Yeme içme konusunda son olarak, tüm malzemelerin taze olarak Antakya’dan getirildiğini, özellikle bazı malzemelerin Antakyalı ev kadınlarını ekonomik olarak güçlendirme, sosyal sorumluluğunda kontrollü üretimle ve geleneksel yöntemlerle yaptırılıp alındığını da belirtelim.

 “AMAÇ İSTANBUL SİMGELERİNDEN BİRİ OLMAK” 

 İstanbul için vermek isteğiniz mesaj nedir? 

 İstanbul’un tam ortasında, Kız Kulesi’ne, Galata Kulesi’ne karşı, Osmanlı Hanedanlığının sarayı olan Topkapı Sarayı’nın hemen altında yer almak onur verici. Amacımız İstanbul’un simgelerinden biri olmak.

 Ve Türkiye'ye bu özel vapurla vermek istediğiniz mesaj nedir? 

 Bu projeler gerçekten kolay oluşmuyor. Yüzlerce kişi projede yer aldı. Yatırımcılar inanılmaz bir özveride bulundular. İstanbul’a kazandırılan bu değerlerin tek kalması doğru olmaz. Buna benzer çok sayıda proje üretilmeli. Biz bu konuda öncü olduğumuzu düşünüyoruz. Bu tür yatırım yapmak isteyenler bizlerle bir araya gelebilirler, seve seve ve içtenlikle yollarında ilerlemeleri için tüm deneyimlerimizi paylaşırız.

 Dünyayı etkisine alan Kovid 19 sürecinde Le Vapeur Magique nasıl yaşanıyor?

 Sağlık Bakanlığı, Şehir Hatları ve turizm işletme yönetmelikleri sıkı şekilde takip edilerek uygulanıyor. Kendi gemi doktorumuz ve sağlık ekibimiz, sürekli alarmda. Sosyal mesafe ve diğer konularda tüm kurallar yerine getirildi. Şu anda bu kurallar nedeniyle gemi her gün belli saatlerde dezenfekte ediliyor. Yolcu sayısı, oturma ve gemi içinde gezme kuralları tam olarak uygulanıyor. Adeta yüzen bir hijyen gemiyiz. Tüm ilgilenen İstanbul sevdalılarını güvenli bir ortamda ağırlamaktan mutluyuz.