Konuşmasına tüm Bartınlıları selamlayarak başlayan Erdoğan, "Biliyorum arayı biraz uzattık, nasip bugüneymiş. Bartın'ı ve Bartın'ın güzel insanlarını özlemişiz. Bugün gönüllerimizi buluşturan Rabbime hamdediyorum. Siz Bartınlı kardeşlerimin şu gerçeği çok iyi bilmesini istiyorum, uzun zamandır gelememiş olsak da Bartın'ı asla unutmadık, asla ihmal etmedik." diye konuştu.
Erdoğan, bundan sonra Bartın'a daha sık geleceğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Bartınlı kardeşlerim hamdolsun bizi hiç yalnız bırakmadılar. Tüm kritik süreçlerde, tüm sıkıntılı dönemlerde davalarına, bizatihi kendilerinin kurduğu ve bugünlere getirdiği partilerine sahip çıktılar. Şahsımı hem 10 Ağustos 2014'te hem de 24 Haziran seçimlerinde rekor oy oranlarıyla cumhurbaşkanlığı makamına getirdiniz. Hep milli iradenin, demokrasinin safında yer aldınız, bu güçlü duruşunuzla Türkiye'nin son 17 senede siyasette, ekonomide, eğitimde, sağlıkta, ulaşımda yazdığı destanlarda, Bartın, pay sahibi oldunuz. Ülkemizin yolunu açtınız, Batı Karadeniz'in yolunu açtınız, Bartın'ın yolunu açtınız."
Bartınlılara, Zonguldak'tan selam getirdiğini belirten Erdoğan, "Türk demokrasisinin gücüne güç kattınız, milli iradenin gücünü daha da perçinlediniz, Türkiye'nin itibarına itibar kazandırdınız, her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Vefanızdan, kadirşinaslığınızdan dolayı sizlere şükranlarımı sunuyorum. Rabbim kardeşliğimizi, muhabbetimizi, yol arkadaşlığımızı daim eylesin." ifadelerini kullandı.
"Ülkemizin beka mücadelesine sahip çıkmanızı bekliyorum"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bartınlılardan, Türkiye'nin beka mücadelesine sahip çıkmalarını ve 31 Mart'ta rekor oy oranı beklediğini dile getirdi.
"Bartın, 31 Mart'ta ülkene sahip çıkıyor musun? Bartın, 31 Mart'ta sandığa, demokrasiye, milli iradeye sahip çıkıyor musun? Bartın, 31 Mart'ta istiklaline ve istikbaline sahip çıkıyor musun? Bartın, 31 Mart'ta tevazu, samimiyet ve gayretle 'memleket işi, gönül işi' diyor musun? Bartın, 31 Mart'ta gönül belediyeciliğine 'evet' diyor musun?" sorularını yönelttiği vatandaşlardan olumlu yanıt alan Erdoğan, "Maşallah, Bartın bu işi Allah'ın izniyle bitirdi. Bartın'da artık sandığın rengi belli olmuştur. 31 Mart demokrasi şölenimiz şimdiden hayırlı olsun. 31 Mart Türkiye için, aziz milletimiz için, Bartın için hayırlara vesile olsun." şeklinde konuştu.
Erdoğan, Bartın türkülerinin sadece sevdayı, hasreti, mücadeleyi, kavuşmayı anlatmadığını, kendilerinin vatandaşa olan hizmet aşkını da en güzel şekilde anlattığını dile getirerek, "Denizden köpük gelir, perçemin döküp gelir, bir yiğit bir yar için dağları aşıp gelir." dizelerini aktardı. Erdoğan, "Biz de son 17 yıldır sizler için bu anlayışla çalıştık, çalışıyoruz. Biz de Bartın için gerekirse dağlar, deryalar aşarak sizlerin huzuru, refahı, esenliği için gayret gösteriyoruz." ifadelerini kullandı.
Bartın'a olan muhabbetlerini sadece sözle değil icraatlarıyla, yatırımlarıyla da gösterdiklerinin altını çizen Erdoğan, çünkü milleti lafta değil, özde sevdiklerini söyledi.
Son 17 yılda Bartın'a 6,5 milyar lira tutarında yatırım yaptıklarını belirten Erdoğan, eğitimde 354 yeni derslik inşa ettiklerini, 16 bin öğrencisi ve 567 akademisyeniyle şehrin sembollerinden biri haline dönüşen Bartın Üniversitesini kurduklarını hatırlattı. Erdoğan, "Bu ülkede bizden önce hükümetler yok muydu? Niye üniversite kurmadılar? Ama biz kurduk. Niye? Bartın'ın gençleri buralardan çıkıp İstanbul'a, Ankara'ya, şuraya buraya gitmesinler, dedik ki üniversite onların ayağına gelsin, onun için üniversiteyi burada kurduk." dedi.
Öğrencilerin barınma ihtiyaçları için 4 bin 93 kapasiteli yurt binaları açtıklarını, bu yıl içerisinde bin, gelecek sene de 2 bin 808 kapasiteli yurt binaları daha açacaklarını anlatan Erdoğan, Bartın'a sporcu yetiştirme merkezi, kapalı yüzme havuzu, gençlik merkezi, Amasra'ya da spor salonu ve futbol sahaları inşa ettiklerini bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ülkemizin diğer illerinde olduğu gibi Bartın'da da sosyal devlet ilkesinin en güzel örneklerini hayata geçirdik. CHP gibi, sosyal devletin edebiyatını yapmadık, gerçek anlamda pratiğini ortaya koyduk. İstanbul'a belediye başkanı olduğum zaman üniversite gençlerine burs veriyorduk. Bu CHP ne yaptı biliyor musunuz? Anayasa Mahkemesine götürdü ve belediyelerin gençlere burs vermesini yasakladılar. Ne zamanki başbakan oldum, bu defa biz Kredi Yurtlar Kurumu vasıtasıyla burs ve kredinin önünü açtık. Şimdi her üniversite genci Kredi Yurtlar Kurumuna müracaat ettiği zaman ister burs alır, ister kredi. Yani geri döndürmek yok."
