Yüzlerce yıldır tüketiciler için bir ihtiyaç hasıl olduğunda bu ihtiyacı gidermek maksadıyla ziyaret edecekleri dükkanlar belliydi. Bugün için konuşmak gerekirse, sebze meyve ihtiyacı için marketlerin manav bölümlerini, ampülü değiştirmek gerektiğinde yapı marketleriden birisini, bir ceket almak için AVM'lerdeki malum giysi marketleri ziyaret ediyoruz.
AVM’lerin ve süpermarketlerin hayatımıza girişini hep beraber büyük sevinçle karşılarken, bir zaman sonra nostalJik mahallemizin ne güzel bakkal abisiydi Mustafa Abi özlemlerini dillendirir olduk. Vahşi kapitalizm denen o kötü şeytan yok mu, eski yaşam şekillerimizi değiştiriyor, eski dostlarla, Bakkal Mustafa Abi ile olan muhabbetimize mani oluyordu. Ama şimdi doğruya doğru, Bakkal Mustafa Abi bilinen ekonomik nedenlerden ötürü malını pahalı satmak zorundaydı, AVM’ler ve süpermarketler ucuzdu. Bakkal Mustafa Abi’nin muhabbeti güzeldi. Ancak, AVM’deki eğlence ortamı ve bol insan daha güzeldi.
TÜBİSAD – Bilişim Sanayicileri Derneği’nin 2017 sektör raporuna göre, Türkiye’de çevrimiçi parakande sektörü son 5 yılda TL bazında ortalama %32 büyüdü. USD bazında bu rakam %9’lar mertebesinde. Bu büyüme rakamları dikkat çekici görünse de, Türkiye’de çevrimiçi parakende cirosunun toplam parakende satışlar içindeki payı %4.1 seviyesinde. Bu oran gelişmiş ülkeler ortalamasının yarısından bile aşağıdayken, gelişmekte olan ülkeler içerisinde en düşük oran. Misal, İngilitere’de bu oran %15,7 iken, Hindistan’da %4.9.
Gelire göre kişi başı teknolojik ürün satışlarının son derece yüksek olduğu ülkemizde, kredi kartı sahipliği yüzdesi de yüksek. Öte taraftan kişi başı çevrimiçi harcama rakamları halen daha çok düşük.
Diğer taraftan gerek dünyada, gerekse de ülkemizde parakande satın alma kararlarında etkili olan, bir diğer deyişle para harcayan kuşak Y kuşağı diye tanımlanan 1980 – 2000 arası doğumlular. Teknolojiye bir önceki X kuşağından çok daha fazla hakim olan bu kuşak çevrimiçi alışverişi daha çok tercih ediyor. Bu kuşağı takip eden Z kuşağının da önümüzdeki yıllarda bu eğilimi arttırarak devam ettireceği muhakkak.
Ülkemizde bireysel teknoloji kullanımının yüksekliği ve parakende harcama alışkanlıklarında değişime adaptasyon hızı dikkate alındığında, çevrimiçi parakende piyasa hacminin yönünü ve potansiyel büyüme hızını tahmin etmek güç değil.
Sektöre ilişkin bütün bu verilerin piyasa oyuncuları için potansiyel yatırım fırsatı olabilmesinin bir diğer bileşeni ise ülkenin geleceğine olan inanç. Nitekim, çevrimiçi parakende piyasasının oranı, parakende sektörü içinde kaçınılmaz olarak büyüyecek ancak toplam parakande piyasası daralıyorsa, piyasa yüzdesinin artıyor olması anlam ifade etmez.
Amazon’un Türkiye’ye yatırım kararını bu bağlamda ele almak gerek. Girdiği hemen her ülkede parakende satış kurallarını yeni baştan yazan bir internet sitesinin dünyada şirket değeri bağlamında ikinci bir triliyon USD değerini geçen şirket olması rastlantı değil.
ABD ile yaşanan mevcut sıkıntılara ve son dönemde yaşadığımız ekonomik sıkıntılara rağmen Amazon’un Türkiye’ye yatırım kararı bir rasyonaliteye dayanıyor. O da, ne günler geldi geçti, bu günler de geçer. Bu ülkenin geleceği kaçınılmaz olarak parlaktır, rasyonalitesi.
Bu arada, Amazon’un girdiği ülkelerde hem piyasada rekabeti arttırdığını, hem de müşteri memnuniyetini önceleyerek toplumların parakende tüketim alışkanlıklarını değiştirdiğine değinmek gerek. Yani bugünün nostaljik Bakkal Mustafa Abi’sinin yerini yarın AVM’ler ve süpermarketler alabilir. Detaylarını konuşacağız.