Güncel - Yaşam 07.09.2019 07:30 Güncelleme: 07.09.2019 18:50

'Can dostlar'a suda terapi

Köpeğinin tedavisi için havuzlu ev kiralayan, zamanla burayı bir otele dönüştüren Nur Çetinsaraç, operasyon geçiren "can dostları"na suda terapi hizmetinin yanı sıra konaklama, eğitim, fizik tedavi ve rehabilitasyon imkanı da sağlıyor.
'Can dostlar'a suda terapi

Kalça çıkığı rahatsızlığı geçiren köpeğinin tedavisi için havuzlu ev kiralayan, zamanla burayı diğer köpeklerin de fizik tedavi ve rehabilitasyon göreceği bir otele dönüştüren Nur Çetinsaraç, "can dostları"na suda terapi hizmeti veriyor.

"Can dostları"na suda terapi

"Dostum" olarak nitelediği köpeklerin bakım, barınma ve gıda ihtiyaçlarına yönelik çeşitli ürünlerin ithalini yapan Çetinsaraç, kalça çıkığı ameliyatı yapılan köpeği Çarşı'nın fizik tedavi görmesi için Beykoz'da 4 dönüm üzerine inşa edilen havuzlu ev kiraladı.

Yeni operasyon geçiren hayvan dostlarının tedavi süreçlerini hızlandırmak amacıyla zamanla burayı köpek oteline dönüştüren Çetinsaraç, konforlu bir ortamda köpekler için suda terapi hizmetinin yanı sıra konaklama, fizik tedavi ve rehabilitasyon imkanı da sunuyor. 

Ayrıca otelde, iyileşme döneminde olan kedi ve köpeklerin bakımları, veteriner hekimlerin isteği ve talimatları doğrultusunda tamamen bu amaç için düzenlenmiş ayrı bir ünitede yapılıyor. 

"Sevimli dostlar"ın tüm sıkıntıları düşünülerek özel dizayn edilen tesiste, eklem hastalıklarına ve problemlerine sahip köpeklere asansör hizmeti de sunuluyor.

Konaklamaların ev ve doğal yaşam ortamlarını aratmayacak konfora sahip odalarda yapıldığı otelde, özel olarak istenmediği sürece köpekler kesinlikle kafes içerisinde tutulmuyor.

"Hayvan dostlarımız yüzüyor, kas kuvvetlerini geliştiriyor"

Otelin sahibi Nur Çetinsaraç,kalça çıkığı rahatsızlığı geçiren köpeği Çarşı'nın ameliyat olduktan sonra yürüyememesi üzerine bir süre fizik tedavi ve denizde terapi gördüğünü fakat tedaviden sonuç alamadıklarını anlattı.

Köpeğinin tedavisini sürdürebilmek için havuzlu ev kiraladığını belirten Çetinsaraç, "Burayı Çarşı'yı iyileştirmek için kurduk. Şu anda çok iyi koşuyor. Daha sonra burayı köpek oteline çevirdik. Hayvan dostlarımız burada yüzüyor, kas kuvvetlerini geliştiriyor. Burası tamamen eğlenceli bir konseptle düzenlenmiş köpek oteli." dedi.

Boğaziçi Üniversite Turizm ve Otelcilik Bölümü mezunu olduğunu aktaran Çetinsaraç, oteli açmadan önce kedi ve köpeklerin bakım, gıda ve barınma ihtiyaçları için çeşitli ürünlerin ithalini gerçekleştirdiğini kaydetti.

Oteli eşiyle birlikte işlettiğini dile getiren Çetinsaraç, "İşimi o kadar çok seviyorum ki yani bu çocuklar bir aşk. Tabii çok zor yanları da var. Geceniz, gündüzünüz, tatiliniz yok. Her şeye rağmen eşimle beraber işimizi keyifle sürdürüyoruz." diye konuştu.  

 

"Amacımız 'çocukların' mutlu bir şekilde konaklaması"

Nur Çetinsaraç, otelde tedavi hizmeti vermediklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü tedavi benim işim değil, veteriner hekimlerin işi. Onlar köpekleri tedavi ettikten sonraki aşamada bize ihtiyaç duyabiliyorlar. Burada havuzun birkaç kullanım amacı var. Biri eğlence. Bu eğlencenin içerisinde fiziksel aktivite de var. Havuz insanlar için olduğu gibi dostlarımız için de çok yararlı. Bu yüzden aileler saatlik olarak havuzu kiralayıp kendi köpekleriyle yüzebiliyorlar. Böyle bir imkan da sağlıyoruz. Esas amacımız ise ameliyatlardan sonra eklem problemi olan köpeklerin belirli bir efor ve tempoyla yorulana kadar yüzmesini sağlamak."

Bu hizmetlerle köpekleri ameliyatları sonrası tedavi süreçlerinde desteklemeyi hedeflediklerinin altını çizen Çetinsaraç, vatandaşların köpekleri istedikleri zaman getirebileceklerini, 7 gün 24 saat hizmet verdiklerini söyledi.

Nur Çetinsaraç, sahiplendikleri köpeklere bakamayan ailelere de hizmet verdiklerini belirterek, "Barınaktan bir şekilde kurtarmış ya da sokakta bulmuş fakat bakamayacak durumda olanlar ömür boyu bize bırakıyor, biz bakıyoruz. Yani 'Siz isteyin, biz yapalım.' diyoruz ama önemli olan bazı kriterler var. Onların sağlıkları, istedikleri ve eğlencesi daha önemli. Kişilerin isteklerine çok fazla rağbet etmiyoruz. Mesela havuzda yüzmeyi hiç sevmeyen bir köpeği çok zorlamayı sevmiyorum. 2-3 kez deniyoruz, eğer fiziksel bir problemi yoksa ve yüzmek zorunda değilse yüzdürmüyoruz. Ailesine 'Yüzmeyi sevmiyor, başka bir aktivite yapalım.' diyoruz. İstediğini yapalım, o da mutlu olsun. Buradaki amaç daha çok 'çocukların' mutlu bir şekilde konaklaması." değerlendirmesini yaptı.  

 "Otellerin ruhsatlı olmasına dikkat edin"

Otelin alanının çok geniş olduğunu fakat aynı anda en fazla 70 köpeğe ev sahipliği yaptıklarını belirten Çetinsaraç, köpeklere daha geniş ve konforlu bir alanda hizmet sağlamak istediklerini dile getirdi.

Tesislerinin Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından denetlendiğini ve ruhsatlı olduğunu aktaran Çetinsaraç, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ailelerin dikkat etmesi gereken şey, köpek otellerinin ruhsatlı ve denetime tabi olması. Bunların hepsini yapıyoruz. Ailelerden aşı karnesi de istiyoruz. Çünkü İstanbul'da bu işi yapan çok kişi var. Sonuç itibarıyla hayvana o egzersizleri verdikten sonra yapabilirler. Herkesin farklı kriterleri var ama büyük köpek almayan, ırk ayrımı yapanlar da var. Gittiğinizde hayvanları canlı kanlı görmeniz gerekiyor. Mesela saat dilimi olmamalı. Yani sabah 07.00'de insanların kapısına dayanmayın ama saat 10.00 ile 16.00 arası otele çat kapı gidebiliyor olmanız lazım. Bütün kapıları açın, gezin. Söylenenin aksini yaşamasın hayvan. En fazla gezdiğiniz odalarda idrar ve dışkı görebilirsiniz. Köpek otelinde hiçbir tüy ya da dışkı görmüyorsanız onda bir problem olduğunu düşünüyorum."