Uytun: Gayrimenkule yeni bir bakış açısı getiriyoruz. Bu konuda da rakibimiz bulunmuyor. Häfele olarak amacımız, tasarımın gücü ve akıllı donanım teknolojilerinden faydalanarak, yaşam ve çalışma alanlarına mutluluk getirmek. Küçük metrekarelerde büyük rahatlık sağlıyoruz. Özetle, gayrimenkulde “satış sebebiyiz” diyebilirim.
Ev alırken artık sadece semtine evin şekline bakma devri kapandı diyebiliriz. Artık evin içinin tasarımına bize kullanımdaki kolaylıklarına konforuna da bakar olduk. Zira eşyaların çok fazla ortada olmadığı, tablete tıkladığınızda mutfak dolabından çıkan televizyonlar, bir düğmeye bastığınızda açılan dolap kapakları, kayarak altından eviye ve ocak çıkan tezgahlar, bel hizasının altında olsa da tek dokunuşla açılan mutfak çekmeceleri ve kiler sistemleri, buhar tutmayan banyo aynaları, ışık ve müziğin entegre olduğu mobilyalar, dönebilen özgün tasarımıyla depolama alanını iki hatta üç katına çıkaran ayakkabılık ve elektronik bir şekilde kilitlenebilen ve yetkilendirilebilen mobilya ve kapı kilitleri gayrimenkuldeki yerini aldı… Anlattıklarımız, çocukluğunuzun çizgi filmi Jetgiller veya efsane dizi Black Mirror’dan sahne değil. Ayrıca tasarımları gezerken aralarında en ilgimi çeken günümüzde kadınların sabah işe gitmek için hazırlanırken ihtiyaç duyduğu gün ışığı aynası oldu.
Farklı teknolojileri yaşam alanlarına sokup, mobilya ve kapıları akıllandıran Häfele’nin yenilikçi uygulamalarından sadece birkaçı. 1.4 milyar Euro Global cirosuyla her yıl hızlı büyüme ivmesini sürdüren Häfele, konut sektörünün de en büyük iş ortaklarının başında geliyor. “150 binin üzerinde ürün seçeneğimizle daha küçük metrekarelerde, fonksiyonel çözümler yaratıyor ve konutlara mutluluk getiriyoruz” diyen Häfele Türkiye ve Bölge Ülkeler İcra Kurulu Başkanı Hilmi Uytun’la hem hızla dönüşen gayrimenkul sektöründe, katma değer yaratmanın inceliklerini hem de 2020 planlarını konuştuk.
‘Ürünlerin sağladığı katma değer
hayata değen bir fark yaratıyor’
n Kısaca Häfele’den bahseder misiniz?
Mobilya ve kapı aksesuar ve donanımları alanında faaliyet gösteren Alman Häfele Grubu, bugün 150 binin üzerindeki ürün seçeneğiyle dünyanın en büyük ve en modern ‘hırdavatçısı’ olarak tanınıyor. Yaklaşık 20 yıldır Türkiye’de de faaliyetini sürdürüyor. Çok özetle, mutfak, banyo, vestiyer, gardırop ve kapılara özel aksesuar ve donanım üretimi yapıyoruz; ancak inşaat sektörünün ivme kazanmasıyla büyüme atağına geçtiğimizi söyleyebilirim. Sunduğumuz hzmeti, “Konutta yaşam alanlarının yönetimi” olarak ifade ediyoruz.
n 20 yılı aşkın süredir bu sektördesiniz. Heyecanınızı yüksek tutmayı nasıl başarıyorsunuz?
Häfele olarak Türkiye pazarına girdiğimizde, markamız henüz bu kadar tanınmıyordu. Mimarlar ve ahşap endüstrisinin yakından takip ettiği bir markaydı; ancak biz özellikle son tüketiciye hitap etmek istedik. Bu kapsamda markamızın bilinirliğini artırırken, ürünlerin sağladığı katma değeri ortaya koymak üzere çalışmalara başladık.
Häfele olarak tüketicilerin hayatına dokunuyor, bir fark yaratıyoruz. Örneğin, öyle bir gardırop tasarlıyoruz ki, giyinme deneyiminiz değişiyor. Öyle bir mutfak planlıyoruz ki, evdeki tüm deneyiminiz değişiyor. Tüm bunları son tüketiciye anlatmak, onların hayatlarına “mutluluk” katmak, bizim de en büyük heyecanımız…
Gayrimenkul sektöründeki yerinizi nasıl tanımlıyorsunuz?
Biz, gayrimenkule yeni bir bakış açısı getiriyoruz. Özetle, “satış sebebiyiz” diyebilirim.
Bu konuda da rakibimiz bulunmuyor. Häfele olarak amacımız, tasarımın gücü ve akıllı donanım teknolojilerinden faydalanarak, yaşam ve çalışma alanlarına mutluluk getirmek. Tasarım ve teknoloji birlikteliği, bir yandan evlerin her alanına girerken, diğer yandan da daha verimli kullanılan alanlar yaratıyor.
Bu faydaları biraz daha açar mısınız?
Dün ‘lüks’ olarak görülen birçok unsur, insan hayatının vazgeçilmezi haline geldi. Lokasyondan bağımsız olarak tüketiciler, evin içinde kullanılan malzemeye, hayatına katacağı değere ve sağlığına dikkat ediyor.
