Lindner, Almanya’nın PKK’yı terör örgütü olarak kabul ettiğine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Suriye’nin kuzeyindeki PKK'lılar, Beşşar Esed’ın devrilmesinden önceki durumdan farklı bir ortamda olduklarını anlamalı. PKK ile Suriyeli Kürtler arasında net bir ayrım yapılması şart. Suriye, Türkiye'ye yönelik saldırılarda bir operasyon merkezi haline gelmemelidir.”
Türkiye'nin Meşru Güvenlik Kaygıları
Türkiye’nin Suriye’deki rolüne de değinen Lindner, şu açıklamalarda bulundu:
“Türkiye'nin, Suriye’den gelebilecek tehditleri önleme konusundaki meşru menfaatini anladığımızı defalarca dile getirdik. Aynı zamanda, Türkiye’nin bizimle uyum içinde hareket etmesi için çaba sarf ediyoruz ancak bu konuda garanti vermek mümkün değil.”
Suriye’nin Toprak Bütünlüğü Korunmalı
Bölgedeki tüm aktörlerin Suriye’nin toprak bütünlüğünü desteklemesi gerektiğine işaret eden Lindner, şu detaylara değindi:
“Suriyeli Kürtlerin tutumuna askeri değil, siyasi yollarla cevap verilmelidir. Sürece kadınların ve farklı etnik-dini grupların aktif katılımı şarttır. Kürtlerin yanı sıra Dürziler, Aleviler ve Hıristiyanlar gibi tüm kesimlerin süreçte yer alabilmesi kritik bir öneme sahiptir.”
Yaptırımlar ve Yeniden Yapılanma
Suriye'ye uygulanan yaptırımların etkilerini de değerlendiren Lindner, şu yorumları yaptı:
“Suriye’deki insani durum acilen iyileştirilmelidir. Yaptırımların kısmen kaldırılması veya düzenlenmesi için daha pragmatik bir yaklaşım benimsenmelidir. Bunun ilk adımı, yurt dışında yaşayan Suriyelilerin ülkelerine katkı sunabilmesini kolaylaştırmak olabilir.”
Almanya’nın Rolü
Son olarak Lindner, Alman ordusunun Suriye’deki olası bir yeniden yapılanma sürecine yardımıyla ilgili soruları yanıtlarken, şu çağrıyı yaptı:
“Düzenli ve kapsayıcı bir sürecin varlığı önemlidir. Doğrulanabilir adımlar ve kadınların aktif katılımı, bu sürecin başarısının anahtarlarıdır.”