Memlekette beyefendi sayısı hanımefendiler gibi azınlıkta.
Görüyorum ki çoğumuz içinde yaşadığımız dönemdeki görgüsüzlükten rahatsızlık duymaktayız. Fakat bildiklerimiz bazen yetersiz kalabiliyor. İnsanların mutluluğu birbirleri ile olan ilişkilerine bağlı. Bizler bu ikili ilişkilere ne kadar dikkat ediyoruz orası tartışılır. İşte bu ilişkilerimizi daha iyi bir noktaya taşımak için yapmamız gereken bazı görgü kurallarını sizlere aktarmak istedim. Hayatımızın her anında yazılı olmayan bazı kurallara uymak zorundayız. Amacım sizlerin duygularına rehber olmak.
Memlekette beyefendi sayısı hanımefendiler gibi azınlıkta. Rahmetli babam elinde olsa traş olup neredeyse mezara bile takım elbise kravatla girecekti. Cumhuriyetin ilk mühendislerindendi, köy çocuğuydu ama şimdiki şehirliye taş çıkartırdı.
Günümüzde kravat takmak artık pek tercih edilmiyor. Oysa bilir misiniz ki kravatın yaygınlaşmasını sağlayan ilk Müslüman erkek yenilikçi padişah Sultan Abdülmecit’tir. Böylelikle kravatın devlet dairelerinde kullanımı başlamıştır.
Erkeklerin çoğu kravatı sevmiyor ülkemizde. Giymemek için elinden geleni yapıyor. Kişisel tercih elbette. Ancak kişinin gideceği yere ve zamana göre giyinmesi adab-ı muaşeret gereğidir. Yani görgü kurallarıdır!
Görgülü olmak sadece hangi kıyafetin nerede giyileceği ya da hangi yemekle hangi içeceğin içileceğiyle sınırlı değil tabi ki. Karşımızdakilere düşünceli, saygılı ve nazik davranmak bir yaşam biçimi olmalı.
Görgü kuralları toplumsal ilişkileri düzenler. Aynı zamanda bir arada yaşamanın yolunu ve yordamını düzenler. Aslına bakacak olursak görgü kuralları bir nesilden diğerine aktarılarak gelenekleri oluşturur.
Hepimiz biliriz ki görgü kurallarına uyma zorunluluğu yoktur. Yasal hiçbir yaptırımı da yok ve hukuken suç sayılmaz. “Genelgeçer ahlak beni ilgilendirmez” diyebilirsiniz. Fakat şu var ki toplum genel görgü kurallarına uymayanları; cahil, bencil, kaba, saygısız sıfatlarıyla tanımlar ve kınar.
Görgü kurallarına uymak diğer insanlara saygı göstermek ve onların duygularına önem verdiğiniz mesajını göndermek demektir. Yapılan çalışmalara değer vermek demektir-ki bu emeğe saygıdır.
Toplum hayatının düzenlenmesinde etkili olan genel görgü kurallarına uyan kişileri; terbiyeli, saygılı, nazik vs. şeklinde nitelemek mümkün. Bu kurallar toplumdaki uygarlık düzeyinin de göstergesi olabilir. İnsanın bencil, kaba düşüncelerden sıyrılarak, başkalarına karşı davranışlarını bir düzene koyması, onun duyarlı ve nazik olmasını sağlar. Bu da insanların birbirleriyle olan ilişkilerini sağlıklı ve tutarlı olmasına neden olur. Kibar tavırlar; iyi terbiye, zeka ve eğitim, toplum ve işle ilgili şartlara hassas olmanın göstergesidir. Uygun dış görünüm ya da giysi, kapıdan geçmenizi sağlar. Yerinde tavırlar ve görgü kuralları, bir yere ait olduğunuzu gösterir.
Yazımı aşağıda yazacağım William Wordsworh’un çok beğendiğim şu sözü ile sonlandırırken yeni yıl 2023’te sevgiye ve nezakete değer vermemiz gerektiğini, toplum olarak buna çok ihtiyacımız olduğunu vurgulamak istiyorum.
“İyi bir adamın yaşamının en iyi bölümü, göstermiş olduğu küçük adı konmamış unutulmuş sevgi ve nezaket davranışlarıdır.”