Süper Lig'e çıkmak için oldukça avantajlı durumdayken birden gerilere düşen Eyüpspor; Hamza Hamzaoğlu - İbrahim Üzülmez - Zafer Turan zincirinden beklediği ivmelenmeyi yakalayamayınca Arda Turan'la yola devam etme kararı alarak spot ışıklarının üzerine çevrilmesini sağlamış oldu.
İlk başlarda bize de garip geldi. Arda Ardaydı da “Hoca”sı neydi, ne oluyordu diye kulağımız alışana kadar biraz zaman geçti. Daha düne kadar Türk Futbolunun en yüksek yurt dışı kariyerine sahip sporcusu olarak ilgiyle izlediğimiz, Galatasaray’la başlayıp biten futbolculuğunda iyi şeylerin yanında gençlik hataları da yapan, seveni kadar sevmeyeni de olan “Arda Hoca”nın Arda Turan’ın yeni kariyer basamağı olduğunu anlamamız uzun sürmedi.
Süper Lig’e çıkmak için oldukça avantajlı durumdayken birden gerilere düşen Eyüpspor; Hamza Hamzaoğlu - İbrahim Üzülmez - Zafer Turan zincirinden beklediği ivmelenmeyi yakalayamayınca Arda Turan’la yola devam etme kararı alarak spot ışıklarının üzerine çevrilmesini sağlamış oldu.
Bu karar aynı zamanda milli takımlarda alt yaş gruplarında görev alma imkânı olmasına rağmen Arda Turan için bir “challange”, bir meydan okuma oldu. Hem kendine hem de futbol piyasasına meydan okudu inişteki Eyüpspor’u devralarak Arda Turan. İlk birkaç maçta (2M-2B-1G) pek bir ışık veremese de deplasmandaki Sakaryaspor maçında oynanan oyun, oyuncuların motivasyonu ve özellikle uzatmada yaptığı değişiklikler ve oyuna katkısı ile galip gelmeyi başardı Arda Hoca ve öğrencileri.
Şimdi yarın kendi evinde Türkiye’nin manevi başkenti Eyüp Sultan’da zorlu bir maça daha çıkacaklar Arda Hoca ve öğrencileri. Bodrumspor’la içerde-dışarda iki maçtan sonra eğer turu geçebilirlerse Pendikspor’la “ya herru-ya merru” maçı bekliyor Eflatun-Sarı Eyüplüleri. Aslında işlerin buraya kadar bile kalmaması lazımdı ama futbol böyle bir şey işte. 10-12 puan açık ara ile 1. Lig’i uzun süre lider götürdü, domine etti Eyüpspor ama ondan sonra bir konsantre kaybı ile nerdeyse play-off’a bile son kertede kapağı atabildiler.
Arda Hoca’nın kontratı bir buçuk yıllık yani bu sezon aslında geçici değil kalıcı işler yapması ve gelecek sezona hangi ligde olursa olsun hazırlık için bir nevi ekim-dikim senesi. Bayrampaşa Altıntepsili Arda için Eyüp Sultan her zaman komşu mahalle olarak yakındı. Ortak kültür, ortak dil ve anlayışla Eyüp’te çok üst düzey bir kabul gördü ve hemen benimsendi zaten bu yüzden de. Tribünlerde Fatih Hoca’yı Torreira’yı gören taraftarlar da takımlarını daha bir coşku ile teşyi etmeye sarıldılar ki Eyüp taraftarı her zaman takımına candan bağlı ve vefakâr özellikleriyle bilinir.
Hoca kelimesinin de (burada niteleme sıfatı olarak kullanılıyor) Arda’ya çok yakışmasından yola çıkarak etimolojisine biraz bakarak yazıyı toparlayalım.
Bir zamanlar her ne kadar Perran Kutman tarafından “Hoca camide, hoca camide” klişesi ile sadece dini bir sıfatmış gibi nitelense bile Hoca kelimesi bizim için oldukça geniş bir spektruma sahiptir. Tıbbiye’de asistanlardan başlamak üzere herkes kıdemine göre Hoca diye bilinir ve öyle hitap edilir. Akademide aynı şekildedir. Üniversite camiasında herkes birbirinin bir şekilde Hocasıdır.
Farsça aslında Hoca’nın kökeni. Ulu kişi, alim, bilgili ve saygıdeğer anlamlarında. Nasreddin Hoca var mesela, Koca Ahmet Yesevi var aynı şekilde. Futbolda da Fatih Hoca vardır, Mustafa Hoca vardır, Aykut Hoca vardır. Şimdi de Arda Hoca’mız oldu. Yolu açık olsun.
PS: Sayın Cumhurbaşkanımıza da yeni görev döneminde başarılar diliyor, spor ve futbola dair güzel gelişmelerin olduğu günleri özlemle bekliyoruz.