Ekonomi 23.09.2021 07:00

İklim pandemisine karşı Paris Anlaşması: BU KEZ AŞI BİZİZ

İklim değişikliğinin etkileri her geçen gün daha da sık görülüyor. Türkiye de bu küresel sorunla mücadele için Paris İklim Anlaşması'nı onaylayacak.
İklim pandemisine karşı Paris Anlaşması: BU KEZ AŞI BİZİZ

İklim değişikliğinin etkileri her geçen gün daha da sık görülüyor. Türkiye de bu küresel sorunla mücadele için Paris İklim Anlaşması'nı onaylayacak.

Peki, anlaşmanın ayrıntıları neler, uzmanlar bu kararı nasıl yorumluyor? Detaylar haberimizde.

Asya ve Avrupa’da seller, Uzak Doğu ve Amerika’da kasırgalar, Afrika’da kuraklık,
Avustralya, ABD, Sibirya ve Kanada’da önü alınamayan yangınlar…

İklim değişikliğinin etkileri her geçen gün daha da sık görülüyor, İngiltere’nin Glasgow kentinde yapılacak Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı öncesinde, New York’ta bulunan liderler küresel ısınmaya dikkat çekti.

Türkiye de anlaşmayı onaylayacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM 76. Genel Kurulu'na hitabında, Paris İklim Anlaşması'nın önümüzdeki ay Meclis'in onayına sunulacağını açıkladı.

"Paris İklim Anlaşması'nı, yapıcı adımlara uygun şekilde ve ulusal katkı beyanımız çerçevesinde, önümüzdeki ay Meclisimizin onayına sunmayı planlıyoruz."

1 Ekim'de başlayacak yeni yasama döneminin önceliklerinden biri de Paris İklim Anlaşması olacak. Kanun teklifi haline getirilecek anlaşma önce İhtisas Komisyonunda masaya yatırılacak.

Komisyonun ardından son sözü Meclis Genel Kurulu söyleyecek. Milletvekillerinin kabul etmesi halinde Türkiye, anlaşmanın tarafı haline gelecek.

Paris Anlaşması'nın hedefleri neler?

12 Aralık 2015'te, 195 ülke tehlikeli boyutlara ulaşan küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle mücadele için Paris İklim Anlaşması'nı kabul etti.

Yasal bağlayıcılığı olan ilk evrensel anlaşma, 22 Nisan 2016'da imzaya açıldı. 55 ülkenin onayının ardından 4 Kasım 2016'da da yürürlüğe girdi.

Anlaşmada küresel sıcaklık artışının yüzyıl sonuna kadar 2 santigrat derecenin altında tutulması hedefleniyor.

Ayrıca, dünya genelinde karbon salınımının 2030'a kadar yüzde 50 azaltılması amaçlanıyor. 2050 yılına kadar ise sıfıra indirilmesi Paris İklim Anlaşması'nın hedefleri arasında.

"Tüm ülkelerin üzerine düşenleri yapması gerekiyor"

İstanbul Üniversitesi Coğrafya Bölüm Başkanı İklim Bilimci Prof. Dr. Barbaros Gönençgil, Paris İklim Anlaşması'nı TRT Haber'de değerlendirdi.

Gönençgil, Türkiye'nin anlaşmayı onaylamasını son derece olumlu bulduğunu söyleyerek, "Bu anlaşma, dünyanın neredeyse bütün ülkelerini kapsayan bir anlaşma haline geldi. Son yıllarda özellikle gördük ki bu işin şakaya gelir bir tarafı yok, bir şeyler yapılması lazım. Tüm ülkelerin üzerine düşenleri yapması gerekiyor" dedi.

"Kimsenin 'Ben güçlüyüm, fatura ödemem' deme hakkı yok"

Türkiye'nin sözleşme imzaya açıldığında imzaladığı ancak henüz Meclis'in onayından geçmediği bilgisini veren Gönençgil, "İklim değişikliği, insan etkisiyle birlikte daha da yoğunlaşan durum aslında bir çevre sorunu. Bunu belki de bir pandemi olarak değerlendirmek mümkün. Nasıl ki şu anda COVID-19'la uğraşıyoruz, bu da bir çeşit pandemi. Çünkü tüm dünyayı etkiliyor ve bir aşısı yok, aşısı biziz. Türkiye bu noktada üzerine düşenleri yapmaya çalışıyor. Kimsenin 'Ben güçlüyüm, fatura ödemem' deme hakkı yoktur" dedi.

Türkiye'nin gerçekten çok önemli bir potansiyeli olan yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımı teşvik etmenin öneminin altını çizen Gönençgil, şu önerilerde bulundu:

"İnsanımıza bu konuyu doğru anlatabilmek. Özellikle Paris İklim Anlaşması'nı vatandaşımıza iyi anlatabilmek, neler yapılması gerektiğini söylemek önemli. Bütün hepsinin neticesinde aslında ekosistemlerin korunmasını ve yeniden geri kazanımının sağlanmasına doğru bir adım atılması esas olay. Bunu yaptığımız takdirde iklim kendi doğal değişkenliği içerisinde kendini yenileyerek devam edebilecek bir yapıya sahip. Yeter ki biz faaliyetlerimizi buna uyumlu hale getirelim."

Dünyayı en çok kirleten ülkeler hangileri?

Dünyayı en çok kirleten ülkelerin başında Çin geliyor. İlk onda ise sırasıyla ABD, Hindistan, Rusya, Japonya, Almanya, İran, Güney Kore, Suudi Arabistan ve Endonezya yer alıyor.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı'na (UNEP) göre, en fazla sera gazı üretenler Çin, ABD ve Avrupa Birliği.

Sıcaklığın 50 derecenin üzerine çıktığı gün sayısı 2 kat arttı

Uzmanlar, küresel ısınma kaynaklı yangınların 100 yıl önceye göre yüzde 30 arttığını vurguluyor. Sadece bu yılın yaz aylarında kuzey yarım kürede çıkan yangınlar atmosfere 2 milyar 700 milyon metreküp karbondioksit salınmasına yol açtı.

Dünyada, sıcaklık rekorları kırıldı. Öyle ki hava sıcaklığının 50 santigrat derecenin üzerine çıktığı gün sayısı, son 40 yılda 2 kat arttı. Yaşanan seller de insanoğlunun yol açtığı iklim değişikliğinin bir başka sonucu.

Dolayısıyla kömür ve benzeri fosil yakıtların kullanımının azaltılması, ormanların korunması, ulaşımın sera gazı salımının düşürülmesi çerçevesinde yeniden düzenlenmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarının tercih edilmesi gerekiyor.

Paris İklim Anlaşması'nın iklim değişikliği ile mücadelede ne kadar etkili olacağını anlaşmadaki taahhütlerin yerine getirilmesi gösterecek.