Meraklılarının dışında yakın zamana kadar pek kimsenin tanıyıp bilmediği bir isimdi Habib, ne zaman ki (5 Ekim 2018'de sabaha karşı) İrlandalı Connor Mc Gregor'u hepimizin gözü önünde "eşek sudan gelene kadar" dövünce birden popüler oldu tüm dünyada.
Dağıstanlı Khabib Nurmagamedov (bizim bildiğimiz şekliyle Habib NurMuhammedoğlu) kafes döğüşü diyebileceğimiz stilde yaptığı maçların tamamını kazanarak (29 galibiyet) ve hiç yenilgi (0 mağlubiyet) almadan kariyerini sonlandırma kararı aldığını ilan etti geçen hafta sonunda.
Meraklılarının dışında yakın zamana kadar pek kimsenin tanıyıp bilmediği bir isimdi Habib, ne zaman ki (5 Ekim 2018’de sabaha karşı) İrlandalı Connor Mc Gregor’u hepimizin gözü önünde “eşek sudan gelene kadar” dövünce birden popüler oldu tüm dünyada. O karşılaşmadan önce Connor Mc Gregor özellikle Habib ve genelde Müslüman Dünyasına karşı saygısız sözler söylemiş ve bu gerilimden medet umarak döğüşü kafes dışına taşımak istemişti.
Burada yazıya devam etmeden önce jargon hakkında iki küçük not paylaşmamız lazım; MMA ve UFC ile başlayalım. MMA (Mixed Martial Arts/Karma Döğüş Sanatları) bizim kafes döğüşü dediğimiz her şey serbest stilin ecnebicesi. UFC ise bu işleri organize eden bir şirket, Ultimate Fighting Championship bu şirketin organize ettiği döğüşlerin adı. Amerika’nın kumar “cenneti” Las Vegas-Nevada’da kurulu ve etkinlikler hep özel seçilmiş mekânlarda ve standart altıgen (hexagon) kafeslerde yapılıyor. Hem naklen yayınlardan hem de her türlü bahis/kumar/iddia ne derseniz oradan “mal”ı götürüyorlar.
Ratingleri zıplatmak ve bahis oranlarını manuple etmek için özellikle böyle zıt kutupları seçip arkasında bir hikâye ile ambalajlayıp sunuyorlar dünyaya. Habib’in hikâyesi, Connor’un hikâyesi, en son dayak yiyen Justin Gaethje’nin hikâyesi, veteran boksör Floyd Mayweather’la dövüştürülmek istemesi falan hep batılıların “hikâye” beklentilerine cevap vermek üzere yapılmış atraksiyonlar.
Neyse gelelim Habib’e; Connor’u fena bir şekilde patakladıktan sonra aradan geçen iki senede fazlaca ortalarda görünmedi Dağıstanlı Çeçen sporcu. Kovid-19 pandemisinin en ağır seyrettiği ülkelerden birisi olan Rusya’da kıymetli babacığı ve antrenörü Abdülmanab NurMagamedov’u kaybetti Temmuz ayı başlarında. Bu onun için ağır bir yenilgi oldu ama neylersin bu seferki rakibi diş geçirebileceği bir canlı değil, Azrail’di.
Babası Abdülmenab Bey, Habib’i 5 yaşından itibaren özel teknikler ve idman metodlarıyla bugünlere hazırlayan kişi olarak hem babası hem de hocasıydı. (Habib’in ayı yavrularıyla yaptığı idman çalışmalarının videoları sosyal medyada en çok izlenen videolardandır o gün bugündür.) Büyük bir taktisyen olan babasının “Gaethje” maçının son maçı olmasını ve kariyerini 29-0 olarak lekesiz bir şekilde sonlandırması istemesi maça ayrı bir dramatik yön katmıştı. Habib de ocağın altına odun atmaktan geri durmadı; “Anneme söz verdim, bu son maçım” deyip durdu.
Abu Dabi’deki son maçını da çok üstün bir oyunla kazandı, ikinci raundun ortalarında ayak kilidini boynuna doladığı rakibini soluksuz bırakarak adamı baygın vaziyette hexagonun zeminine yapıştırıverdi. Hem annesine verdiği sözü tutmuş oldu hem de babası olmadan çıktığı ilk ve tek maçı gene nakavtla kazanarak 29-0’lık kariyerini çok parlak bir şekilde nihayete erdirdi.
Çok erken yaşta (daha 32 yaşında) eriştiği bu zirve ve muzafferiyetlerden sonra kenara çekilmek pek kolay değil. Şimdi tüm dünya onun 30. Maçını yapmasının (elbette bu maçı da kaybetmesinin) ve karizmatik kariyerine bir çizik yemesinin peşinde.
Tüketim toplumu kendine sunulan hikâyeleri çok çabuk tüketip yeni hikâyeler bulma peşinde olduğu müddetçe de bu baskılar sona ermeyecek. Bakalım Habib bu ısrarlara ne kadar süre direnecek ve anacığına verdiği sözü ne kadar daha tutacak?
Cumhuriyetimizin daha nice güzel yıllara erişmesi dileğiyle hepimizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.