Halkbank web
Ekonomi Kaynak: (İHA) 15.01.2018 15:14 Güncelleme: 15.01.2018 16:18

En borçlular finansal olmayan kuruluşlar

En borçlu sektör finansal olmayan kuruluşlar olarak gözlenirken, bunu genel yönetim sektörü izledi.
En borçlular finansal olmayan kuruluşlar
Sektörlerin finansal bilançolarındaki gelişmelere göre en borçlu sektör finansal olmayan kuruluşlar olarak gözlenirken, bunu genel yönetim sektörü izledi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2017 yılı üçüncü çeyrek finansal hesaplar raporunu açıkladı. Buna göre; 2017 yılı üçüncü çeyreğinde Türkiye ekonomisinin toplam finansal varlıkları 10 trilyon 526 milyar TL, yükümlülükleri ise 12 trilyon 57 milyar TL düzeyine ulaşarak, dünyanın geri kalanına 1 trilyon 532 milyar TL’lik net yükümlülük oluşturuldu. Dolayısıyla, dünyanın geri kalanı ve hanehalkı, yurtiçi ekonominin finansmanına en büyük katkıyı sağlayan sektörler oldu. 2010 yılından 2017 yılı üçüncü çeyreğine kadar olan dönemde, yurtiçi ekonominin sektörler itibarıyla finansal bilançoları incelendiğinde, hanehalkı ve dünyanın geri kalanının finansal fazla vererek diğer sektörlerden alacaklı; finansal olmayan kuruluşlar ve genel yönetimin ise finansal açık vererek diğer sektörlere borçlu pozisyonda olduğu gözlendi. Diğer taraftan, üstlendikleri finansal aracılık rolü gereği finansal kuruluşlar sektörü dengedeki pozisyonunu koruyarak sıfıra yakın bir net finansal değer oluşturdu.

Sektörlerde gerçekleşen net finansal işlemler incelendiğinde, 2017 yılı birinci çeyreklik döneminden itibaren net borçlu konumunda olan yurtiçi ekonomi, 2017 yılı üçüncü çeyreğinde net borçlanmasındaki azalış ile dengede bir pozisyona ulaştı. Sektörlerin son dönem itibarıyla finansal varlık ve yükümlülük dağılımı incelendiğinde; finansal olmayan kuruluşların yükümlülük ve varlık tarafında en büyük sektör olduğu, bunu finansal kuruluşların izlediği görüldü. 2017 üçüncü çeyrek itibarıyla, finansal araç dağılımında varlıklarda krediler ve diğer alacaklar, yükümlülüklerde ise sırasıyla krediler, hisse senedi ve özkaynaklar kalemleri en ağırlıklı araçlar olarak gözlendi.

Yurtiçi ve yurtdışı sektörlerce açılan toplam 2 trilyon 350 milyar TL’lik mevduatın 2 bin 144 TL’lik kısmı parasal ve finansal kuruluşlar, 206 milyar TL’lik kısmı ise dünyanın geri kalanı tarafından kabul edildi. Parasal ve finansal kuruluşlarda açılan mevduatların büyük bölümü hanehalkı (917 milyar TL) ve finansal olmayan kuruluşlara (426 milyar TL) ait oldu. Dünyanın geri kalanı tarafından kabul edilen mevduatların önemli bir bölümü (147 milyar TL) parasal ve finansal kuruluşlar tarafından açıldı.

Kredilerin kimden-kime matrisleri incelendiğinde 2017 yılı üçüncü çeyreklik döneminde en büyük bağlantı finansal olmayan kuruluşlar ile parasal ve finansal kuruluşlar arasında gerçekleşmiştir. Parasal ve finansal kuruluşlar toplamda 2 trilyon 209 milyar TL tutarında kredi kullandırdı, bunun 1 trilyon 455 milyar TL’lik kısmını finansal olmayan kuruluşlara ve 494 milyar TL’lik kısmını hanehalkına verdi. Dünyanın geri kalanından 829 milyar TL’lik kredi kullanıldı, bunun 382 milyar TL’lik kısmını finansal olmayan kuruluşlar, 321 milyar TL’lik kısmını parasal ve finansal kuruluşlar kullandı.

