Her gün kadına şiddet, kadına cinayet haberleri ile gözümüzü açıyoruz.
Kadınlar sokak ortalarında 15 bıçak darbesi ile kanlar içinde yerlerde yatıyor.
Öyle bir hal aldık ki, öyle bir söylem içindeyiz ki, bu erkeklere ne oldu ne kadar kötü oldular.
Erkekler şöyledir, erkekler böyledir genellemesi içinde bütün erkekleri harcar olduk.
Oysa ne kadar iyi kalpli ne kadar iyi niyetli, masum erkekler var; karısının, anasının bacılarının gözünün bebeğine bakan erkekler var.
Aman zarar gelmesin diye, aman bir istediğini iki etmeyelim diyen erkekler var.
O kadar çoklar ki, etrafımda hep görüyorum.
Tanıdıklarım bildiklerim, şahit olduklarım var.
Bu caniler, sapıklar, bu iyi erkeklere o kadar zarar verdiler ki, onları o kadar zor durumda bıraktılar ki.
Öncelikle kadınlar çok korkak oldu.
O kadar çok dikkatimi çeken olay anlatabilirim ki size.
Kadın Bodrum’da, en kalabalık zamanında onca kalabalık içinde gece saat 22.00’de evine giderken arkadan gelen erkekten öylesine korkuyor kız nefesi kesiliyor.
Kadın, evinde tek başına asla kalamıyor, bir gece yalnız kalması gerekiyorsa, tüm aile, olarak nasıl yapacağız derdine düşüyorlar.
Kadınlar, yerde küçücük, karınca görünce çığlık atıyor, korkuyorlar.
Gece terasın bir köşesi karanlık olunca oraya gidip çamaşır ipinden, çamaşırını alamıyorlar.
Evde kocası var, gece yatarken kepenkleri sonuna kadar indiriyor, evin kapı kilidini kocası hanım korkuyor diye alttan üstten beş kere kilitliyor, bir yangın çıksa evlerinden çıkamayacak kadar korkuyorlar.
Kadın, denizde ip olmazsa, karşıya doğru yüzüp açılamıyor.
Kadın, denizde balığı görünce çığlık çığlığa bağırıyor, korkuyor.
Sözün özü, kadınları çok korkuttunuz.
Şimdi bütün yasalar, pozitif ayrımcılıkla kadınlardan yana.
Bir kadın, haksız da olsa, her türlü yalan dolan plan içinde de olsa, erkek için uzaklaştırma kararını hemen aldırabiliyor.
Ya erkekler, haklı olsanız da vay halinize, hakimler sizin için iyi kararlar almıyor.
Kötü ve şerefsiz erkekler, iyi erkeklere çok zarar verdiniz.
Hadi iyi erkekler, kötü erkeklerle ilgili paylaşımları en çok siz yapın.
Demediğinizi bırakmayın.
Bak kadınlarınızı ne hale getirdiler.
Onları aranızda kötülüklerinde boğun.
Funda'nın aklındakiler
... Ünlü anne, ünlü baba ve çocukları var.
Ne ala ne güzel, anne ya da babaları çok paralar kazanmış, çocukların geleceğe dönük maddi hiç endişeleri yok.
Villalar, rezidans daireleri, özellikle Cihangir evleri, Allah daha da versin, say say bitiremezler.
Çocukların parmaklarını oynatmaya ihtiyaçları hiç yok.
Parmak ne zaman oynar, kira gelirlerini toplamak için ay başlarında.
Maşallah.
Çocuklar zamanla bir iş yapayım, boş dur dur nereye kadar, canım da sıkılıyor zaten diye işe koyulurlar.
Ve mutlaka gece kulübü açmaya karar verirler.
Ve mutlaka o gece kulübünün açılışına, ananın babanın ünlü kontenjanından bütün ünlüler akın akın gelirler.
Bazen düşünürüm neden gece kulübü.
Neden, bir çocuk yuvası değil, bir yaşlı bakım evi değil, yanında birçok insana iş verebileceğin, küçük ya da büyük bir işletme, bir fabrika, üreten bir yer değil de gece kulübü.
Demem şu aslında.
Zaten o kadar eşek yükü, o kadar çok paranız var ki, kendi masraflarını çıkaracak, bu arada az biraz para kazanacak ama insanlara çok faydalı olacak bir yer açmalısınız.
Böylelikle memleketinize faydalı olursunuz. Lütfen...
Sonra hayırlı cumalar falan.
… Burcu Esmersoy ve eşi boşanmış.
Daha 1 yıl olmuş evliliğe imza atalı. Ben kimsenin ne evlenmesi ne de boşanması ile ilgilenen bir insan değilim. Kimsenin özel hayatını içselleştirmem.
Kendi içselim o kadar dolu ki yer kalmadı diyelim.
Gazete, haberi ‘Güle oynaya boşanmışlar adliyeden öyle çıkmışlar.’ diye veriyor.
Ne güzel kavgasız gürültüsüz, bir celsede boşanmışlar.
Evlenirken hep mesut olalım, bir ömür boyu bir yastıkta yaşlanalım dediğin adam ya da kadınla her şey bir anda bitiveriyor.
Olabilir.
Ama sırıtarak çıkmak, güle oynaya çıkmak nasıl oluyor anlayamıyorum.
Yani hiç mi üzülmediniz hiç mi umurunuz olmadı diye sorası geliyor insanın.
Tabii ki kolay karar verilmiyor, mutlaka bir süreçten geçiliyor.
İnsan evlilik birliği temelden sarsıldı başlığı ile boşanma davası açarken ve hâkimin 2 aralık boşanma tarihiniz dediğinde itiraz edip, yok olmaz daha erkene almalısınız derken.
Bir an önce boşanıp birbirinizden kurtulmak derdindeyken.
Güle oynaya çıkmak halinize.
Güle oynaya kafam karıştı diyebilirim.