Uzun zaman öncesinden başlayarak kahve fallarına bakıp bakıp gördüklerimi kaleme aldığım siyasi partilere yönelik okumalarımı dönem dönem sizlerle paylaştım. Bu arada kahve falı kısmı işin esprisi anlayan dostlar için.

“Kılıçdaroğlu CHP’yi ulusalcılardan temizlemeyi hedefliyor ve bunu hızla yapacak... Hendek Terörü süreciyle miladı dolan HDP’nin kendini kasten bitirip yeniden başlama girişimleri veya başka bir partinin çatısı altında vizyon kazanma çabaları olacak ve büyük ihtimalle de Kılıçdaroğlu’nun ulusalcıları birer birer uzaklaştırdığı CHP’ye taşınacak HDP... Yani CHP’nin içi, HDP için boşaltılıyor boşaltılacak!

İyi Parti merkez sağa göz kırpacak çünkü milliyetçi oylardan beklediğini bulamayan Akşener DYP’nin gölgesinden gitmeyi deneyecek.. Babacan ve Davutoğlu ise beklediği çıtayı asla yakalayamayacak çünkü Türkiye siyaset fesadından komaya girdi! Bu isimlerle eski yılların siyaset coşkusunu, katılımını, teşkilat ruhunu kimseler beklemesin vatandaştan... AK Parti alışılmış muhafazakar çatısına canlı, aktif, renkli yeni çıtalar da eklemek zorunda ve söylemlerini gençleştirip güncellemek zorunda...”

Buraya kadar tamam mıyız? Anımsadık mı kronolojik sırayla yazdıklarımı?
Uzun zaman öncesinden başlayarak kahve fallarına bakıp bakıp gördüklerimi kaleme aldığım siyasi partilere yönelik okumalarımı dönem dönem sizlerle paylaştım. Bu arada kahve falı kısmı işin esprisi anlayan dostlar için.
Bugün yazdıklarıma yeni bir okuma daha eklemek istiyorum.
“CHP, Ekrem İmamoğlu’nu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda fazla oturtmayıp ilk seçimde ‘Cumhurbaşkanı Adayı’ olarak öne sürecek, Selahattin Demirtaş da CHP’li olacak ve belki de CHP Genel Başkanı olacak!
Kılıçdaroğlu mu? Görevini yerine getirmenin huzuruyla ‘edi bese’ deyip kenara çekilecektir büyük ihtimalle.

Yine bir kesimin ‘aaaaa fincandakileri yanlış görüyorsun böyle bir şey asla olmayacak’ cümlelerine ben de her zaman ki gibi ‘zamanı gelince okumanız için de buraya yazıyorum’ diyorum...
Selahattin Demirtaş’ın cezaevinde olmasını fayda sayanlar bu süreci doğru kullanacak. Çünkü hendek terörü, sokak olayları, PKK’yı öven ve terörü haklı sayan söylemleriyle suçtan yana heybesi bir hayli şişen Demirtaş şimdi cezaevinde bir nevi aklanıyor, kitaplar yazıyor, sanat camiası destek sunuyor, ileriye dönük mesajları dışarı taşınıp destanlaştırılıyor, sosyal medyadan takipçileri arttırılıyor...
Ki ilerleyen süreçte bu durumlar daha farklı, daha etkili, daha geniş pencerelerden her kesime hitap edecek tarzda siyasi lansman moduyla verilmeye devam edecek.
Velhasıl-ı kelam Demirtaş’ın cezaevinde olması siyasi kariyeri açısından hiç ummadığı faydalar sağlayacak kendisine ve CHP’de gelecekteki başkanı için elinden geleni ardına koymayacak...