Rusya-Ukrayna, Ermenistan-Azerbaycan, İsrail-İran, Şiiler-Sünniler, Şiiler-Şiiler, Sünniler-Sünniler, Kürtler-Kürtler, ABD-Avrupa, ABD-Çin, Doğu-Batı denklemleriyle karşı karşıya gelen çatışma iklimi 3. dünya savaşının düğmesine bastı…
3. dünya savaşının ayak sesleri iyice duyulurken Irak’ta da kartlar yeniden dağıtılıyor…
Rusya-Ukrayna, Ermenistan-Azerbaycan, İsrail-İran, Şiiler-Sünniler, Şiiler-Şiiler, Sünniler-Sünniler, Kürtler-Kürtler, ABD-Avrupa, ABD-Çin, Doğu-Batı denklemleriyle karşı karşıya gelen çatışma iklimi 3. dünya savaşının düğmesine bastı… Bu saatten sonra huzura ve dünya barışına dönüş olur mu, hiç sanmıyorum!
Rusya ve Ukrayna’nın savaşı ölümüne devam ediyor. İki ülke arasında barış görüşmeleri yürütülse de bu savaş için “planlanan sürenin“ dolmasına henüz var.
Avrupa, bir yandan ABD’nin egemenliğinden kurtulmaya çalışırken bir yandan da Çin ve Rusya’ya saman altından köprüler kurmanın yollarını arıyor…
Ortadoğu ise bildiğiniz gibi yine toz duman! Ortadoğu’yu çoğu zaman neye benzetiyorum biliyor musunuz*; “Bileme Taşına”…
Çünkü dünyayı kapitalist mantıkla egemenliği altına almaya çalışan ülkelerin ve lobilerin; çeşitli bahaneler bulmak için karıştırarak kendine güç, sermaye, alan, eleman bulduğu bilenme yeridir Ortadoğu.
İçinde bulunduğumuz kaos ortamı bir anda belirmedi elbette.. 3. dünya savaşı adına son yirmi yılda yavaş yavaş oturtulan parçalar Rusya-Ukrayna Savaşı ile dalya dedi.
Olmaz denilen ve herkesin tebessümler eşliğinde ‘bu çağda savaş mı olur hiç’ diyerek ihtimal vermediği savaş maalesef başlamıştı. Son ana kadar Ukraynalıların bile olmaz diyerek günlük yaşamına devam ettiği şehirler bir anda savaşın acı yüzüyle tanışmıştı… Türkiye’nin başından beri sergilediği her iki ülkeye eşit ve çözümden yana tavrıyla açılan gıda koridoru, sivillerin tahliyesi ve barış adına görüşmelerin devam etmesi savaşın dünyaya olan etkisini azaltsa da Rusya-Ukrayna Savaşı yakın zamanda bitecek gibi görünmüyor.
Son yıllarda yaşadığımız akıllara zarar acılar tüm dünyaya sadece şunu öğretti; şimdiye kadar elde ettiğiniz konfora her an veda etmeye hazır olun çünkü mevcut şartlarda olmaz diye bir şey yok artık! Özetle savaşlara, açlığa, kuraklığa, şiddetli doğal afetlere, önlenemez göçlere, salgın hastalıklara, kaoslara hazır olmak zorunda insanlık…
Tüm bu gelişmeler yaşanırken Irak’ta boş bırakılmıyor elbette. ‘Yeni Dünya Düzeni’ Ortadoğu’da da yeni denklemler kurgulamak üzere kartlarını açmaya başladı… Sıcak günlerini yaşayan Irak oldukça sıkıntılı. Tam da burada üç pencere açmak istiyorum çözüme dair. Birinci pencere; KDP ve KYB’ye dair. Her iki parti Kürtlerin coğrafyadaki dengesi açısından çok önemli. KDP ve KYB kendi içinde çekişmeyi unutmalı artık. Bununla birlikte yine KDP ve KYB Türkiye, Suriye ve İran’daki Kürtleri bırakıp önceliği kendi sınırları dahilindeki vatandaşlarına verirse çok daha kazançlı çıkacaktır. Irak’ta zaten büyük bir sorun var ve bu sorunun merkezinde Kürtlere ait topraklar var. Bu sorun yerinde uzlaşı ile çözülmeli. İkinci pencere; Türkiye ve İran’ın Irak ve Suriye konusunda birlikte hareket etmesi gerekiyor ve İran, Türkiye’ye karşı şeffaf diplomasiyi tercih etmeli artık. Ayrıca tıpkı Türkiye gibi İran da Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunmalı.
Üçüncü pencere ise; Türkiye, İran, Irak ve Suriye’nin dörtlü ittifaka yönelmesi gerekiyor zira bu dört ülkenin hangisinde bir sorun yaşansa doğrudan hepsine etki ediyor ve binlerce kilometre öteden anında müdahale ediliyor…
Evet Ortadoğu yan yana durmak zorunda yoksa huzura ve istikrara açılan başka bir kapı yok…