Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı vesilesiyle, Assos antik limanda 3-4 Şubat tarihlerinde, "Felsefe, Bilim ve Aydınlanma" konusunda bir sempozyum gerçekleşti. Aristoteles'in yaşamının bir bölümünü geçirdiği ve felsefe eğitimi verdiği antik Assos kentinde düzenlenen sempozyumun bu yıl 23'üncüsü düzenlendi ve benim de 4'üncü katılışım oldu.
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı vesilesiyle, Assos antik limanda 3-4 Şubat tarihlerinde, “Felsefe, Bilim ve Aydınlanma” konusunda bir sempozyum gerçekleşti. Aristoteles’in yaşamının bir bölümünü geçirdiği ve felsefe eğitimi verdiği antik Assos kentinde düzenlenen sempozyumun bu yıl 23’üncüsü düzenlendi ve benim de 4’üncü katılışım oldu.
Oturumlarda değişik üniversitelerden gelen değerli hocalar 17. ve 18. yüzyılda felsefe ve bilim alanındaki gelişmeleri, 1776 Amerikan ve 1789 Fransız devrimlerini, söz konusu Aydınlanma hareketiyle devrimlerinin Rönesans ve antikçağdaki öncüllerini, 19. ve 20. yüzyıldaki etkilerini ele alıp, irdelediler.
Bu sempozyumun amacı felsefeyi felsefe öğrencileriyle sınırlandırmamak, herkese açmak. Bu açıdan bu etkinlik Türkiye’de bir ilk. Çünkü felsefeyi üniversite dışına çıkartan ilk organize ve uzun süreli etkinlik Assos’ta Felsefe. Konuşmacıların her biri kendi alanlarında uzman.
Böylesi büyük ve önemli bir sempozyumun planlanması kolay bir iş değil elbette. Bu işin elebaşı Prof. Dr. Örsan Öymen. Büyük ölçüde her şey onun kişisel çabaları, emeği, fedakârlıkları, kararlılığı, tutkusu sayesinde bugüne kadar gelmiş bir etkinlik. Bu etkinliğe yıllarca destek veren ve her yıl şubat ayında uygun fiyatlarla kapılarını ardına kadar açan Nazlıhan Hotel’e ve çalışanlarına da sonsuz teşekkürlerimizi sunmayı bir görev bilirim.
Bu yıl ki seminerde yine katılımcılar için A’dan Z’ye her şeyin en iyisi düşünülmüştü. 3-4 Şubat’ta Assos’ta felsefe kazanı kaynatıldı ve kokusu taa Midilli’den duyuldu. Katılımcılara kepçelerle bilgiler sunuldu. Anksimandros, Anaksimenes, Sokrates, Platon, Aristo, Kant, Hegel, Hume ve daha pek çok filozofa göndermeler yapıldı…
Bu yıl bir şey dikkatimi çekti. Geçmiş yıllarda Assos felsefe öğrencilerinin öğrenme ve tartışma heyecanı ile dolup taşardı. Otelde kalamayan bazı öğrenciler sahilin ucuna doğru çadırlar kurar, sabahlara kadar soğukta felsefe sohbetleri yaparlar, içimizi ısıtırlardı. Bazen bu sohbetlere Cemil Güzey hoca da katılırdı. Bu yıl maalesef öğrenci arkadaşlara rastlayamadım. Hayat pahalılığı belli ki öğrenci gençliği de çok etkilemişti. Adeta Felsefe yapmayın dercesine! Oysa bu yıl olmalıydılar. Çünkü bu yıl; 100. yılda Cumhuriyetin ne olduğunu, Aydınlanma hareketinin ne anlama geldiğini anlamak çok önemliydi. 100. yıl büyük bir fırsattı.
Cumhuriyet nedir, halk egemenliği nedir, laiklik nedir, felsefe ve bilim nedir, aydınlanma nedir, bunları bilmek yaşamsal önemde konular. Bunları bilmeyen insanın iyi bir vatandaş olduğunu söylemek olanaksız.
Seminerin ilk açılış konuşmasını etkinliğin öncüsü Prof. Dr. Örsan Öymen yaptı. Konuşmasında “Cumhuriyet bir devrim. Kendi aklını kullanma cesaretidir.” diyerek devam etti:” Alman filozof Immanuel Kant, aydınlanmayı, kişinin herhangi bir rehbere gereksinim duymadan kendi aklını kullanma cesaretine sahip olmasıyla ilişkilendirmişti. Bu anlamda aydınlanmayı, belli bir yüzyıl ile sınırlamak olanaklı değildir. Aydınlanma bir süreçtir, harekettir.”
Prof. Dr. Halil Turan, Prof. Dr. Doğan Göçmen, Doç. Dr. Cemil Güzey, Doç. Dr. Aliye Kovanlıkaya, Doç. Dr. Barış Parkan, Doç. Dr. Elif Çırakman, Doç. Dr. Cengiz İskender Özkan da sempozyumda bulunan diğer konuşmacılardı.
Günümüzde online bir konuşma bile ücrete tâbiyken birbirinden çok değerli hocaları, üstatları yüz yüze dinlemek ve herhangi bir ücret vermemek büyük şans. Bu şansı bir gün sizlerin de yakalaması dileğiyle…