Hemen hemen her gün mide bulandıran başka bir haber duyuyorum. Neler oluyor insanoğluna?
Hemen hemen her gün mide bulandıran başka bir haber duyuyorum. Neler oluyor insanoğluna? Eskiden de dünya bu kadar kötü müydü? Yoksa biz mi duymuyor, görmüyorduk? Şu teknoloji mi gözümüzü kulağımızı açtı? Tecavüzler, cinayetler, intiharlar, cinnet geçirenler… Artık 3. sayfa haberleri sayfasına sığmıyor. Geçen hafta Elmalı Davası ile beraber birçok isim “Utanmıyoruz! Korkmuyoruz! Susmuyoruz!” etiketi ile başına gelenleri ifşa etti. Oyuncu Hafsanur Sancaktutan dedesi tarafından, Seray Kaya ise arkadaşının babası tarafından istismara uğradığını açıkladı. İki oyuncunun ardından yeni bir iddia ise oyuncu Melisa Döngel’den geldi. Melisa’nın öz babası tarafından cinsel istismara uğradığı iddia edildi. İddiaya göre birkaç yıl önce babası tarafından istismar edilen Döngel, yaşadıklarını atlatabilmek için uzun süre psikolojik tedavi görmüş. Babası ise tutuklanıp cezaevine gönderilmiş. Melisa’nın şimdi de kız kardeşinin velayetini almak için mücadele verdiği iddia ediliyor. Şimdi bu kızlar erkeklere kolay kolay inanıp, güvenebilirler mi? Gün gelip yuva kurarlarsa, çocuğunu babası ile yalnız bırakabilirler mi? Çocuğunu dedesinin kucağına verebilirler mi? Artık çok iyi anlıyorum, onların bunları yapmamak için çoook acı gerekçeleri var.
Had meselesi
Bu konu yıllarca magazin masalarına yatırıldı. Senelerini magazine vermiş ağabeyler, ablalar işin aslını astarını çözemedi. Ve sonunda beklenen an geldi. Serenay Sarıkaya kendinden yaşça büyük adamlarla, neden ilişki yaşadığını açıkladı… “Öğrenmeye meraklı olduğumdan. Bir de galiba yaşanmışlığı ve tecrübesi olan karakterleri oturmuş, dolayısıyla daha temiz enerjili insanlara çekiliyorum.” Hadi bakalııımmm herkes rahatladı mı? Yoksa bu cevapta mı sizi kesmez? Ben Serenay’ın yerinde olsam, böyle bir soruya asla cevap vermezdim. Herkes haddini bilecek! Belli bir yaşa gelmiş ve bekar biri, yaşadığı ilişkinin nedenini niçinini kimseye açıklamak zorunda değil. Kendinden yaşça büyük erkekleri tercih eden ilk kadın Serenay değil, sonda olmayacak. Ki bunun tam tersi örneğini Pınar Altuğ Atacan yaşıyor. Kadın; eşi ondan küçük diye yıllardır millete hesap veriyor. Artık neyi merak edip edemeyeceğimizi bi zahmet öğrenelim.
Projelendirdik – 3
Proje ilişkiler yazıma, geçen hafta erkeklerle giriş yapmıştım. Erkeklerin proje kadınından istediklerini yazmıştım. Peki; ama erkekler neden o klasik isteklerini, bu ilişki modelinde istemiyorlar? Yani neden “Kadın güzel olsun.” demiyorlar? Çünkü güzelliğe ulaşmak onlar için basitmiş. Hatta kendi zevklerine göre yaptırmak, hoşlarına bile gidiyormuş. Küçük burun, büyük göğüs, kalkık kaşlar, uzun gür saçlar… Bunların hepsi bir iki estetik müdahale, kuaförde geçecek birkaç saatle hallolacak şeylermiş. Bana gelen birkaç mesajda “Yanlış biliyorsun, çalışan kadın isteriz.” demişler. Normal şartlarda çalışan kadın isteyen erkek, iş projeye dönünce çalışsın istemiyor. Çünkü zamanı kendine göre ayarlamak istiyor. “Tatile çıkıyoruz.” dediğinde, “İşim var.” denmesi hoşuna gitmiyor. Bir süre sonra kadın illa çalışmak isterse, bir iş değil de uğraş bulunabilirmiş. Devamı haftaya…