Koronavirüs salgını sonrası her bakımdan bambaşka önceliklerin devreye gireceği yeni bir dönem başlayacak.
Deutsche Bank’ın ortaya attığı biyolojik pasaport önerisi ışığında, AB ve dünyada yakın gelecekte korona sonrası gerçekleşmesi beklenen sonuçlardan biri sadece.
Koronavirüs salgını sonrası her bakımdan bambaşka önceliklerin devreye gireceği yeni bir dönem başlayacak. Daha doğrusu uzunca süredir ertelenmiş olan değişimler hızla yürürlüğe girecek. Elbette dinler üzerinde etki oluşturmak için önceden beri devam eden projeler korona ile farklı bir şekilde uygulanmaya başladı.
“Dinler arası diyalog” safsatasına son dönemlerde tek dünya dini eklendi. Türkiye’de zaman zaman FETÖ üzerinden üst aklın uyguladığı dinler bahçesi, en son İstanbul’da İBB 23 Nisan’da dağıttığı kitapta bir çizimde İslâmiyet hoca, Hristiyanlık rahip, Yahudilik de hahamla resmedildi. Aynı çizimde bir Alevi dedesine de yer verilerek çocuklara Alevilik bir ‘din’ gibi gösterildi. Çocuk yaştaki nesilleri bilinçaltına yerleştirilmek istenen yeni bir proje ile karşı karşıyayız.
Ortaya çıkan tabloya sadece siyasi kavga olarak bakmak gerçeklikten uzaklaşmaktır. Türkiye’de zaman zaman Türk- Kürt, Alevi- Sünni tartışmaları bir şekilde ortaya atılır. Türkiye’de çok sinsi bir toplum mühendisliği halen uyguluyor. Meşru zeminde siyaset yaptıklarını kabul edilen partiler terör yapılarının etki ve kontrolü altında. TBMM kuruluşunun 100. Yılında ciddi bir çıkmazla karşı karşıyayız. Terör örgütleri bazı siyasi partileri yönetiyor ve etki alanında tutuyor.
Toplumumuzdan da bu durumu kabul etmesi yönünde algı oluşturuluyor. Siyaset ve medya virüsleri ekran ekran dolaşıp, sosyal medya mecralarında kendilerine kes-kopyala- yapıştır ile kendilerine gönderilen söylemleri sözde ‘’demokrasi ve insan hakları’’ üzerinden topluma dayatmaya çalışıyorlar.
Anadolu insanı sahip olduğu değerlerden dolayı bir olmayı iri olmayı ve diri olmayı kabul etmiştir. “Dinler arası diyalog” “sözde siyasi zeminde hak arayışı’’ safsatalarıyla virüs gibi saldırılıyor. Kimse tarih din/tarih/kültür/bilim vs. tam olarak araştırmıyor. Üst akıl ve uzantıları kaşıyıp yara açıyor. Anadolu insanı tercihi zaten yapmış: “Hak Muhammed Ya Ali” demiş.
Mücadele devam ediyor bir ABD’de imam var bir de İstanbul’da ‘’THE IMAM’’ eklendi. Ya sabır..