Şampiyon Galatasaray, ligi ikinci bitiren Fenerbahçe ve ligde yine kötü bir sezon geçirerek alt sıralarda kalan Bursaspor yeni başkan ve yönetimlerini seçmek için kongreye gidiyor bugünlerde.

Galatasaray ve Bursaspor’da 4, Fenerbahçe’de 2 aday var ve ortalık toz duman olmuş halde.

Vaatler, eleştiriler havada uçuşuyor.

Taraftar ve delegelerin seçim totoları da öyle.

3 kulüpte de cevabı aranan tek soru var. Kim kazanır?

Yıllardır gördüğüm şu:

Seçim öncesi adaylar camianın duymak istediklerini söylüyor.

Seçim sonrası olan ise hiç de öncesi gibi olmuyor!

Hal böyleyken adaylar ve vaatleri üzerinden yorum yapmayı da pek doğru bulmadığım için bir seçim totoya da ben girmeyeceğim elbette.

Umarım her üç güzide kulübümüzde delegeler camialarını layıkıyla temsil edecek yönetimleri göreve getirir ve yine umarım o seçilecek yönetimler Türk futboluna öncelikle kulüpleri özelinde katma değer sağlayan işler yapar.

Umarım!

‘Vah ki vah’

Her geçen gün okuru ve kamuoyu nezdinde itibarını kaybeden spor medyasında bugünlerde trajikomik işlere yenileri ekleniyor.

Balıkçıdan, siyasi parti çalışanı borazancıdan ve daha aklınızın almayacağı meslek gurubuna mensup insandan sözde spor muhabiri, yazarı icat eden koca koca! spor servisi sorumluları şimdilerde o servislerden kulüplere menajer, scout, sportif direktör v.b türetmeye başladı.

PR’cılığı, amigoluğu, gazetecilik zanneden spor medyası geçmişleri ile bu neviden görevlere zıplayanları ibretle izlerken ‘vah vah’ etmekten öteye gidemiyorum ne yazık ki.

En nihayetinde söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.

‘Marifet iltifata tabidir’

Yol bisikletinin üç büyük yarışından biri olan İtalya Bisiklet Turu Giro d'Italia’da artık sona yaklaşılıyor. İstisnasız her gün zevkle takip ettiğim büyük turu Eurosport’ta Sarper Günsal ve Berkem Ceylan harika bir sunumla izleyiciyle buluşturuyor ve bisiklet severlere sadece yarışa dair değil yarışın koşulduğu etaplara dair de eşsiz bilgiler aktarıyorlar.

‘Marifet iltifata tabidir’ diyor ve Günsal ve Ceylan’ın anlatımıyla Giro d'Italia’yı sona ermeden izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.