Kim daha genç yaşlanmak istemez ki? En değerli giysimiz cildimiz.
Peki cildimize ne kadar önem veriyoruz ve onu dış etkilere karşı koruyoruz? Özellikle biz kadınlar cildimizi temizlemek ve korumak için onlarca krem, jel, tonik gibi kozmetik ürünler kullanıyoruz. Bunlara yoğunlaşırken atlanılan bir konu vardır ki o da beslenemenin cilt üzerindeki etkisidir. Ben sizlere bu haftaki yazımda cildimizi korumak ve onu daima genç tutmak için neler yemeliyiz neler yapmalıyız onlardan bahsetmek istedim.
Deri, vücudun en büyük organıdır. Vücudu ultraviyole, kimyasal maddeler, mikroorganizmalar ve küçük travmalar gibi dış etkenlere karşı koruyan bariyerdir. Bu kadar dış etkene maruz kalan cildimizin gençliğini korumak ise sağlıklı beslenme ile mümkündür. Daha sağlıklı, parlak, genç bir cildi kim istemezki?
Yaşlanmaya Karşı Antioksidanlar
Zaman geçtikçe iç organlarımız gibi ciltte yaşlanmaya başlar. Yaşlanma sürecinde cildimiz başta ultraviyole ışınlar gibi bir çok dış etkenlerden etkilenir. Ultraviyole ışınları, ciltte serbest radikalleri arttırarak ve antioksidan savunma kapasitesini azaltarak cildin yaşlanmasına neden oluşturur. Deri normalde güneş ışığı ve kirliliğin neden olduğu oksidatif stresten korunmak için antioksidanlara gereksinim duyar. Vücutta serbest radikal sayısı arttığında ciltte kırışıklıklar oluşur ve cilt soluklaşır. Serbest radikaller; stres, sigara, alkol, fazla kafein, kızartılmış ve kavrulmuş besinlerin vücuda alımı sonucu oluşan ve sağlıklı hücrelere zarar veren molekülerdir. Cildin çabuk yaşlanmasına sebep olduğu gibi kanserin de ana sebebidirler. Savunma sistemi, antioksidan enzimler, antioksidan maddeler (E vitamini, C vitamini, karotenoidler, bioflavonoidler) ile immün sistemi etkileyen besin maddelerinden (A vitamini, çinko, selenyum, demir) oluşur. Serbest radikallerden, bu antioksidan maddelerden zengin olan besinler aracılığıyla kurtulmak mümkün! Antioksidanların yetersizliğinde deri sağlığı bozulur ve derinin yaşlanması hızlanır.
Omega Yağ Asitleri ile Kan Dolaşımını Hızlandır
Elzem yağ asitleri olan Omega3, 6, 9 doğrudan hücre yapısına girer, hücre zarını güçlendirir ve cildin genç görünmesini sağlar. Eğer birey sağlıksız ve bu yağ asitlerinden eksik besleniyorsa kuru bir cilt, egzama ve cildin çabuk yaşlanmasına neden olur. Omega 3 yağ asitleri linolenik asit, EPA ve DHA bağışıklık sisteminde yer alarak cilt inflamasyonlarına karşı cildi koruyan güçlü antioksidanlardır. Doymuş yağlar (margarin, tereyağ, iç yağ gibi) kılcal damarların tıkanmalarına yol açar. Doymamış yağlar ise kan dolaşımını düzene sokarak cilde daha fazla oksijen taşır. Omega 3 kaynakları, balık, ceviz, keten tohumu, chia tohumu gibi yağlı tohumlular ve semiotu, ıspanak yeşil yapraklılardır. Omega 9 kaynağı, zeytin, zeytinyağı, avokado, fındık, badem, kayısıdır. Omega 6 kaynakları ayçiçek, mısır, soya gibi bitkisel yağlar, yumurta ve süt ve süt ürünlerinde bulunmaktadır.
A Vitamini ile Selülitlere Meydan Oku
A vitamini eksikliğinde ter bezleri bloke olur, yağ bezlerinin sayısı azalır ve cilt kuruluğu ile seyrek kırılgan saçlara neden olur. Dış etkilerden gelen zararlar ve ultraviyole ışınların foto zararlarından korunmak için antioksidan karotenoidlerden yararlanılır. Fibroblast çoğalmasını uyarır. Fibroblastlar kollajen üretimini arttırarak dermisin yapısını düzenler. Selülit, düzensiz yağ toplanması, lenfatik ve bağ dokusu bozuklukları sonucu oluşan portakal kabuğu gibi ufak çukurlu görünümdür. A vitaminindeki retinolün bu yapıyı düzenlediğine dair pek çok çalışma vardır. Güçlü bir antioksidan olan Beta-Karoten zengin besinler havuç, balkabağı, domates, kayısı, dolmalık biber, kavun, patates gibi sarı- turuncu besinlerdir. Bioflavonoidden zengin besinler, turunçgiller, elma, çilek, böğürtlen gibi meyveler, karnabahar, patatestir.