Konut içinde yapılacak yenileme çalışmaları, konutun kiralanması ya da satılmasını ciddi biçimde hızlandırıyor. Buna göre, kiraya sunulan evlerde 3 kira bedeli; satışa sunulan evlerde ise istenen bedelin yüzde 3’ü ev yenilemeye ayrıldığı zaman, söz konusu dairelerin yüzde 70-80 oranında daha hızlı satıldığını ya da kiralandığını görüyoruz.
40 metrekarelik bir evde
80 metrekarelik konfor
Kullanıcı ihtiyaçları, sizin işinize nasıl yansıyor?
Son tüketicilerin artık ev ve ofisleri başta olmak üzere, yaşam alanlarından beklentileri değişti. Modern şehircilik konseptine bu açıdan da yaklaşmak şart. Bu ihtiyaçlardan yola çıkarak, projelerde konutların mutfak, banyo, giyinme alanı, vestiyer ve kapılarına yönelik eşsiz çözümler sunuyoruz. Häfele Concept ile tasarlanan evlerde, bir tüketicinin yaşam deneyiminin tamamına odaklanıyoruz. Bu çözümlerle 40 metrekarelik bir evde, 80 metrekarelik konfor yaşamak mümkün.
Yani kendinizi gayrimenkul sektöründe nasıl adlandırırsınız?
Biz sektörün yenilikçi bakış açısıyız; satış sebebiyiz. Bizden öncesinde, mutfakta kullanılan malzemenin lake ya da MDF olması gibi, tüketicinin yaşamına direkt dokunmayan satış argümanları kullanılıyordu. Veya konforuna bakılmaksızın, malzemelerin ithal olup olmadığı tartışılıyordu. Oysa Häfele olarak biz, tüketicilerin yaşamsal ihtiyaçlarından yola çıkarak, çözümler üretiyoruz. Satın alma kararını veren kadınlar… Ve onlar asla bizim çözümlerimize kayıtsız kalamıyor. Şu an sektörde bir evi veya ofisi, “daha kolay ve hızlı sattırırım” diyen bizden başka kimse yok.
Bu bahsettikleriniz çok heyecan verici. Peki, her bütçeye uygun mu?
Biz bunu erişilebilir lüks olarak tanımlıyoruz. Çözümlerimiz de tamamen evin satış fiyatına oranla bütçelendiriliyor. Bu açıdan bakıldığında bir evde Häfele çözümlerinin kullanılmasının bütçesi, 7 bin lira ila 90 bin lira arasında değişebiliyor. Bu rakamlarla müteahhitlerin bütçesine rahatlıkla sığabiliyoruz.
Önümüzdeki dönem hedeflerinizden bahsedebilir misiniz?
Häfele, sadece gayrimenkulde değil, yaşamın devam ettiği birçok alanda hakim konumda. Beş yıldızlı otel ve hastanelerde de bizim çözümlerimiz kullanılıyor. Sektöre yarattığımız değerle birlikte, Türkiye’nin ekonomisine de katma değer sağlayan bir grup olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Geçtiğimiz yıllarda Häfele ağı içinde bir ilk yaşandı ve aralarında Gürcistan, KKTC, Irak ve Suriye’nin bulunduğu 6 ülke Türkiye’ye bağlandı. Konutta ise kendimizi çok geliştirdik ve çok şey öğrendik. Şimdi bu alanda daha keyifli bir yere geliyoruz. 6-7 bin konuta ulaşmak üzereyiz. Hedefimiz, 100 bin konuta gelmek.
‘Bir daha dünyaya gelsem yine bu işi yaparım’
Häfele, Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt; kuruluşu 1923 yılına dayanıyor. Hilmi Uytun ise, şirketin Türkiye serüveninde başından beri yer alıyor neredeyse… “Bir daha dünyaya gelsem yine bu işi yaparım” diyen Uytun, bu süreçte, Türkiye’yi Häfele dünyasında ilk 5 ülke arasında konumlamayı başarmış. Bu başarı hikayesinin sırrını ise hiç ara vermeden çalışmaya, sürekli yeni yatırımlara odaklanmaya bağlıyor. “İlk”lerin hep zor olduğunu hatırlatan Uytun, “Sektörde bir ‘ilk’i gerçekleştirmenin sorumluluğunu taşıyoruz. Daha önce hizmet sunulmayan bir alan oluşturduk ve şimdi büyümesini izliyoruz” diye ekliyor.
‘Türkiye’de evi satın almaya kadın karar veriyor’
“Ülkemizde tüketiciler evlerine para harcamaktan kaçınmıyor. Çünkü yaşadığımız yerde mutlu olmak, bizim için her şeyden önemli. İşte biz o istenen konfor ve tebessüm sebebiyiz. Bizim işimiz, insanlara mutluluk satmak. Yapılan araştırmalara göre konut satın alma kararında kadının etkisi ABD’de yüzde 91, İngiltere’de yüzde 89, Türkiye’de ise yüzde 100. Türkiye’de kadının beğenmediği bir evi aile satın almıyor. Kadınlar bir konutta en çok banyo ve mutfağa önem veriyorlar. Bir kadın için temel kriter, ürünün farklı olması. Bunu şık olması takip ediyor. Şıklığı, renk uyumu takip ediyor. Ondan sonra da işlevsellik geliyor. Kadın bu sırayla karar veriyor. Kadının marka bağımlılığı erkeğe göre üç kat daha fazla. Bu sektörde marka biziz ve kadınların mutlu olacağı mekanlar yaratıyoruz.”
