ENFLASYON HEDEFİNİN NERESİNDEYİZ?

Abone Ol

PİYASALARDA SON DURUM

Ülke genelinde seçimlerin ardından en çok merak edilen piyasaların ne olacağı, Merkez Bankasının tutumu, döviz, borsa, faiz ve enflasyonun nasıl yol alacağı. Seçim sonrasında uygulanan sıkı para politikası tüm yaz boyunca etkisini gösterdi ancak enflasyon oranında beklenen istenen düşüş Haziran ve Temmuz 2024'te gerçekleşmedi. Ağustos ayında ise yıllık enflasyon yüzde 9,81 puan düşüşle yüzde 51,97 seviyesine geriledi. Böylelikle Haziran ve Temmuz'da beklenen enflasyon oranındaki düşüş Ağustos ayında yaklaşık 10 puanla gerçekleşti ama fiyatlar ne durumda, inceleyelim. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), ağustos ayına ilişkin "Aylık Fiyat Gelişmeleri" raporunda, Ağustos ayında tüketici fiyatlarının yüzde 2,47 oranında arttığı ve yıllık enflasyonun 9,81 puan düşüşle yüzde 51,97 seviyesine gerilediği belirtildi. Raporda, yıllık enflasyon, yüksek bazın da etkisiyle ana gruplar genelinde düşmeye devam ederken, aylık fiyat artışı gıda grubu öncülüğünde önceki aya kıyasla zayıfladığı belirtildi. Gıda fiyatlarına dair ise, gıda fiyatları uzun bir aradan sonra aylık bazda gerilemiş, bu gelişmeyi taze meyve ve sebze kalemi başta olmak üzere işlenmemiş gıda alt grubu sürüklemiştir denildi. Aslında ekonomist ve uzmanlarında piyasalarda beklediği enflasyon oranı, TÜFE'nin konutlarda kullanılan doğalgaza yapılan zammın ardından Ağustos ayında aylık yüzde 2,64 artmasını, yıllık olarak ise baz etkisinin katkısıyla düşüşünü sürdürmesi ve yüzde 52,2 seviyesinde gerçekleşmesi idi. Merkez Bankasınca yürütülen sıkı para politikasının etkileri Ağustos ayında 10 puanlık enflasyon oranındaki düşüşle belirginleşti. Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu'nun (ENAG) hesaplamalarına göre ise, ağustosta Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık yüzde 3,47 arttı. E-TÜFE’nin son 12 aylık artışı ise yüzde 90,35 olarak gerçekleştiğini belirtelim.

En yüksek artış eğitimde

TÜFE ana harcama gruplarına göre yıllık değişim oranlarına bakıldığında, bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 28,96 ile ulaştırma oldu. Bununla beraber, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 120,81 ile eğitim oldu. Ana harcama grupları itibarıyla 2024 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre azalan ana grup yüzde -1,10 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu.

Ekonomide dezenflasyon etkisi belirginleşmeye başladı

Enflasyona ilişkin bu verilerin neyi ifade ettiğini ve halkın cebine nasıl yansıyacağını şimdi irdeleyelim; TÜFE’deki TÜİK rakamlarına göre aylık 2,47 olarak gerçekleşen enflasyonun konut doğalgazına yapılan zammın ardından gerçekleştiğini ve ekonomide dezenflasyon etkisinin belirginleşmeye başladığını ifade etmek istiyorum. Buradaki asıl ve temel soru, yıl sonunda beklenen yüzde 38’lik enflasyon oranının yakalanıp yakalanamayacağı? Haziran ve Temmuz ayı çıkarıldığında manşet enflasyonda belirgin bir düşüş olduğunu gördük, takip ediyoruz. 2024 başında yapılan fiyat ayarlamaları ve asgari ücret zammının etkisiyle Ocak ve Şubat ayında TÜFE sırasıyla aylık yüzde 6,7 ve yüzde 4,53 arttı. Mart ve Nisan ayında TÜFE görece yavaşlasa da beklentilerin üzerinde seyretti ve aylık yaklaşık yüzde 3,2 arttı. TÜFE Mayıs ayında yüzde 3,37 arttı, Haziran ayında yüzde 2'nin altına düştü. Temmuz ayında yıl ortasında sigara ve akaryakıt zamları başta olmak üzere vergi ve yönetilen fiyatlardaki artışın da etkisiyle enflasyon yeniden aylık bazda yüzde 3,23 yükseldi. Yıllık enflasyon ise baz etkisiyle yüzde 71,60'dan yüzde 61,78'e geriledi. Ağustos ayı itibarıyla konutlarda kullanılan doğalgazın fiyatına yaklaşık iki yıldır ilk kez zam yapılmıştı. Hatırlayalım; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan enflasyon raporu sunumunda da Temmuz ayında tüketici enflasyonunun aylık olarak geçici arttığını, enflasyon beklentilerinin tahmin aralığına yakınsamasının dezenflasyon açısından kritik önemde olduğunu söylemişti.