HANE HALKI

Hane halkı finansal varlık ve yükümlülükleri 2017 yılı üçüncü çeyreklik döneminde bir önceki döneme göre yatay seyretti, varlıklardaki artışta mevduatlardaki işlemler etkili olurken, yükümlülüklerdeki artışın büyük oranda kredi işlemlerinden kaynaklandığı gözlendi.

Hane halkı finansal varlıklarında en temel araç yaklaşık yüzde 77’ler dolayındaki payı ile mevduatlar olup, bunu hisse senetleri ve özkaynaklar izledi. Veri dönemi boyunca, hisse senedi ve özkaynakların toplam finansal yatırımlardaki payı azalırken, mevduatların payı yatay bir seyir izledi. Yükümlülükleri incelediğimizde; tamamına yakınının kredilerden oluştuğu görüldü. Hane halkı net finansal değeri 2017 yılı üçüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 8 milyar TL’lik artış gösterdi. Hane halkı borçluluğuna ilişkin göstergelere bakıldığında; hane halkı borcunun GSYH’ye oranı yüzde 17 civarındaki seyrini korudu, borcun harcanabilir gelire oranı ile toplam finansal varlıklara oranı 2017 yılının üçüncü çeyreğinde yatay bir seyir izledi. Hane halkı yükümlülüklerinin GSYH’ye oranına bakıldığında; 2017 yılının üçüncü çeyreğinde Türkiye’nin karşılaştırma yapılan ülkeler arasında borçluluk düzeyi en düşük ülke olduğu görüldü.

FİNANSAL OLMAYAN KURULUŞLAR

Finansal olmayan kuruluşların finansal varlık ve yükümlülüklerinin 2017 yılı üçüncü çeyreğinde, bir önceki döneme göre bir miktar artış gösterdiği ve bu artışın büyük ölçüde diğer alacaklar/borçlar kalemindeki artıştan kaynaklandığı gözlendi.

2017 yılı üçüncü çeyreklik döneminde, finansal olmayan kuruluşların varlık tarafındaki en önemli kalemini; ticari kredi ve avanslar ile diğer kalemlerin toplamından oluşan diğer alacaklar (yüzde 47) oluşturdu. Hisse senetleri ve özkaynakların payı yüzde 39, para ve mevduatların payı ise yüzde 12 oldu. Yükümlülük tarafında ise hisse senetleri ve özkaynak ihracı yoluyla yapılan finansmanın toplam yükümlülükler içindeki payı yüzde 34, diğer borçların oranı yüzde 36, kullanılan kredilerin payı ise yüzde 30 olarak gerçekleşti.

Finansal olmayan kuruluşların net varlıkları 2017 yılı üçüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 44 milyar TL arttı. Finansal olmayan kuruluşların borçlarının GSYH’ye oranı 2017 yılı üçüncü çeyreğinde yüzde 67 seviyesinde gerçekleşirken, borçların toplam finansal varlıklara oranı azaldı. Finansal olmayan kuruluşların yükümlülüklerinin GSYH’ye oranları çeşitli ülkelerle karşılaştırıldığında; 2017 yılı üçüncü çeyreğinde, Türkiye’nin borçluluk düzeyi düşük ülkeler arasında yer aldığı görüldü.

YERLEŞİK SEKTÖRLERİN TOPLAM BORCU

Yurtiçinde yerleşik sektörlerin kullandıkları krediler ve ihraç ettikleri borçlanma senetlerinin toplamından oluşan, finansal hesaplar tanımlı toplam borcun GSYH’ye oranında, 2017 üçüncü çeyreğinde bir önceki döneme göre düşüş gerçekleşti. Söz konusu borçluluk oranı diğer ülkeler ile karşılaştırıldığında; 2017 yılı üçüncü çeyreklik döneminde Türkiye’de yerleşik sektörlerin toplam borcunun düşük seviyede gerçekleştiği görüldü.

Borçluluk oranının finansal araçlar itibarıyla ülke karşılaştırması yapıldığında; 2017 yılı üçüncü çeyreklik döneminde Türkiye’nin kredi/GSYH ve borçlanma senetleri/GSYH oranı açısından düşük seviyede yer aldığı görüldü. Kredi borçluluk oranında en büyük sektör GSYH’nın yüzde 66’sı ile finansal olmayan kuruluşlar olurken, borçlanma senetlerinde yüzde 27 ile genel yönetim önde gelen sektör oldu.