Gıda israfı, yalnızca ekonomik bir kayıp değil, aynı zamanda çevresel tahribat, ekonomik kayıplar ve sosyal eşitsizlik gibi pek çok sorunu da beraberinde getiriyor. Bu noktada evlerdeki gıda israfının boyutlarına dikkat çeken BİTKİDEN Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ “Dünya genelinde en çok israf evlerde gerçekleşiyor. Günde en az bir milyar öğün çöpe atılıyor. Ortalama olarak, her bir kişi yılda 79 kg yiyecek israf ediyor.” dedi.
2022 yılında 1.05 milyar ton gıda israf
BM Gıda İsrafı Endeksi 2024 Raporu’na göre 2022 yılında dünyada 1,05 milyar ton gıda israf edildi. Maalesef 2022'de israf edilen toplam gıdanın 631 milyon tonu hanelerden, yani yüzde 60'ından, 290 milyonundan gıda hizmeti sektörü (%28) ve 131 milyonundan (%12) perakende sektörü sorumluydu.
Önceki raporda Türkiye’de hane halkı yılda kişi başı 93 kg gıdayı israf ederken; son raporda 102 kg gıdayı çöpe atarak israfı arttırdı. Gıda israfındaki artış ekonomik, sosyal ve çevresel sorunları da arttırmaktadır. Sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için, gıda israfını önleme konusunda sorumluluk almanın ve farkındalık yaratmanın büyük bir önem taşıdığını belirten BİTKİDEN Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ, gıda kaybı ve israfının, toplam küresel sera gazlarının ise yüzde 8-10’nu oluşturduğunu ifade eti ve gıda israfını azaltmak için önerilerde bulundu.
“Hedef gıda israfını ve kaybını azaltmak olmalı”
Gıda israfının sürdürülebilir bir gelecek için çok önemli olduğunu belirten BİTKİDEN Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ, “Dünya çapında tahminen 2,3 milyar insanın sağlıklı bir diyete erişimi olmadığı ve yaklaşık 733 milyon insanın aç kaldığı tahmin ediliyor. Tüm bunlar, gıda kaybını ve israfını azaltmak için acilen harekete geçme ihtiyacı olduğu anlamına geliyor. Dünya nüfusu artmaya devam ederken, mücadelemiz nasıl daha fazla gıda yetiştireceğimizle ilgili olmamalı. Hedef gıda israfını ve kaybını azaltmak, sürdürülebilir ve besleyiciliği yüksek gıdalar üretmek olmalı. Ülkemizde de artan gıda israfını azaltmaya yönelik Tarım ve Orman Bakanlığı’nın farkındalık kampanyaları artmalı, gıda israfı ile ilgili Ticaret Bakanlığı’nın 2018’den beri yayınlanmadığı Türkiye İsraf Raporu güncellenmeli” dedi.
“Hem dünyada hem de ülkemizde en çok meyve ve sebze çöpe atılıyor”
Gıda israfını azaltmak için ise her bireyin kendi önlemlerini alabileceğini söyleyen Akdağ, şöyle konuştu: “Gıda kriziyle yüz yüzeyken bugünün anlamı ve var olan sorun ve sorumluluklarımıza karşı farkındalık yaratmak her geçen gün daha çok önem kazanıyor. Bu noktada, yemeğe daha küçük porsiyonlarla başlamak, israfı azaltmanıza yardımcı olur. Ayrıca, artan yemeklerinizi de unutmayın; onları iki saat içinde buzdolabına kaldırarak, iki gün içerisinde başka bir öğünde kullanabilirsiniz. Böylece hem kaynaklarınızı verimli kullanmış hem de israfı önlemiş olursunuz. Alışveriş sırasında planlı olmak da israfı önlemenin önemli bir parçasıdır. Bir liste hazırlayıp yalnızca ihtiyaçlarınıza göre alışveriş yapmak, gereksiz alımları önler. Bu alışkanlık, raflarda bozulmaya terk edilecek ürünlerin de önüne geçer. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de en fazla meyve-sebze çöpe atılıyor. İsraf edilen meyve-sebzelerin %40-50'si hasatta, %38-69'u hanelerde meydana geliyor.”
“STT/TETT arasındaki farkı bilmek israfı azaltır”
Evde gıdaları doğru şekilde saklamanın da çok önemli olduğunu dile getiren Akdağ, “Buzdolabınızı ideal sıcaklıkta tutmak ve aşırı doldurmamak hem gıdalarınızın tazeliğini korur hem de enerji tasarrufu sağlar. Aldığınız yeni gıdaları eski ürünlerin arkasına yerleştirerek önce eskileri tüketmek, israfı önlemekle beraber gıdaların bozulmadan kullanılmasını sağlar. Türkiye’deki tüketicilerin %72'si STT (Son Tüketim Tarihi) ve TETT (Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi) arasındaki farkı ayırt edemiyor. Gıdaların üzerindeki tarihleri doğru okumak da israfı önlemek için kritik bir adımdır. 'Son Tüketim Tarihi' geçen ürünleri kullanmak riskli olabilirken, 'Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi' geçen ürünler genellikle güvenle tüketilebilir. TETT’si geçmiş bir gıdayı tüketmeden önce şunların kontrol edilmesi gerekir: Etiket üzerindeki muhafaza koşulları sağlanmış mı? Ambalajı sağlam mı? Kokusu, görünüşü, tadı normal mi? Eğer bu soruların yanıtı ‘evet’ ise o gıda tüketilebilir. Yine de tüketemediğiniz gıdalar olursa, onları gübreye dönüştürerek bitkileriniz için kullanabilir, böylece doğaya katkıda bulunabilirsiniz” ifadelerini kullandı.
“İklim kriziyle mücadele etmeliyiz”
Gıda israfının iklim krizi ile mücadeleyi olumsuz etkilediğini belirten Akdağ, iklim kriziyle mücadelede atılacak adımların tüm dünyanın doymasını mümkün kılacağını vurguladı: “İsrafı azaltmak dünyadaki iklim krizi ile baş etmede önemli bir yöntem. 733 milyon insan gıdaya erişemiyorken günde en az 1 milyar öğün çöpe atılıyor ve sürdürülebilir bir dünya yaratmamızı zorlaştırıyor. Bunun yanı sıra diyetimizde hayvansal gıdaları azaltmak, bitkisel gıdalara daha fazla yer vermek karbon ayak izimizi azaltmaya katkı sağlayacaktır. Dünyayı yeşil bir yere geri getirmek istiyorsak buna tabağımızdan başlamamız gerekli.” ifadelerini kullandı.