Sigara tüttürerek, burnundan dumanlar çıkararak her gün videolar çekiyor.
Serdar Ortaç.
Pek dertli ve çok şikayetçi.
Sigara tüttürerek, burnundan dumanlar çıkararak her gün videolar çekiyor.
Diyor ki!
“Yahu şu kadınlara ipinizi vermeyin, bak ben verdim ne oldu, iki memeden başka ne var, erkek olun, kadın hakları dediniz, başımıza çıkardınız, benim halime bakın".
Çok dertli.
Gerçekten adam, senelerce şarkılar yazdı, şarkılar söyledi ve kazandı.
Kaybettiklerinin üzerine, tekrar bir kadın nedeni ile her şeyini kaybetti.
Söylediklerinde doğruluk payı olabilir ve vardır.
Ama her doğru, insanı "haklı" kılmıyor maalesef.
O nedenle, adama vur abalıya yapmışlar.
Adam şimdi hem doğru söylüyor hem haklı değil mi, kısa süre evli kaldı hala nafaka ödüyor.
Ne münasebet.
Adam ayrılırken kadın, adamın donu dahil boşanma tazminatı olarak istemedi mi?
İstedi.
Ne münasebet.
Bu kadın manken değil mi, çalışmıyor mu? Evlilik olmuyorsa al bavulunu git.
Yok illa adamları soyacaklar.
Kadın, giderken her türlü maddi ne varsa isteme hakkını kendinde görüyor.
Adamlar bavulunu al çık.
Ne münasebet.
Kadınlar her türlü isteme hakkı yoktur ve bu hakkı kendinde görmemeli.
Takıları iste, ev eşyalarını iste, toplu para iste ve her tazminat iste.
Hatta adamın anasından gelen, verdiği hiçbir şeyi iade etme, onları da iste.
Utanmazsan ev de iste.
İşe girmeye gerek yok.
Bul bir adam, canına oku.
Alacaklı gibi ol.
Yahu, çeyrek asır evli olursun, çocuklar falan vardır, sen evde emek vermişsindir, adam birini bulmuş ayrılmak istiyordur falan anlarım.
Yani istemeyince bir adabı ve edebi olmalı.
Dahası hakkaniyeti olmalı.
Adamlar hep verecek, kadınlar hep alacak.
Şahidim.
Koskoca kadın, 2 gece yattığı adamı, bağırarak zorla eczaneye yolladı ve ses çıkararak pasif tehdit ile ilaçlarını aldırdı.
Dahası adamın güneş yağını aldı ve gitti.
Ey kadınlar.
Bir gün öyle bir adama rastlarsınız ki, tökezlersiniz, yere düşersiniz ve olmayan alnınız taşa çarpar.
Tenezzül ettiğiniz, çakallık yaptığınız her şeyi o adam size yapar.
Adamların malına mülküne, parasına baş koymuş gibi almak için davranırsanız, bir gün birisi sizin yolunuza taş koyar.
Baş ile taş yan yana gelir.
Bakıyorum da.
Ben ne kapatabilirim duygusu, kan dolaşımından daha hızlı akıyor valla.
Ey.
Kadın ruhsatı olmayan kadınlar.
Valla, biz kendi ekmeğini taştan çıkaran kadınlar olarak.
Artık, sizin yanınızda olmamız söz konusu değildir.
Neden mi?
Yol ayrımına geldik.
Ahlak ve gözyaşı muslukları başka yöne akıyor da ondan.
Funda'nın aklındakiler…
... Söz yazarı Günay bey, sosyal medyasından, konu ne alaka bilinmez ama tweet atmış.
Konusu oyuncu Burcu Özberk.
"Dizileri tutmuyor ama her proje Burcu'ya gidiyor, niye acaba? Biri tutmadı bitti, diğeri başladı, eh o da tutmadı yakında da bitiyormuş" falan mealinde yazmış.
Burcu bir söz yazarını neden bu kadar ilgilendiriyor ve çirkin imalı isim vererek yazı yazıyor bilmiyorum.
Duyduğun, ya da bildiğin bir şey var ise açık açık yaz değil mi?
Kadın oyuncu olunca ima belli.
Biri ile özel olarak uğraştığında, daha cesaretli olmak lazım.
Ayrıca;
Sen söz yazarsın sana ne ki.
Kız da hemen cevap vermiş "biraz edepli olun" demiş.
Gerçekten edepli olun.
Funda'nın aklındakiler…
... Yeni nesil oyuncular,
İlk dizi ile ünlü ol, ikinci dizi ile para kazanmaya başla.
Arabalar, evler falan.
Ve hemen kontrol edilemez, egona yapış.
Oyuncu İlayda Alişan, uçağa 40 dakika kala havalimanına gidiyor
Doğal olarak uçağa almıyorlar, çünkü check-in kapanmış.
Mutlaka, uçak saatinden 45 dakika evvel orada olmak lazım bu kesin bilgi yayalım. (Ben mutlaka 2 saat önce giderim)
Kadın, kendisi sosyal medyasında video çekmiş anlatıyor;
Bu kuralı ilk defa duyuyormuş ve “uçak burada, kalkmadı henüz beni alın” demiş.
Sanırsın, Kadıköy Bostancı minibüsü.
Egoya bak.
Kuralı yıkacak, hatasını kabul etmeyecek ve pişkin pişkin anlatacak ve takipçilerine video çekecek.
Ne kadar yazık değil mi?
Yaşam görgüsü sıfır, her şeyi hiçe saymak hali sıfır.
Yani.
Otur sıfır.