Şimdiye kadar eğitim standardımızın iyileştirilmesine dair her hamleyi, tecrübeye dayalı alınan her kararı, vicdan ve yüreğin bam tellerinde can bulunan her cümlesini ayakta alkışladık...
Çünkü öğrenci, veli, öğretmen hepimizin işitmek istedikleri ile makamına güç verdi. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk göreve geldiği ilk günden bu yana kibar ve centilmen duruşuna eşlik eden kararlı ve yapıcı tavrıyla hepimizin gönlünü fethetti. En çok da engelli öğrenciler ve ailelerinin eğitimden mahrum bırakılmasını isteyenlere karşı sergilediği tavırla sevdik...
İğneyi sorunlara batırırken sorumluluğu dahilindeki nasırları da büyük cesaretle kazımaktan hiç gocunmadı... Biliyorum!
Velhasıl-ı kelam herkes sevdi bu adamı.
Bir haftalık tatil vesilesiyle tüm kadrolarını eğitim, moral, motivasyon çalışmalarıyla bir araya getiren Bakan Selçuk; ‘şiddet sıfır öğretmenler pekiyi’ cümlesiyle bir damla kanın resmedildiği beyaz gömlek ile yeni bir çalışmanın lansmanını yaptı...
İlk şoku atlattıktan sonra inceleyebildiğim çalışmanın içeriği yerinde olmasına rağmen benim ve çevremdekilerin zihninde kalan şey ‘bu ne böyle’ dediğimiz ‘kanlı gömlek’ oldu maalesef!
Ortadoğu olarak her gün terör, savaş, bomba, silah, ölüm, kan haberleriyle yatıp kalktığımız şu süreçte ‘öğretmen-kan-beyaz gömlek-kalem’ benim gibi diğer çocukları da etkiledi mi bilmiyorum fakat yedi yaşındaki kızıma içeriğini anlattığım afişi gösterdiğimde gözlerini dehşetle açarak verdiği tepki şu oldu; ‘çocuklar bıçakla öğretmenini mi öldürüyor anne?’ oldu!
Ya da dünyada olduğu gibi bizde de maalesef aynı geri dönüşü veren ‘eşeğin aklına düşen karpuz kabuklarından’ nasiplenenlerin sayısı öğretmene şiddette de artacak mı? Kadına şiddete hayır dedikçe kadınlar ölüyor, hayvanlara şiddete hayır dedikçe işkenceler sosyal medyadan canlı yayınlanıyor, köprüye intihar için çıkanlar yayınlandıkça canı sıkılan köprüye koştu...
İçerideki istişare ekibini bilmiyorum fakat bu mottonun ve afişin Bakan Selçuk’a ait bir fikir olduğuna inanmıyorum...