Vakıf Katılım web
Spor 15.04.2018 23:10

"Geçen Haftadan Sonra Allah Bize Bir Şans Daha Verdi"

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, 2-0 kazandıkları Medipol Başakşehir maçının ardından konuştu. Rakibi oynatmadıklarını ve iyi futbol oynadıklarını söyleyen Terim, "Geçen haftadan sonra Allah bize bir şans daha verdi. Şu anda lig bitse şampiyonuz" dedi.
"Geçen Haftadan Sonra Allah Bize Bir Şans Daha Verdi"

Şampiyonluk yolundaki rakipleri Medipol Başakşehir karşısında 2-0 kazanan Galatasaray’da Teknik Direktör Fatih Terim, maçın ardından mücadeleyi değerlendirdi. Denayer ve Donk tercihleriyle ilgili konuşan Terim, “Denayer’i koyma sebebim, geriden oyuna iyi başlamak ve daha çabuk bir oyuncu olması. Hiçbir zaman Başakşehir’i bu kadar uzun top oynamaya mecbur kaldığını görmedim. Bu ülkede 99-2000’lerde pres oyunu oynarken belki de dünyada kimse oynamıyordu. Bizim en önemli özelliklerimizden birisi bu olmalı. Artık sadece kendi oyunumuz yetmiyor, rakibin de oynamaması önemli. Bugün ikisini de gördük sahada. Zaman zaman bölgesel baskı, zaman zaman da sıkıştırmalar yaptık. Ortaya güzel bir tablo çıktı. Başakşehir’in özelliklerinden birisi de topla çok oynaması. İlk yarıda 60’a 40 Galatasaray lehineydi topla oynama. İkinci yarıda da 3 puana giden bir görüntü ortaya çıktı. Bizim kredimiz yoktu bu maçta. Rakibimizin vardı. Berabere kalmak bile bizi uzaklaştırabilirdi. Biz o krediyi kaybetmemek için sahaya çıktık. İlk dakikada maç sonuna kadar tam konsantre oynayan bir Galatasaray vardı. İkinci yarıda 5’liye geçtik. Feghouli ve Fernando yoruldu. Maçtan sonra tam bir taktik anlayışı içinde olan bir takım vardı. Oyuncularımı kutluyorum. Rakibi bırakırsanız oynar. İki tarafı da iyi yaptık bugün” diye konuştu.

“HER OYUNCUYA İHTİYACIMIZ VAR”
Taraftarların sabırsızlığıyla ilgili konuşan Terim, “Taraftarın isteğine saygı duyuyorum. 50 bin seyirci takımının yanında. İhtiyaç olduğunda sahneye çıkan müthiş bir itici güçtü. Biz onlarla birleştiğimizde çok güzel tablolar çıkıyor. 90 dakika biz duygusallığın dışında hareket edeceğiz. Onlar istiyor ki Muslera hemen degaj atsın. Ben de sakin dedim tribüne. O anda da herkes sustu ve herhalde bir bildiğimizin olduğunu anladı. Bizim sahaya yerleşmeye ve dinlenmeye ihtiyacımız vardı. Bundan sonra da bir pozisyonda uzun oynadı Muslera. O anda da doğru olanı yaptı” dedi.
Kadroyu derinleştirmeye çalıştıklarını söyleyen tecrübeli hoca, “Mümkün mertebe kadroyu derinleştirmeye çalışıyoruz. Girenin ve çıkanın değişmediği bir ortam yakalamaya çalışıyoruz. Türkiye Kupası’yla birlikte 6 tane maçımız var. Turu geçersek 7 maç olacak. Sakat oyuncularımız var. Herkesin katılmasını istediğimiz ortamda eksikler biraz can sıkıyor. Ama teknik adamlık bu riskleri alabilmektir. Rutini kimse eleştirmez. Açıkçası maç iyi bitmese, ’Uzun zamandır Denayer oynamıyor, nereden çıktı2 diyenler olabilir ve bu normal. Teknik adamlık böyle bir şey. İnandığınızı yapmıyorsanız zaten burada işiniz yok. Kaybettikten sonra isterseniz sihirbaz olun yanlışsınız. Kimse böyle bir şey beklemiyordu. Hatta takımın kendisi de. Bu kararda Selçuk’un kötülüğünden ya da Donk’un mükemmelliğinden kaynaklı bir durum yok. Bu maçta bir oyun düzeni vardı ve bu gerekiyordu. Bugün ayrıca takdir edilmesi gereken bir kulübe de vardı, Gençlerbirliği maçındaki kulübe değil. Oyunun her dakika içinde olunduğu bir ortam vardı. Onun için böyle bir karar verdim. Siz tercihler tuttu diyorsunuz, ben doğru hareket ettim diyorum. Sahada neredeyse bariz bir gol pozisyonu verdiğimizi düşünmüyorum. Ufak tefek tehlikeler tabii ki oldu” ifadelerini kullandı.

