Bazen sarı ya da kızıl saçlar, kırmızı ruj, Audrey Hepburn tarzı kısa saçlar moda oldu. Bazen de gözlerin eyeliner ile çerçevelenmesi. Tüm bunlar makyaj, saç kesimi ya da renk değişimi ile mümkün olan akımlardı.
Ama günümüzde gelinen noktada çekici ve güzel görünmek için kuaförünüzün sihirli dokunuşları, makyaj hileleri artık asla yeterli görülmüyor. Dayatılan güzellik algısı; estetik operasyonlarla ya da medikal estetik yöntemleriyle iri dudak ve dişlere, avurtları çökmüş görüntüsü veren Hollywood yanağına, kalkık kaşlara ve slikonlu yanaklara sahip olmaktan geçiyor. Anlayacağınız estetik cerrahlar, estetik dişhekimleri ve medikal estetik uzmanları altın çağlarını yaşıyorlar.
Sağlığın, güzelliğin modası olur mu? Ama ne yazık ki oldu! Şimdi genç kızların çoğu dolgu maddeleriyle büyütülmüş dudaklarını büzüştürerek sosyal medyada poz vermezse kendini eksik hissediyor. Balon gibi şişirilmiş dudakları, slikonlu memeleriyle kafelerde, caddelerde boy gösteren, instagram profillerine vamp bakışlarla fotoğraflarını koyan 20’li yaşlardaki genç kızları gördükçe öyle üzülüyorum ki! Ergen olmadan, genç kızlıklarını yaşayamadan onları birer küçük kadın olmaya iten nasıl sosyal bir yozlaşmadır? Aynalardaki yansımalarına odaklı yaşayan kompleks içindeki mutsuz genç kızlar ordusu, iki-üç yıl sonra incecik dudaklar ve minik dişler, küçük memeler moda olursa ne yapacak?
EVDE BOTOKS PARTİLERİNE VARAN AKIL TUTULMASI…
Tabii; tüm bunlar işin sosyolojik ve psikolojik yönleri. Bir diğer sorun da; aynadaki görüntülerine aşırı takıntılı kişilerin, estetik ameliyat, botoks, dolgu gibi yöntemler için uzman isimleri değil de, en ucuza yapanı ya da en medyatiği seçmeleri. Bir uzmanın sosyal medyada çok fazla takipçisi olması, televizyonlarda sık sık konuk edilmesi onun estetik yöntemler konusunda deneyimli ve doğru bir isim olduğunun göstergesi olabilir mi? Hele, sağlığınız ya da güzelliğiniz söz konusu olduğunda?
Cebinizden çıkacak para mı önemlidir yoksa o kişinin tıp fakültesi mezunu deneyimli bir hekim olması mı?
İş artık öylesine çığrından çıktı ki; botoks partisi düzenleyen kadınlar bile var. Sanki altın günü yapıyorlar. Çok değil, yaklaşık bir yıl önce İstanbul’un göbeğindeki bir kafede kendisine botoks yaptıran bir kadının görüntüleri medyaya yansımıştı. Daha güzel, daha genç görünmek uğruna nasıl bir akıl tutulmasıdır bu söyler misiniz?
ESTETİKLE İLGİLİ YASALARDAN HABERDAR MISINIZ?
* Öncelikle şunu unutmayın; yüz bölgesine botoks, dolgu gibi uygulamaların estetik cerrahlar, dermatologlar ile Sağlık Bakanlığı’nca tescil edilmiş medikal estetik hekimi sertifikasına sahip uzmanlar tarafından yapılması gerekiyor.
* Dolgu ve botoks gibi girişimsel yöntemlerin uygulanabileceği yerler; muayenehane, tıp merkezi ya da hastanelerdir.
* Güzellik salonlarında tıp fakültesi diplomasına sahip bir hekim çalışsa bile, doktorların yetkisinde olan tıbbi işlemlerin asla bireylere uygulanmaması gerekiyor.
* İstenmeyen tüylerin yok edilmesi için kullanılan lazer epilasyon yöntemini uygulayacak kişinin yetki belgesine sahip olması da şart. Bu yüzden lazer epilasyon deyip geçmeyin.
* Lazerle akne tedavisi ve dövme silme gibi sorunlar için güzellik salonlarında hizmet verilemeyeceğini aklınızdan çıkartmayın.
* Kırışıklık, hiperpigmentasyon, çatlak, akne ve yanık izi tedavisinde faydalanılan dermaroller ve onun gibi cihazların, güzellik salonu ve kuaför gibi işyerlerinde asla kullanılmaması gerekmektedir.
* Estetik ameliyat olmayı planlıyorsanız, operasyonu gerçekleştirecek plastik cerrahın deneyimi kadar, hastanenin alt yapısının, anestezi uzmanının ve anestezi teknikerinin tecrübesinin de önemli olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
* Güzelliğinizle ilgili konularda her zaman uzman hekimlerin kapısını çalın. Buna karşın kadın ve sağlık programlarında kendi reklamı için stüdyodaki izleyicilere botoks uygulayan şovmen doktorlardan da uzak durun.