25 yıldır yapımı devam eden Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) binası 3-4 Aralık'ta konserlerle açılıyor. CSO Şefi Cemi'i Can Deliorman, YeniBirlik'e yeni binanın özelliklerini anlattı.

Deliorman, Türkiye'de tüm sanatseverlerin heyecan içinde beklediği yeni CSO binasının Türkiye’ye rol model olacağını ve bu yapının uluslararası kültür sanat ağının güçlü bir parçası olacağını söyledi.

Dünyanın en eski ve köklü orkestraları arasında yer alan Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) hak ettiği görkemli binasına kavuşuyor. CSO Şefi Cemi'i Can Deliorman, gazetemizle yaptığı mülakatta 25 yılı aşan inşaat çalışmalarından sonra Kültür ve Turizm Bakanlığının olağanüstü çalışmalarıyla çok kısa sürede CSO binasına yeniden hayat verdiğini belirtti.

Deliorman, yeni bina için "Berlin, Sidney örneklerinde olduğu gibi Türkiye’nin başkentini simgeleştirecek, yine bu ikonik salonlar gibi içerik üretecek bir kültür sanat oluşumu hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.

Yeni CSO binası Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın ev sahipliğinde dünyanın dört bir yanından en saygın orkestraları ve solistleri ağırlayacak.
CSO binasında 3-4 Aralık'taki açılış konserlerinin ardından, 5 Aralık'ta İdil Biret resitali, 11 Aralık'ta Nil Venditti & Nil Kocamangil, 18 Aralık'ta Antonio Pirolli & Atakan Sarı ve 25-26 Aralık tarihlerinde Cemi'i Can Deliorman şefliğinde dünyaca ünlü vokal Buika ile yeni yıl konserleri yapılacak. Şef Deliorman, yeni binanın özelliklerini, hazırlık sürecini, ülkemize kazandıracaklarını anlattı.

-Yeni binan CSO ve ülkemize neler getirecek?

Dünyanın kültür sanat metropolleri; orkestraları ve konser salonları ile tanınırlar. Berlin, Sidney, New York, Los Angeles, Hamburg gibi sayısız örneğinde gördüğümüz gibi; şehirler, orkestraları, ve ikonik konser salonları ile bütünleşirler, gelişirler, nefes alırlar ve tanınırlar. Kültür Sanat üretiminin en zirve noktalarını temsil eden Senfoni orkestraları ise bu metropollerin kültür belleğinin en önemli parçası, aynı zamanda tanıtım vitrininin en güçlü objesidir. Bu pencereden baktığımızda CSO Konser Salonu sadece Ankara'ya değil tüm Türkiye’ye rol model olacak bir yapı halinde uluslararası kültür sanat ağın güçlü bir parçası olacak.

"HER BİR EMEKÇİYE TEŞEKKÜR BORÇLUYUZ"

-İlk konser çok anlamlı. CSO binasında ter döken işçilere konser verdiniz..

İlk konserimizi inşaatta emeği geçen herkese ithafen işçilere verdik. Bu binayı ülkemize kazandıran her bir emekçiye teşekkür borçluyuz. CSO’nun yeni sanatçıları ile bu konseri gerçekleştirmemiz ise ayrıca konserin anlamını zenginleştirdi.

-Orkestraya yeni üyeler mi dahil oldu?

Aynı şekilde yeni sanatçıların kadrolara kazandırılması tüm müzik camiamızın yıllardır ümitsizce beklediği bir rüya haline gelmişti. 30 pırıl pırıl, üstün yetenekli değerlerimizin orkestraya kazandırılması yine bu sürecin en önemli ve değerli noktalarından biri.

"KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞININ OLAĞANÜSTÜ ÇALIŞMALARIYLA"

-Yeni binadaki salonlar ve özelliklerini aktarır mısınız?

Yeni CSO konser salonu yapımı 25 yılı aşan bir inşaat sürecinden sonra nihayet tamamlanıyor. Burada Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın olağanüstü çalışmaları ve destekleri söz konusu. Bir mucizeyi gerçekleştirerek bir dönem beklemekten herkesin ümidini kestiği muazzam bir kültür sanat kompleksini çok kısa bir zamanda bitirdiler ve yeniden hayat verdiler. Bina kısaca; 2023 kişilik Ana Salon, 500 kişilik Mavi Salon ve dış mekan
konser alanlarından oluşuyor. Burada tabii bir CSO Sergi Alanı, CSO Kütüphanesi, CSO Arşivi, CSO Shop gibi çok işlevsel alanlar da yaratıldı. Salt bir konser salonundan ziyade gün boyu yaşayan, sanat üreten, insanların içinde vakit geçirmekten ilham alacağı bir yer haline geldi.

"HEDEF, DÜNYA LİGİNDE EN ÜST SIRALARDA YARIŞACAK BİR ORKESTRA"

-Kültür sanat alanında neler olacak?

Her şeyden önce yeni salonla birlikte dünya liginde en üst sıralarda yarışacak bir orkestra hedefliyoruz. Kuşkusuz yeni salon aynı şekilde birçok kültür sanat başkentinin ikonik yapılarıyla aynı ağ içinde yer almalı. Daha önce de belirttiğim gibi, Elbphilharmonie, Berlin, Sidney örneklerinde olduğu gibi Türkiye’nin başkentini simgeleştirecek, yine bu ikonik salonlar gibi içerik üretecek bir kültür sanat oluşumu hedefliyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde bu çapta konser salonları kısa vadede mükemmel bir işleyişe sahip olamazlar. Daha aylarca belki yıllarca akustik optimizasyonları yapılacak, operasyonel işleyişi tecrübe edilecek. CSO konserleri dışında çok zengin bir oda müziği programı yeni yerleşkedeki salonlarda gerçekleşecek, dünya müziğinden etnik müziğe kadar nitelikli uluslararası topluluklara bina ev sahipliği yapacak.