FATİH TERİM, ARDA TURAN VE EMRE BELÖZOĞLU’YLA İLGİLİ KONUŞMADI
Şu anda ligin bitmesi durumunda şampiyon olacaklarını söyleyen Terim, “Muhakkak diğer takımların, futbolla ilgilenen herkesin görüşü değerlidir. Maçlarımız zordur ama Galatasaray böyle oynayınca zor olmaz maçlar. Ancak Gençlerbirliği maçındaki gibi oynarsa her maç zordur. Taraftarlarımıza güzel bir hediye verdiğimiz için son derece mutluyum. Allah bize bir şans daha verdi. Hadi bakalım 5 maç var ve lidersiniz. Alanya ile çok önemli bir maça çıkacağız. Ancak süreç belli” dedi.
Florya’dan stada geldikleri yolda araçta özel yapılan bir albüm dinlediklerini söyleyen Fatih Terim, “Bizim sahaya gelişimizde çok güzel bir müziğimiz var. Florya’dan başlıyor bu. Buraya gelinceye kadar müzik dinleriz. Trabzonspor maçı öncesi başladı bu. Buraya geldiğimiz anda bu şarkıların en hareketlisi başlıyor. Yabancı şarkılar. Özel yaptırdım ben bunu Mert’e. Asık suratla, kimse kimseyle konuşmadan espri yapmadan 1 saat çekilmez. Keyif almaya geliyoruz. Öyle bir müzik ki bu, herkes konsantre oluyor. Ben de vuruyorum camlara Abdurrahim de vuruyor” diye konuştu.
Fatih Terim, Arda Turan ve Emre Belözoğlu’yla ilgili sorulan sorulara ise yanıt vermedi.

“ALLAH HERKESE BÖYLE TARAFTAR NASİP ETSİN”
Donk’un çok önemli bir oyuncu olduğunu söyleyen Terim, “Son yıllarda modern futbolda saha içinde 1 ya da 1’den fazla görev yapan oyuncular ön planda. Donk da bunlardan birisi. Oyun içinde oyuncu değiştirmeden Donk’u stopere, sağ beke, santrfora koyabilirsiniz. Hiç sırıtacağını sanmıyorum. Donk çok rahat bir oyuncu. Büyük maç küçük maç sıkıntısı yok ve hiç gerilimsiz bir oyuncu. Fernando-Ndiaye ikilisi vardı. Belki de Türkiye’nin en iyi orta sahalarından birisini sattık. Fernando tekniği çok yüksek oyunculardan birisi. Maç eksiğini kapatırsa son haftalarda bizim işimize çok yarayacak. Son haftalarda ağırlık Donk-Fernando ikilisinde olabilir” açıklamasını yaptı.
Gençlerbirliği maçının ardından taraftarların havalimanına gelmesiyle ilgili de konuşan Terim, “Gençlerbirliği maçının ardından gelince ben takım otobüsüne bindim. Kendi arabam da oradaydı ama kullanmadım. Mağlup olduktan sonra aradan süre geçmeden, en gergin anda taraftarlar böyle bir güven gösteriyorsa, bu çok önemli. Böyle olunca mahcup oluyorsunuz, beklentiyi veremediğiniz için. Fakat bunu telafi etmek için bir maç var ve buna hazırlanıyorsunuz. O gece eve gidip sonra geri geldim. Çünkü insanın bir yerine dokunuyor. Galatasaray’da oynadığım dönemden bu yana taraftarla çok ayrı bir bağ var. Çok üzüldüm geçen hafta. Çok önemli bir maç var sonraki hafta, kimseye bir şey de diyemiyorsun. ’Allah’ım keşke yarın maç olsa’ gibi bir ortam var. Eve gidip bir çorba içtim. Sonra çıktım. Üzülüyor insan, mahcubiyet duyuyor. O kadar candan bir tezahürat ve bağırış vardı ki havaalanında, Allah herkese nasip etsin” diyerek sözlerini tamamladı.