C ve E Vitamini ile Savaşı Kazan
Güçlü antioksidan ajanlardır. C vitamini UVA’ya E vitamini UVB’ye bağlı oluşan hasarın önlenmesinde rol alarak güneşten karşı koruyucudurlar. Güneş yanığı sonrasında ortaya çıkan inflamasyonu baskılayarak cildin yaşlanmasını engeller. C vitamini, kollajen sentezini arttırır, selenyum mineralinin biyoyararlılığını arttırır. E vitamini, serbest radikallere karşı savaşarak hücresel bağışıklığı arttırır, bakterileriyel enfeksiyonlara karşı direnç gösterir ve tümör oluşumunu engeller. Vitamin E ve C antioksidanları serbest radikaller sonucu ortaya çıkan zararlı yan ürünlerin etkilerini en aza indirirler. Bu vitaminlerin birlikte alınması foto koruyucu etkilerinin maksimum olmasını sağlayarak cildin ışıktan dolayı yaşlanmasını engeller. Birçok kozmetik ürünün içerisinde yer alan bu vitaminlerin kaynakları zeytinyağı, avokado, fındık, ceviz, badem gibi bitkisel yağlar, buğday, brokoli, ıspanak, pazı gibi bazı yeşil yapraklı sebzeler e vitamininden, portakal, limon, nar, greyfurt gibi turunçgiller, maydanoz, dereotu gibi yeşil yapraklı sebzeler, kivi, böğürtlen, yaban mersini, kızılcık gibi kırmızı-mor meyveler c vitamininden zengindir.
Süper Mineraller Bakır, Çinko,Selenyum
Bakır, melanin yapısı, kolajen ve elastin sentezinde görev alır. Cildi sıkılaştırır ve esneklik kazandırır. Cilt yaralanmalarında kullanılır. Foto zararların hızlı bir şekilde yok eder. Karaciğer, et, peynir, süt, yumurta, balık, ıspanak, lahana, maydanoz, kuru kayısı ve kuru üzüm, pekmez, fındık, zeviz badem gibi kuruyemişlerde bulunmaktadır.
Çinko, eksikliğinde dermatit, tırnak kırılması, enfeksiyon, kötü yaranın iyileşmemesi, aşırı kırılgan saçlar, saç dökülmesi gibi sorunlar görülür. Bu antioksidan hasarlı dokuda fibroblastların çoğalmasını sağlar ve kollajen sentezini destekler. DNA hasarını önler serbest radikallere karşı korumada görev alır. Karides, istiridye, balık, et, karaciğer, buğday tohumu, kabak çekirdeği, ayçiçeği çekirdeği, tüm tahıllar, ceviz, badem, yumurta, peynir ve süt çinko içeren yiyecekler arasındadır.
Selenyum, dokuların elastikiyetinden sorumlu antioksidan mineraldir. Serbest radikallerin oluşturduğu hücre hasarını önler. Eksikliğinde, cilt ve saçta pigmentasyon eksikliği tırnakta beyazlama görülür. Kaynakları, buğday tohumu, sarımsak, fıstık, yumurta, esmer pirinç, yulaf, mantar, somon, sardalya gibi deniz ürünleri, kırmızı et, tavuk, hindidir.
Antioksidan Besin Takviyeleri
Hyaluronik asit, deri dokusunda jel formunda olup kollajen ve elastik fibriller arasındaki alanı doldurur. Kan dolaşımı sırasında yaşamsal maddelerin hücrelere taşınmasını sağlar ve deriyi nemlendirir, mekanik ve kimyasal hasara karşı yastık görevi vardır. Güneş ışığı, hava kirliliği gibi çevresel faktörler ve yaşlanma sonucunda zamanla dokulardaki hyaluronik asit parçalanır ve hasara uğrar. Tavuk, somon, patates, havuç gibi köklü sebzeler, kabak çekirdeği, kurubaklagiller, kırmızı- mor meyvelerde bulunmaktadır.
KozenzimQ, antioksidan özelliği tıpkı E vitaminine benzer şekildedir. Derinin hidrasyonunu, ince kırışıklıkları, UV hasarına bağlı gelişen değişiklikleri düzeltmekle görevlidir. Kırmızı et, balık ve yumurta, yağlı tohumlar, yeşil yapraklı sebzeler ve meyvelerde kaynağıdır. Bitkisel besinler içinde bu maddeyi en çok bulunduranlar ise portakal, çilek, karnabahar ve susam tohumudur.
CİLT SAĞLIĞINIZ İÇİN 10 ALTIN KURAL
1. Güneş ışınlarına çok fazla maruz kalmayın.
2. Günde en az 8-10 bardak su için.
3. Sigaradan ve sigara içilen ortamdan uzak durun.
4. Alkol ve kafein tüketmekten kaçının.
5. Hayatınızdaki stres faktörleri ile mücadele etmeyi ve rahatlamayı öğrenin.
6. Düzenli egzersiz yapın.
7. Antioksidanlar yönünden zengin besinler tüketmeye özen gösterin.
8. Vitamin ve mineral yönünden dengeli ve yeterli beslenin.
9. Kesinlikle güne kahvaltı yapmadan başlamayın.
10. Günde 1-2 fincan yeşil çay tüketin.
Yepyeni bir cilt, parlak ve bakımlı bir yüz ve 10 yaş daha genç göstermek için bu tavsiyelerimi göz önünde bulundurmanız yeterli olacaktır.