Türkiye'nin herhangi bir bölgesinin her an deprem felaketi ile karşılaşması olası ihtimal.
34 yıllık hayatıma birkaç büyük deprem, kasırga, sel baskınları sığdırmış olmanın üzüntüsü ile başlıyorum duygularımı aktarmaya. İstemesek de, inanmasak da deprem ülkesi olduğumuzu kabullenmemiz gerekiyor. 2019 sonunda Elazığ’da olan depremde kendi farkındalığımı arttırmak adına hemen AFAD ve AKUT gönüllülük süreçlerini araştırmaya başladım ve AKUT’un 3 aşamalı olan eğitim seminerlerine katılım gösterdim. Pandemi sebebi ile şu an beklemede olsak da keşke bu süreçte eğitimlerimiz devam edebilseydi de şu an İzmir’de elimden geldiğince sahada yardımcı olabilseydim.
Türkiye’nin herhangi bir bölgesinin her an deprem felaketi ile karşılaşması olası ihtimal. Özellikle İstanbul’da beklenen büyük bir deprem olduğunu da hepimiz biliyoruz. Bunun için kendimizi geliştirmek adına hangi atılımları yapıyoruz bilmiyorum ama, bu konuda her bireyin gönüllülüğü çok önemli. E devlet şifreniz ile AFAD gönüllülük başvurusunda bulunabilir. AKUT ise internet sitesi üzerinden bir tık ötenizde. Afet sürecine ne kadar hazırlıklı ve bilgili olduğunuz her zaman sizin ve yakınlarınızın daha az zarar görme şansını biraz daha arttırır, ama tabi ki kadere kimse engel olmaz onu da unutmamak lazım. Birçoğumuzun yaşadığı 99 depremi sonrası daha da bilinçlenen arama kurtarma ekiplerinin yönlendirmeleri üzerine, öncelikli olarak deprem çantası çok önemli. Yarın sanki biranda sokakta kalmak zorunda kalabilirmişsiniz gibi konserve, temiz su, yedek kıyafet, el feneri, düdük, geceye uygun kalın kıyafetler, şahsi belgelerin bir kopyası mutlaka bir çanta içinde acil durumda ulaşabileceğiniz bir alanda beklemeli. Haberleşme deprem anında en büyük sorun, ailenizle anlaşarak, acil durumda birbirinizi aramak yerine belirlediğiniz başka şehirdeki bir aile bireyine sağlık durumunuzu haber vererek iletişimi daha kolay hale getirebilirsiniz. Ve en önemlisi hangi zaman diliminde deprem yaşayacağımızı bilemediğimiz için ortak buluşma noktası belirlemeniz çok önemli. İşte, okulda, alışverişte herhangi bir yerde yaşayabileceğimiz bir afet sonrası telefon hatlarını meşgul etmemek adına ortak belirlediğiniz alanlara gitmeniz çok daha anlamlı.
Umarım asla hiçbirimizin başına gelmez ama görüyoruz ki deprem değil sorumsuzluklar sevdiklerimizi bizden ayırır. Gölcük depremi, Van depremi, Elazığ depremi ve şimdi de İzmir depremi. Nefesimizi tuttuk İzmir’den gelecek haberler için tek yürek olduk bekliyoruz. Çok çok geçmiş olsun İzmir.