Yıllardır belirli birkaç ülkenin ayıptır söylemesi sömürdüğü Afrika'ya yönelik küresel ilgide geçtiğimiz yıl önemli bir artış olmuştur. Tabii ki kimse Afrika'nın çölüne toprağına şirin insanlarına ama fakirliğine meyil edip ilgilenmiyor. Bunun birçok nedeni var ama ilk başta ekonomi geliyor.
Afrika yaygın olarak kullanılmamış büyük bir ekonomik potansiyele sahip bir kıta olarak görülüyor. Bol miktarda doğal kaynağa, maden rezervine ve tarım arazisine sahip. Hızlı kentleşme, büyüyen bir orta sınıf ve genç bir nüfus, mal ve hizmetler için bir pazar olarak çekiciliğine katkıda bulunmaktadır.
Yükselen piyasalar da ilginç. Birçok Afrika ülkesi etkileyici ekonomik büyüme oranları yaşamakta ve gelişmekte olan pazar fırsatları sunmaktadır. Yatırımcılar, daha olgun pazarlara kıyasla daha yüksek yatırım getirisi potansiyelinden etkilenmektedir.
Tabii ki bir başka çekici konu da stratejik önem. Coğrafi konumu nedeniyle Afrika, küresel ticaret ve güvenlik açısından stratejik öneme sahiptir. Büyük nakliye yollarına erişimi vardır ve bu da onu Atlantik ve Hint Okyanusları arasında hayati bir geçit haline getirmektedir. Ülkeler ticaret yollarını güvence altına almaya ve bölgesel istikrarı korumaya ilgi göstermektedir. Bu günlerce süren maceralı çöl yollarını gelecekte otobanlarla bölecekler buradan da nemalanacaklar anlamına geliyor. Bu durum beni çok üzüyor. Ama, ne yazık ki beni üzmesi Afrika'nın el değmeden yaşayabilmesini sağlamıyor.
Tabii ki Afrika ülkeleri büyüme hedeflerini desteklemek için altyapı geliştirme ihtiyacının farkına varmıştır. Bu durum uluslararası yatırımcıların, hükümetlerin ve kalkınma bankalarının ulaşım, enerji ve telekomünikasyon gibi altyapı projelerini desteklemek ve bu projelere katılmak için ilgi göstermesine yol açmıştır. Geçtiğimiz yıl Tanzanya'ya gitmiştim. Bir baktım Çinli şirketler Marina ve Duble otoban yapıyor. Rehberimize sordum. "Hem Afrika'da para yok diyorsunuz hem de yatı olmayan marinalar yapıyorsunuz bu iş nasıl oluyor?" Cevap ilginçti. "Çin bizden kum alıyor bu işleri yapıyor. Yani biz bir para vermeden modernleşiyoruz" demişti. Oysa bilmiyorlar ki o kum dünyanın en değerli kuvars madeni ve dahi içinde birçok değerli fosil barındırıyor. Neyse şarkısı bile var. "Biz büyüdük ve kirlendi dünya".
Bu işe demografik kâr payı diyebilir miyiz ne dersiniz? Afrika genç ve hızla artan bir nüfusa ev sahipliği yapmaktadır. Eğitim, sağlık ve beceri geliştirme alanlarına yapılacak doğru yatırımlarla bu demografik kazanım yenilikçiliğe, üretkenliğe ve genel ekonomik büyümeye katkıda bulunabilir. Bu da büyük ülkelerin tabir yerindeyse ağızlarını sulandırıyor.
Genişleyen tüketici pazarı çok çekici değil mi? Büyüyen Afrika orta sınıfı ve artan kentleşme, tüketici harcamalarında artışa neden oluyor. Çok uluslu şirketler bu genişleyen pazardan etkilenmekte ve Afrika'nın çeşitli tüketici tabanını potansiyel bir uzun vadeli büyüme kaynağı olarak görmektedir.
Bence Afrika’da yoksulluğun azaltılması, eğitim ve sağlık hizmetleri gibi alanlarda ilerleme çok daha önemli ve elzem. Gerisini onlar halleder zaten.