Batı Karadeniz Bölgesi coğrafyası üzerine 1994 yılından günümüze çalışmalar yapmaktayım.
Batı Karadeniz Bölgesi coğrafyası üzerine 1994 yılından günümüze çalışmalar yapmaktayım. Özellikle Karabük il olduktan sonraki süreçlerde birçok tanıtım alanında görev yaptım. Karabük Valiliği dışında, Safranbolu Kaymakamlığı, Safranbolu Belediyesi, Eskipazar Kaymakamlığı ve Yenice Belediyesi adına çalışmalarım oldu. 2017 yılının başında Karabük Valiliği adına tekrar bütüncül bir çalışmanın içerisinde buldum kendimi.
Karabük’ün merkez ilçesi dâhil toplamda 6 ilçesi bulunuyor. Daha önce üç ilçe adına çalışmalar yaptığım için, yeni yaptığım çalışmaları merkez ilçe Karabük, Eflani ve Ovacık ilçeleri üzerinde yoğunlaştırdım.
30 dakikalık belgesel
Proje kapsamında yapılacak belgesel film için yeniden tüm coğrafya genelinde çalışmalar yapmak gerekiyordu. Ortaya; ‘Doğadan Süzülen Kültür Karabük’ isimli bir belgesel filmi çıktı. Dört mevsim ekip olarak yaptığımız çalışmalar neticesinde doğal değerleri bir araya getirdiğimizde bir belgesel film daha üretmiş olduk.
Karabük coğrafyası ve renkleri
‘Doğadan Süzülen Kültür Karabük’ belgesel filmini çekmeden önce Yenice Belediyesi adına hazırlamış olduğumuz ‘Bir Ormana En Çok Hangi Renk Yakışır’ belgesel filmini çekmiştik. Önümüzde, çok beğenilen renklerin yolculuk ettiği, bulutların uçuştuğu bir film duruyordu. Bu filmden farklı bir şeyler yapmamız gerekiyordu. Yenice belgeselinde beraber çalışmış olduğumuz ekibe (Aşkın Uzunkara ve Recep Karadöngel) bir de üstat Aytekin Kuş katıldı. Aytekin Bey’in katkıları yadsınamaz.
Mevsimler boyutunda çalışma
Görüntüleri mevsim mevsim toplarken bir yandan da belgeselin ana teması için ekip olarak düşünceler üretiyorduk. Yenice belgeseli dört renk (beyaz, yeşil, mavi ve kırmızı) üzerine kurgulanmıştı. 6 bölüm ve 6 müzik, 17 sahne ve bir etkileyici seslendirme ile ‘Yenice ormanlarında kendi renginizi bulun’ deyip filmi sonlandırmıştık.
“Bir su damlasıyla başladı Karabük’te hayat”
Aradığımız temayı Bulak Mağarası’nda bulduk. Damlayan bir su damlasından Karabük belgeselinin ismi ve ana teması çıktı. Mağara duvarından süzülen bir damla ile başlattık belgeseli. Belgeselin metnini İztv’den Selda Kaya Kapancık kaleme aldı: “Bir su damlasıyla başladı Karabük’te hayat. Su aktıkça coğrafya yıllarca tükenmeyecek bereketine kavuştu. Su aktıkça doğa yeşilin bin bir tonuna kavuştu. Su ile başlayan yaşam binlerce yıldır süregeldi ve büyüleyici güzelliğine kavuştu.” Film bu paragraf ile başladıktan sonra şu şekilde devam ediyor: “Bugün Karabük, tabiat parklarından nehir ve çaylarına, zorlu kanyonlarından uçsuz bucaksız ormanlarına, mütevazı dağlarından mağaralarına, mis kokulu çiçeklerinden yaban hayatına doğaseverlerin gözdesi. Doğanın sunduğu bu güzelliklerin yanında ise insanının yaşadığı coğrafyaya bıraktığı önemli bir miras var; Safranbolu...”
İztv ekibi
Yenice belgeselinde renkler üzerinden yapmış olduğumuz yolculuk, Karabük belgeselinde coğrafyalar üzerinden yapılan bir yolculuğa döndü. Karabük’ün tüm coğrafyaları, dört mevsim ve bir müzik eşliğinde sıralandı. Her iki belgeselin de sesi Ali Düşenkalkar olurken yine montajı Melek Özdemir yaptı. Belgeselin helikopter kamera ile çekimlerini Yenice belgeselinde olduğu gibi Barış Kılınç yaptı. Bana da genel görüntüleri elde etmek ve doğayı bir yıl boyunca takip etmek kaldı.
“Hep doğayı takip et”
Yazımızı belgeselin final sahnesinin metni ile bitirelim: “Karabük, 1937 yılında Safranbolu'ya bağlı bir mahalle iken, Demir Çelik Fabrikası'nın açılmasıyla hızlı bir şehirleşme yaşayan 6 Haziran 1995 gününden beri 78. ili. Osmanlı mimarisinin yanında Cumhuriyet’in planlı sanayileşme ülküsüne ev sahipliği de yapan kent Anadolu'nun orta yerinde, bütün herkesi davet ediyor... Gel diyor... Gel gör, tat, yaşa beni... Ormanlarımda nefes al, tarihi doğal yollarımı adımla, kanyonlarımda doğayı keşfet, mağaralarımdaki gizemi çöz... Ama hep doğayı takip et, çünkü insanı mutlu, huzurlu ve özgür kılan yegâne şey o...”