Hizmet enflasyonuyla baş edilemiyor

Enflasyonda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10’luk bir düşüş olduğunu ifade eden buna karşılık eğitimdeki enflasyonu yüzde 121, kiralarda yüzde 101, lokanta gibi hizmet mekanlarındaki enflasyonun yüzde 68 olduğuna dikkat çekerek bu artışlardaki oranlara baktığımızda Ağustos ayında açıklanan enflasyon oranı ile arasındaki makasın açıldığını ve hizmet enflasyonundaki artışın devam ettiğini belirtmekte fayda görüyorum. Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Hatice Karahan’ın mali görünümle ilgili yaptığı açıklamalara da bakarsak; "Mali görünüm, önümüzdeki dönemde enflasyon görünümüne etkileri açısından kritik olacak” ifadesini hatırlatarak "Aylık enflasyonun ana eğiliminde zayıflamanın devam etmesi, hedeflediğimiz dezenflasyon patikası için kritik önemde" sözlerinin de altını çizmek istiyorum.

Politika faizinde indirim bu yıl olacak mı?

Enflasyonda kritik bir dönemece girdik, yıllık enflasyonun yüzde 68’den yüzde 51’e gerilediği bu koşullarda dahil politika faizi indiriminin hâlâ gerçekleştirilemeyeceğini vurguladı. “Faiz indirimini yıl sonuna kadar görebilecek miyiz” sorusunun ekonomi kulislerinde sorulmaya devam ediyor. Kasım veya Aralık ayında politika faizinde bir indirim görebileceğimizi öngörüyorum. Ancak Merkez Bankası’nın enflasyon için koyduğu yüzde 38 hedefine ulaşılabilmesi için 4 ayın kaldığını ve kaldığının altını çizelim. Eylül ayında enflasyon için baz etkisinin sonuna gelindi. Merkez Bankası'nın yüzde 38 oranındaki enflasyon hedefinin tutması için geri kalan aylarda yüzde 1,13'lük enflasyon oranının yakalanması gerekiyor. Ancak, büyümeye ilişkin de durgunluğun yaz aylarında başladığını ve devam ettiğini hatırlatmakta fayda görüyorum.

Yıl sonunda enflasyon tahminim, enflasyon oranı 43-44 bandında olacak

Merkez Bankasının hedeflediği yıllık enflasyon oranı olan yüzde 38'in tutturulabilmesi için aylık enflasyonu yüzde 1,3 düzeyinde seyretmesi gerekiyor. Şahsi öngörüm; yıl sonu enflasyonunun 43-44 bandında olacağı yönünde oldacağını tahmin ediyorum. Ekonomi için bir slumpflasyon, yani enflasyon içinde küçülme tehlikesi olup olmadığını değerlendirecek olursak; henüz ekonominin slumpflasyona girmediği, fakat stagflasyonda, yani enflasyon içinde durgunluk sürecinde olduğunu vurgulayalım. Bitirken enflasyonda istenilen rakamlara yaklaşılamaz ve dezenflasyon sürecine girilemezse yıl sonu için slumpflasyon tehlikesinden söz edilebileceğini belirtelim.