Giriş biraz felsefi oldu ama konunun doğru bağlamda anlaşılması için bazı temel kabullerde ne demek istediğimizi anlatabilmemiz gerekiyor.
Sosyolojik olarak toplumu bir arada tutan unsurlar sıralanırken “adalet” de bunlardan birisi olarak zikredilir sağlam metinlerde. Bir nevi çimento diye bakılır “adalet” kavramına. Aristo diye kısalttığımız Aristotales Abimiz ; “Adalet insan davranışlarının doğru olup olmadıklarını gösteren en önemli ilkedir. Haksızlık ve onun sonucu olan adaletsizlik yasalara uymamak, her zaman fazlasını istemek ve eşit olmamak anlamına gelir. Hak ve adalet ise yasaya uygun davranmak ve eşitliğe riayet etmek demektir. Bu yüzden yasal olan ve eşitliğe uygun olan hak, yasal olmayan ve eşitsizliğe dayanan şey ise haksızlıktır.” der.
Giriş biraz felsefi oldu ama konunun doğru bağlamda anlaşılması için bazı temel kabullerde ne demek istediğimizi anlatabilmemiz gerekiyor.
Son zamanlarda şiddeti oldukça artan dozda; her zaman daha fazlasını isteyenler ile kendisini diğerleriyle eşit görmeyenlerin baskın olduğu adaletsizlik örnekleri yaşanıyor güzel ve şanssız Ülkemizde. Buna kaynaklık eden yönetim anlayışının alan açtığı hakemlik müessesesi insanlardaki adalet duygusunun zedelenmesine ve toplumsal huzurun bozulmasına yönelik kararları peş peşe ve artan bir frekansla pervasızca uyguluyor.
Federasyon, hakemlik müessesesi ve yayıncı kuruluş üçgeninde meydana gelen tutarsızlıkların “net hata/noksan” faslında değerlendirilemeyeceğini anlayalı çok oldu. Sanki özellikle insanlardaki adalet duygusu zedelensin, insanların kamu otoritesine, devlete olan güvenleri azalsın diye uğraşılıyor hissi yayılıyor toplumun önemli bir kesiminde.
Bu paralel devlet yapılanmasının istediği en önemli şey olsa gerektir. Böyle kaotik bir ortamda fitne daha kolay yayılır ve algılarıyla oynanmış masum halk kitleleri daha kolay manüple edilir.
Televizyonlardaki spor programlarının hemen hepsinde sağduyuya yönelik çağrılar eşliğinde yaşanan skandal hakem kararları ve federasyon uygulamaları enine boyuna değerlendiriliyor zaten ama buna sebep olanların gündemi ve ajandası daha farklı.
Habercilikteki temel ilkelerden bir tanesi; net habere ve doğru istihbarata ulaşmak için “kadını ve parayı takip et” diye özetlenir. HTS kayıtlarından, MASAK’ın para trafiği incelemelerinden, boşanma aşamasındaki bir hanımefendinin alelacele üstü örtülen itiraflarından hareketle kamu adına adaleti tesis edecek otoritenin duruma vaziyet etmesi neticesinde gerçekler ortaya çıkabilecektir.
Kulağımıza küpe atasözü ne der;” Devlet erteler, tehir eder ama ihmal etmez” (yarına bırakır, yanına bırakmaz). İşte biz de buna güveniyoruz. Devletin başında şimdi bin tane dert var. Coğrafyanın dayattığı sıkıntılar var, Gazze var, Kıbrıs var, kapımızda savaş var, ekonomik meseleler var. Sıra elbette “futbolda adaletin tesisine” de gelecek. Buna bigâne kalınması devletin varlık sebebine aykırı olur zaten. Sabırla bekliyoruz.
Berlin’de Almanları mağlup ederek bizleri sevindiren A Milli Futbol Takımımıza Galler ile oynayacağımız bu geceki maçta da başarı dileklerimizle hepimize güzel bir hafta diliyoruz.