Türkiye kritik bir seçime hazırlanıyor.
Türkiye kritik bir seçime hazırlanıyor. 16 Nisan Türkiye’nin kaderini belirleyecek. AK Parti ve MHP’nin üzerinde uzlaştığı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, ciddi bir devrim niteliğinde. Mevzu bu kadar ciddi olunca elbette tartışmalar da şiddetli oluyor. Çeşitli etkinliklerde halkoylaması hakkında fikirlerini sorarak sokağın nabzını tutmaya ve sık sorulan soruları tespit etmeye çalışıyorum. İşte onlardan bazıları.
Neden şimdi? Anayasa çalışmaları dün başlamadı. Neredeyse tüm siyasi partilerin seçim çalışmalarında kullandığı argümanlardan biriydi, 82 darbe anayasasını değiştirmek. 2011 yılında kurulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu ile partiler çalışmaya başladı ama maalesef yıllar süren çalışmalar nihayete ermedi. Geçtiğimiz yıl yaşanan 15 Temmuz darbe girişimi bu değişikliğin bir an önce yapılması gerektiğinin en somut kanıtı oldu.
Tarihimizde siyasi krizleri çözmeyi askeriye içindeki bazı odaklar üzerine vazife bildi. 15 Temmuz’da ise millet, sorunların çözümü için tek yetkili benim dedi. Bu tarihi bir resttir. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı makamının yetkili ama sorumsuz olması siyasi tarihimizde pek çok kez eleştirildi.
2007 yılındaki referandumda %67 oyla millet cumhurbaşkanlığı makamına el koydu diyebiliriz. 2014 yılında ise Cumhurbaşkanlığı makamında görmek istediği kişi Recep Tayyip Erdoğan oldu. Ezcümle biz uzun zamandır bu değişikliğe hazırlanıyoruz.
Rejim mi değişiyor? Bu değişiklik bir rejim değişikliği değil, sistem değişikliği. Detaya girmeye gerek görmüyorum, teklifi okumak yeterli zaten.
Kişisel hak ve özgürlükler ne olacak? Bazı hayırcıların hala “şeriat gelecek” korkusu taşıdıklarını ve bu yönde propaganda yaptıklarını işittim. “Şeriat gelecek” korkusu artık kötü bir şaka bile değil Ak Parti seçmeninin gözünde. Zaten kişisel hak ve özgürlükler anayasa ile koruma altında. Cumhurbaşkanı anayasaya aykırı bir kararname çıkarma yetkisine sahip değil. Nokta.
Anayasa Mahkemesi ne olacak? Düzenlemede Anayasa Mahkemesi ile ilgili sayı değişikliği hariç bir şey yok. Sayı değişikliğine gidilmesinin nedeni ise Askeri Mahkemelerin kapanması ve üye sayısının otomatik olarak düşmesi. Halihazırda Anayasa Mahkemesinde görevi 2031 yılına kadar sürecek üyeler var. Erdoğan’ın kendi görev süresinde atadığı üyeler, 2029 yılındaki Cumhurbaşkanlığı döneminde görevde olacak. Buna hukukçular anayasal güvence diyorlar.
18 yaşındaki vekil olur mu? Beni en çok sinirlendiren soru bu oluyor. Lafa gelince Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın diyen millet, iş devlette söz sahibi olmaya gelince yaşı yeterli bulmuyor. Sanırsınız meclisin tamamı 18 yaş olacak, genel kurul salonunda play station oynanacak. Yaklaşık 8 milyon gencimiz için ciddi bir motivasyon olduğunu düşündüğüm bu değişikliği sonuna kadar destekliyorum.
****
Bu hafta içinde Kastamonu ve Tokat’ta Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili panellere katıldım.
Türkiye’nin en büyük sendikası olan Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Kastamonu Başkanı Orhan Sancaktaroğlu ve Tarkan Zengin’e çok teşekkür ederim.
Tokat Belediye Başkanı Av.Eyüp Eroğlu, Başkan Yardımcısı Selahattin Kelemci de bizi çok iyi ağırladı. Tokat’a daha önce gitmemiş olmanın mahcubiyetini hissettim. Çok teşekkür ederim.