Her ne olursa olsun bu son haftalardaki durum hiç de iç açıcı değil. Bir yılını dolduran koronavirüs salgınının gidişatında bir adım bile yol alabilmiş değiliz gibi.

Durum nedir pek belli değil ama en çok konuşulan mutant virüsün giderek bazı bölgelerde kendini iyice göstermeye başladığı şeklinde. Bunun yanı sıra; bir başka söylem ise, salgında üçüncü dalganın kendini iyice hissettirmeye başlamış olduğudur.

Her ne olursa olsun bu son haftalardaki durum hiç de iç açıcı değil. Bir yılını dolduran koronavirüs salgınının gidişatında bir adım bile yol alabilmiş değiliz gibi.

Tek umudumuz aşılamada idi ama o konuda da gidişat pek de olması gerektiği hızda değil. Beklenen aşıların bir bölümü yapılmış olmasına karşın, aşı konusunun ne durumda olduğuna dair kesin bir bilgi yok. İletilenlerden anlayabildiiğimiz kadarıyla, 65 yaş üstülerin aşılanma oranları yüzde altmışbeş oranlarındaymış. Yine uzmanların dile getirdiklerine göre aşılanma konusunda bile belirsizlikler var. Ne kadar aşımız var, aşılamanın son durumu ne! Bu konuda, varolan korkular hala giderilebilmiş değil. Kafalardaki soru işaretleri iyice çoğalmaya başladı.

Sokaklardan caddelere her yer tıklım tıklım insan seli gibi. Hafta sonu yasaklamalarından cumartesi yasağı kaldırıldı. Sadece pazar günü sokağa çıkma yasağı var. Yasağın kaldırıldığı ilk cumartesiyi yaşamak tam bir efsaneydi. Anadolu yakasından gözlemlediğim kadarıyla insanların sahillere akın ettikleri bir cumartesi yaşadık. İstanbul neredeyse tümüyle sahillerdeydi. İnsan seli vardı desek abartmamış oluruz.

Hep şikayetlendiğimiz 65 yaş üstülerin sokağa çıkma kısıtlamalarındaki süre bir saat daha uzatıldı. En işe yarayanı ise toplu taşıma kullanma yasağı HES kodu konrolünde serbest bırakıldı. Ama serbest olan bu dört saatlik süre ne kadar işimize yarayacak pek kavrayamadık... Ama, ilk denemelerimizde pek de işe yarar bir iyileştirme gibi görünmüyor. Tek olumlu olanı, 65 yaş üstüler için sokağa çıkma kısıtlamasında yapılan değişiklik. Eskiden 10.00-13.00 arasnda olan serbestlik, bir saat daha genişletilerek 10.00-14.00 saatleri arasına kadar uzatılmış olması. Bu ne kadar özgürlük sağlar pek bilinmiyor. Dışarıda halletmemiz gereken işlerin çoğunun saatlerini bizler kendimiz ayarlayamıyoruz. Onlar belirlenmiş saatler ve biz 65 yaş üstüler kendimizi ona göre ayarlamak durumundayız..

Bu yeni durumla ilgili olarak önce de benzer yorumlarım olmuştu. 65 yaş üstüler için günün belirli saatlerinde yapması gereken önemli işleri var. Ancak, o serbest olan saatlerin içine her şeyi sığdırabilmemiz mümkün olamıyor. İşlerle ilgili uygun saatlerin çoğunu bizler ayarlayamıyoruz. O nedenle de halletmemiz gereken birçok işimiz ya yarıda kalıyor ya da çözümsüzlüğe terk ediliyor.

65 yaş üstüler için sabah ve akşamüstü işi çıkış saatlerinde sokağa çıkmasının pek uygun görülmemesi doğru bir yaklaşımdır. Pandemi dönemi kısıtlamalarının tam olarak gevsetilmemiş olmasına karşın, iş başlangıç ve eve dönüş saatlerinde yoğunluk giderek artmaya başladığından o saatlerde 65 yaş üstüleri o ortamlara sokmamak iyi olur tabii ki. Ama, kısıtlamadaki saat ayarlaması; sabah 10.00 ile 16.00 arası sokağa çıkma serbestliği şekline dönüştürülürse, şu anki durumdan çok daha iyi olacaktır diye düşünüyorum.

BİR TUTAM TEBESSÜM

GERÇEKTEN DUYULMUYORMUŞ!

Papaz, iki metre ilerisindeki Zangoç’a hiddetle sorar;

- “Gizli gizli sen mi içiyorsun kutsal şarabı?”

Zangoç’ta derin bir sessizlik!, Papaz iyice köpürür…

- “Sana söylüyorum be adam, beni duymuyor musun?”

- “Hayır, buradan hiçbir şey duyulmuyor efendim.”

- “Olacak şey mi bu, iki adım öteden beni duymuyorsun!”

Zangoç bıyık altında gülmeye başlar.

- “İsterseniz yer değiştirelim, anlarsınız…” der.

Papazla Zangoç yer değiştirirler. Bu kez Zangoç seslenir;

- “Papaz efendi, kilise için toplanan bağışları sen mi zimmetine geçirdin?”

Papaz sıkıntılıdır. Kısık sesle yanıt verir;

- “Hakikaten yahu! Buradan hiçbir şey duyulmuyormuş!”