Elektronik çek ve senet hayatımıza giriyor. Dünya hızla değişirken block zinciri teknolojisinin öncü uygulamalarından biri olarak tarihe not düşülecek bir uygulama olacak.
Çek ise bankacılığın ilk ödeme sistemi olarak bir süre daha varlığını sürdürmeye böylece devam edecek. Fakat zaten her transfer ve değişimin izlenebileceği bir dünyaya giderken daha önce getirilen şu tacir çek uygulamasına gerek var mıydı, diye sorası geliyor insanın.
Bu ekonomi, vadeli ticaret üzerinden muazzam bir iktisadi hacim oluşturmuştur. Bu sayede fiktif değil reel bir büyüklük doğmuştur. Türkiye’de uygulanan vadeli ticaret reel kaldıracın en başarılı örneklerinden birisi olmuştur. Ancak yüzyıllara dayanan güven esaslı oluşmuş iktisadi hacim kabiliyeti kaybedilmek üzeredir. Bu olumsuzluğun en önemli besleyicisi ise tacir çek olmuştur.
Sistem kaldıraçlı işlem kabiliyetini ticaretin ilk dönemlerinden beri sergilemiştir. Bunu sürdürmek için de kendi yöntemlerini geliştirmiştir. Çek de bunun ana omurgasını oluşturmuştur. (Çekin iktisadi hacimdeki rolünü anlamak üzere tacir çek uygulaması öncesi ay sonu para talebinin büyüklüğüne bakılabilir.) Fakat sistemin kaldıraç çözümleri üzerine politika geliştirilmesi sonrası uygulamaya başlanan tacir çek ticareti çözümsüz bırakmıştır. Kaldıraçla oluşturulan reel hacim erimiştir. Baltanın sapının ağaçtan olması hikâyesi başka aktörlerle temsil edilmiştir.
İşlemlerin kaydileştirilmesi üzerine geliştirilen tacir çek düzenlemesi global konjonktür bunalıma giderken zamanlamasıyla yangına odun taşımıştır. (Terörün finansmanı konusu hariç.)
Ekonomiyi kayıt içine almak için doğrudan yollar tercih edilmelidir. Sistemin kendi hacim genişlemesi için ürettiği çözümleri kayıt dışı ekonomiyle mücadelenin aracına dönüştürmek üzere dolaylı yollar aranması yanlış bir tutumdur.
Reel sektörün içerisinde bulunduğu hacim kaybında FED kararlarının mı daha belirleyici, yoksa icat edilen tacir çekin mi daha belirleyici olduğu sorusunun cevabını adam akıllı düşünmek gerekir. Hedef her zaman için hacmi düşürmeden kayıt içilik oluşturmak olmalıdır. Elektronik çek ve senetle gördük ki zaten teknoloji ekonomiyi büsbütün kayıt içine almak üzeredir. İstikamet belliyken, ekonomik aktörleri sıkmaya değmezdi. Uygulama elimizde ancak birkaç cevapsız soru bırakmıştır.
Ekonomik hacmi etkileyecek konularda ileri görüşlü olunamaz mıydı? Hacim üzerindeki etkisi ne kadardır? Vergi tahsilatı açısından tacir çek ne katkı yapmıştır? Kaş yapayım derken göz mü çıkarılmıştır?