Bartınlı ihtiyaç sahibi vatandaşlara, yaşlı ve engellilere toplamda 367 milyon lira kaynak aktardıklarını söyleyen Erdoğan, şehitlerin kendilerine ve devlete emaneti olan yakınlarına da sahip çıktıklarını ifade etti.
'Şu anda Türkiye'nin 81 vilayetine doğalgazı getirdik'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bartın'ı doğal gaz ile buluşturduklarını vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ne çileler çektiniz. 5 kat binanın bodrumundan kömür, odun taşı ama şimdi düğmeye basıyoruz bütün daire ısınıyor. Biz Bartın'ın ilçelerine de inşallah doğal gazımızı getireceğiz. Bunları da yapacağız. Hans, Helga kullanacak da benim Ahmetim, Hasanım, Hüseyinim, Ayşe, Hatice kardeşlerim neden kullanmasın. Şu anda Türkiye'nin 81 vilayetine doğalgazı getirdik. 922 ilçesinden yarıdan fazlasına doğal gazı Türkiye genelinde getirdik. Biz buyuz. Şimdi Bartın'a bir Kültür Merkezi kazandırdık. İçinde 700 yıllık Orta İbrahim Paşa Camisi'nin 200 yıllık Arap Camisi'nin de olduğu 7 tarihi eserimizin restorasyonunu tamamladık."
'Bu toprakları böldürmeyeceğiz'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı? Bizde Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu Bölgemiz var, Karadeniz'imiz, Akdeniz'imiz, Orta Anadolu Bölgemiz var, Ege, Marmara var. Bizde Kürdistan diye bir bölge yok ve tanımıyoruz ama sen eğer Kürdistan'ı çok seviyorsan Irak’ın kuzeyinde Kürdistan var haydi oraya git. Biz bu toprakları böldürmeyeceğiz. Bu toprakları bölmek isteyenlere de bu topraklarda hayat hakkı tanımayacağız. Ne dedik biz? Bu teröristleri sonuna kadar kovalayacağız. Cudi'de bunları mağaralarda gömdük mü? Gabar'da gömdük mü? Tendürek'te gömdük mü? Kandil'de gömdük mü? Bitmedi gömmeye devam edeceğiz. Bunlar nerede hangi çukuru açtılarsa o çukurlara bunları gömdük mü? İnsansız hava araçlarımızla silahlı insansız hava araçlarımızla F-16'larımızla onlar kaçtı biz kovaladık. Kendilerine göre şemsiyeler falan uydurmuşlar, onlarla kendilerini koruyacaklar. Ne oldu? Korudular mı?"
"Hiç yüzü kızarmadan bir de bizi eleştiriyor"
Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun IMF'den, enflasyondan, faizden bahsettiğini belirterek, "Bu milleti IMF kapılarına mecbur edenler sanki kendileri değilmiş gibi hiç yüzü kızarmadan bir de bizi eleştiriyor. Bunlar sadece yalancı değil aynı zamanda bunlar balık hafızalı. Ne bu milletin mazisini biliyorlar ne de kendi tarihlerini biliyorlar. Geçmişte IMF ile ilk anlaşmayı yapan CHP'dir, CHP ocağından yetişmiş yöneticilerdir, siyasetçilerdir, bağımsızlığı için Kurtuluş Savaşı'nda binlerce evladını feda eden bu ülkeyi senelerce IMF kapılarında süründüren de CHP zihniyetidir." ifadesini kullandı.
Hizmetlerin artarak devam edeceğini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Seçim dönemlerinde bunlar millete verdikleri sözleri hiçbir zaman tutamadılar. Meydanlarda dillendirdikleri projelerin tek bir tanesini dahi hayata geçiremediler. Söz verdiler, seçimden sonra unuttular, vadettiler, seçimden sonra üzerine yattılar, proje açıkladılar, seçimden sonra hiç oralı olmadılar. İktidarlarında taş üstüne taş dahi koyamadılar. Hatta vatan millet sevdalısı insanların yaptıklarını sabote ettiler. Nuri Demirağ gibi, Vecihi Hürkuş gibi vizyonerlerin çalışmalarını engellediler, gelişip büyümesine dahi fırsat vermediler.
Savunma sanayimizin yüzde 20'si yerliydi, şimdi yüzde 65 yerli ve biz şu anda 2,5 milyar dolar ihracat yapıyoruz. Nereden nereye? Üretimde yerli girişimcilerimizi sürekli teşvik ettik, hala da teşvik etmeye devam ediyoruz. Fabrikaların, iş yerlerinin kapısına bunlar kilitler vurdular. Vatandaşın çoluğunun çocuğunun rızkından keserek devlete verdiği vergileri yatırıma dönüştürmeyip çarçur ettiler. Bizzat kendilerinin sebep olduğu, bizzat kendilerinin çıkardığı ekonomik sorunların çözümünü de gittiler, IMF kapılarında aradılar, IMF'den aldılar."
