Dünkü yazımızda iletişimde nerelere geldiğimizi ve yarattığımız "iletişim canavarları"nın bizleri ne hallere düşürdüğünü anlatmaya çalıştık.
Bir dönemler iletişimde en etkin kitle iletişim araçlarının başında olan ve neredeyse yaşamımızın olmazsa olmazları durumuna gelen televizyon yayınları artık iletişimde ilk araç olma özelliğini kaybetmeye başladı.
Hızla yayılan internet, önceleri yaşantımıza ite kalka yerleştirdiği iletişim kanallarıyla bizleri alt üst etti. Uzunca bir süredir Facebook ve iletişim kanalı Messenger denen haberleşme yöntemi o hale gelmişti ki aynı evin farklı odalarında olanlar bile bu Messenger ile haberleşir olmuşlardı.
Ardından Facebook, giderek tüm yaşamımıza girmeye başladı, günlük özelimizin çok daha ötesinde özel yaşamımızdan özel görüntüleri Facebook hesabımızdan anında paylaşmaya başladık. Haberleşme için en etkin iletişim aracı oldu. Ardından Facebook’un Messenger denen özel haberleşme kanalı ile haberleşir olduk. Ve Facebook’un bireysel iletişim kanalı olan Messenger’dan her zaman yaptığımız gibi çabuk bıktık ve yine internetin bize bahşettiği farklı bir kaç iletişim aracıyla Messenger’ın pabucunu dama attık.
Yaşamımızı Google’ın yarattığı Twitter ile haberleşmeye taşıdık. Twitter daha da popüler oldu, neredeyse tüm devlet büyüklerimiz de topluma iletecekleri mesajları Twitter yoluyla duyurmaya başladılar. Twitter tam bir söylem yarışma ortamına dönüştü. Facebook ve Messenger’dan fotoğraf yayınlama gündemden neredeyse çekildi ve Instangram denen yeni bir fotoğraf yayınlama ve depolama kanalı ortaya çıktı ve tüm özel fotoğrafların depolandığı sanal bir ortam oluştu.
Facebook'un mobil mesajlaşma uygulaması Whatsapp'ı ise son ayların giderek popülaritesini attıran yeni bir iletişim alanına dönüştü. İş dünyası da dahil hemen hemen herkes Whatsapp’ı kullanıyor. Günümüz fenomenlerinden olan ve yediden yetmiş yediye hemen hemen herkesin elinde olan akıllı telefonlar whatsapp kullanımını iyice kolaylaştırdığı ve sosyal medya kullanımını da desteklediği için son ayların en yoğun kullanılan kitle iletişim yöntemi oldu. Önce Messenger’la başlayan ve daha sonra da Whatsapp’ta yaygın olarak uygulanmaya başlayan ücretsiz mobil telefon konuşmaları Whatsapp’ın iyice kullanılmasına yol açtı.
İnternet kullanımının son yarattığı ve moda tanımlaması haline dönüşen “Sosyal Medya” giderek popüler oldu. Günümüzün çoğunluk zamanını kaplayan, oradan yayılan her tür haberin yaşamımızı değiştirecek kadar önem arz ettiği bir yaşam biçiminin hızlı ve kontrolsüz akışına kendimizi kaptırmış gidiyoruz. Genelde “şehir efsanesi”ne dönüşen haberler iletmeye başlarken; “Sosyal Medya’da yayılan haberlere göre” diye söze başlamayı vazgeçilmez alışkanlık haline getirdik.
Hayatımızın vazgeçilmezi oldu Sosyal Medya. Reklam ajansları bile iş alanlarını neredeyse tamamen Sosyal Medyaya kaydırdılar. Ellerinde akıllı telefonları olan herkes, Sosyal Medya hesaplarını rahatlıkla, ellerindeki mobil cihazlardan takip edebildikleri için Sosyal Medya yaşamımızın tam bir fenomeni oldu.
Yapacağımız bir çok şeyi Sosyal Medyadan halletmeye çalışıyoruz. Sosyal Medyanın tüm hesaplarını neredeyse ezbere biliyor ve aksatmamamız gereken bir görev gibi günün her saatinde periyodik olarak takip eder olduk.
Tam anlamıyla kontrolden çıkan, cazibesiyle ve ilgimizi çekme konusunda çok başarılı yöntemleri ile kitle iletişiminde haberleşmeyi sağlayan internetin yarattığı Sosyal Medya güncel yaşamımızın vazgeçilmezlerinden oldu.
Toplum olarak, “ta içimize işleyen”, “uyuşturucu etkisi yaratan” internet ve Sosyal Medya çılgınlığının peşine takılmış gidiyoruz.
İyice kontrolden çıkan ve hızlı değişime uğrayarak tedavisi imkansız olan bu iletişim kirliliği bizleri nereye götürecek bilinmez ama, mutlaka bir psikolojik hasar bırakacaktır. Psikolojik hasar bırakacağı kesin de, maddi hasarının neler olacağını hissettiğimizde canımız çok daha fazla yanacaktır.
İletişim oburluğu ve doyumsuzluğunda neler kaybediyoruz bir anlayabilsek.