Spor camiası içinden de kurumsal düzeyde birçok tepki dile getirildiği halde bireysel tepki koyan pek olmadı, Galatasaraylı genç futbolcu Kerem Aktürkoğlu haricinde.
Üzerinden on günden fazla zaman geçmesine rağmen tüm dünyanın gözleri önünde cereyan eden ve Filistinli mazlumların yaşadığı zulümlere karşı tüm dünya üç maymunu oynarken en önemli ve anlamlı tepki gene de Ülkemiz tarafından dile getirildi. Protesto ise protesto, mitingse miting, yürüyüşse yürüyüş, duaysa dua, elimizden, dilimizden, gönlümüzden ne geliyorsa yaptık, yapıyoruz, yapacağız Türk Milleti olarak.
Spor camiası içinden de kurumsal düzeyde birçok tepki dile getirildiği halde bireysel tepki koyan pek olmadı, Galatasaraylı genç futbolcu Kerem Aktürkoğlu haricinde. Kerem’in tepkisinden sonra cılız bir-iki tepki de görülmedi değil sosyal medyada ama Kerem’in tepkisi kadar derli-toplu ve zamanlama olarak vurucu olmaktan uzaktı bu tepkiler.
Hele ki sanat ve spor camiasında işin kaymağını yiyen kalantorlardan hiç tepki gelmemişken Kerem’in büyük bir cesaret ve cesametle haksızlığa karşı haykırması ve açıklamasının içine yedirdiği samimi hisleri bravo Kerem bravo dedirtti hepimize.
“Haksızlık karşısında sessiz kalan dilsiz şeytandır” hükmü ile bitirdiği açıklamasında Kerem kendine yakışır bir ağırbaşlılıkla yaşananları anlatıp tepkisini gayet açık bir şekilde bizimle paylaşıyor.
Dünya medyası ve Twitter (X) dışındaki tüm sosyal medya organlarında hep tek taraflı bir bakış açısıyla Filistinli kardeşlerimizin yaşadıkları örtülerek işgal güçlerine hak verilmeye çalışılırken gerçekten namuslu çok az basın/medya mensubu Batı medyasında gerçekleri dile getirebiliyor bu günlerde ne yazık ki.
Bir de Pep Guardiola’nın kızı Maria’nın yazdıkları var Kerem’le aynı minval üzerinde tepkisini koyan ve yüksek sesle gerçekleri haykırabilen spor dünyasında bilebildiğimiz kadarıyla. Ona da helal olsun. Ona da bravo.
Yazılı ve görsel medyadaki Yahudi sermayesinin güdümünden çıkamayan “artiz” tayfası ile spor kulüplerinin sermayedarları arasındaki bolca Yahudi’den tırsan “fitbolcu” tayfası tam anlamıyla “arazi” oldu bu son yaşananlardan sonra. Kerem’in büyük bir cesaretle isyan ettiği haksız savaştan nemalanan o kadar Batılı var ki şaşırmamak elde değil.
Yıllar önce Mesut Özil de Uygur Türkleri kardeşlerimizin uğradığı haksızlıkları dile getirmiş ama bu tepkisi Arsenal’deki kariyerinin bitmesine sebep olmuştu. İnşaallah Kerem’e böyle bir haksızlık yapmazlar. Futbol dünyasındaki menajerler, simsarlar, scoutlar arasında çok sayıda ve yaygın olarak Yahudiler hep varlar. En yaygın ve güçlü menajerlik şirketleri hep Yahudi sermayesi kontrolünde olduğu için umalım ve dileyelim ki Kerem’in çok parlak olarak gördüğümüz kariyerine “taş” koyamazlar.
Göbek adındaki Muhammed ismi ile tam olarak yazdığımızda “Muhammed Kerem Aktürkoğu” adıyla soyadıyla, duruşuyla, hal ve tavırlarıyla numune-i imtisal bir Türk genci maşallah.
Genç yaşında koyduğu bu tavırla ilgili gelecekte onun başını çok ağrıtacaklar ama Şeyh Şamil’in de dediği gibi “sonunu düşünen kahraman olamaz”. O kadar.
Onu doğuran, büyüten anaya-babaya selam olsun. Ömrü uzun, mücadelesi kutlu olsun. Çok yaşa Kerem çok yaşa.