Zaman zaman çıkan "Dünyanın sonu geldi" haberlerine bir yenisi daha eklendi.

İngiltere basınında çıkan haberlere göre 23 Nisan 2018’de dünyanın sonu gelecek. David Meade, 23 Nisan’da Güneş ve Ay’ın Başak burcunda yer alacağını, aynı şekilde Jüpiter’in de aynı burçta görüleceğini bunun da Mesih’in işareti olduğunu iddia ediyor. Tüm bu hareketlerin sonunda 23 Nisan’da “X Gezegeni” ya da “Nibiru” gökyüzünde belirecek. Ekim’de bu başıboş gezegen Dünya’ya teğet geçecek ve yerçekimi etkisi sebebiyle dünya genelinde pek çok volkanik patlama yaşanacak. Peki, evlerinizde yiyecek-içecek stoklayıp dünyanın sonunu beklemeye mi başlamalısınız?

Pek sayılmaz. Eylül 2017’de “Nibiru”nun gezegenimizi yutmaya geldiğine dair de söylentiler çıkmıştı. Söylentilerin artması ve büyümesinden dolayı Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA, resmi bildiri yayınlayarak iddiaları reddetmiş, söylentilerin Maya mitolojisinin ve gezegen biliminin yanlış anlaşılmasından kaynaklandığını açıklamıştı. NASA kısaca, Nibiru ya da X Gezegeni olarak bilinen gezegenin gerçek olmadığını, 2012’de Dünya’ya çarpacak kadar yakın geçebilmesi için bugün gökte çıplak gözle görülecek kadar yaklaşmış ve geçtiğimiz onlarca yılda gökbilimciler tarafından takip ediliyor olması gerektiğini söyledi.

İlginç şekilde Eylül 2017’deki söylentileri çıkartan kişi ile bugünkü iddiaları başlatan kişi aynı. David Meade, kendini Hristiyan Numerolog olarak tanımlıyor. Bugüne kadar çıkan ve ses getiren diğer kıyamet iddialarına kısa bir öz atalım:

· 2008’de İsviçre’nin CERN laboratuvarındaki bilim insanları Büyük Hadron Çarpıştırıcısını çalıştıracaklarını söylediğinde pek çok kişi, Dünya’yı yutacak güçte kara delikler oluşacağını sandı.

· Orta Amerika’nın eski inançlarına göre hazırlanan takvimin 5 bin 126 yıllık bir döngüsü olması nedeniyle 21 Aralık 2012’de kıyamet kopacağı düşünüldü.

· 1910’da geçen Halley kuyrukluyıldızının dünyayı zehirleyeceği sanılmıştı.

· Japonya’da Tokyo metrosuna 1995’de düzenlenen terörist saldırıların sorumlusu olan Aum Shinrikyo, dünyanın 1996’da ya da 1999 ve 2003 yılları arasında yaşanacak 3. Dünya Savaşı sonrası yok olacağını iddia etti.

· Medya figürü Pat Robertson, 1982’de dünyanın sonunun geleceğini söyledi. Bu söylediği doğru çıkmayınca bu sefer de 29 Nisan 2007’de kıyamet kopacak dedi.

· Yeni milenyuma girerken insanlar bilgisayar ağlarının 31 Aralık 1999’u 1 Ocak 2000’e bağlayan saatte çökeceğini düşündü. Dünya genelinde büyük panik yaşandı fakat korkulan olmadı.

· Ünlü kahin Nostradamus, dünyanın 1999’da sona ereceğini söyledi.

İsveç’te Sürüş Esnasında Elektrikli Araçları Şarj Eden Yol Yapılıyor

Elektrikli araçların dünya genelinde dizel araçların yerini alacak olmasıyla birlikte pek çok düzenleme yapılıyor. Hukuki düzenlemelerin yanı sıra en önemli teknik düzenleme de araçların şarj edilmesinin sağlanması. İsveç bunun için dünyanın ilk araç şarj eden yolunu yapmak üzere kolları sıvadı. Böylece ülke, 2030 yılına kadar sera gazı salınımlarını yüzde 70 oranında azaltma hedefine büyük bir adım daha yaklaştı.

Araç şarj eden yol, tekerlekler dönerken elektrik bataryalarını kondüktif şarj yöntemiyle dolduruyor. Elektrik ise yola döşenen kondüktörler vasıtasıyla üretiliyor. Araç yolda giderken elektrikli ray ile bağlantıda oluyor. Akım, bu bağlantı sayesinde yoldan aracın bataryasına transfer oluyor. Bu yöntem sayesinde yol kenarı şarj istasyonlarına gerek kalmıyor. Ayrıca elektrikli araçların en önemli dezavantajı olan şarj bitmesi ve şarj olmayı bekleme durumlarından da kurtuluyoruz. Şarj depolama gerekliliğinin bulunmaması araçların elektrik bataryalarının daha küçük olmasını ve üretim maliyetlerinin düşmesini de sağlıyor.

Ayrıca belirtmekte yarar var, yolda üretilen elektrik, yolun yüzeyinde olmayacak yani yola bastığınız zaman sizi elektrik çarpmayacak. Hatta yolun üzerine tuzlu su döküp çıplak ayakla dolaşsanız bile maruz kalacağınız elektrik sadece 1 volt, yani farkına bile varmayacağınız, son derece zararsız bir seviyede.

Bu çözüm sayesinde hem karbon emisyonları yüzde 90 azalacak hem de yakıt ücretinden yüzde 75 tasarruf edilecek.

Cinsiyet Değiştirme Ameliyatı Oldu, Aşkı Buldu

Aşkın ilginç ve sürprizlerle dolu hikayelerinden biri, Amerika’da yaşandı. ABD’nin Kentucky eyaletinde yaşayan Aaron Anderson, 18 yaşındayken Facebook’ta gördüğü Jared Norris’e mesaj atarak tanışmak istedi. Jared ise Aaron’ın ilgisine karşılık vermedi. Kendisini üç yaşından beri yanlış bedene hapsolmuş hisseden Aaron, bu sırada hayatını değiştirecek kararı verdi ve cinsiyet değiştirme operasyonu geçirerek kadın oldu. Aradan geçen iki yılda Aaron adını Erin olarak değiştirdi. Bu süreçte Jared (28), Erin’in fotoğraflarından birini Instagram’dan beğenince ikili tekrar konuşmaya başladı. Zamanla arkadaşlıkları aşka dönüşen ikilinin ilişkisi ise pek çok ölüm tehdidi alıyor. Erin, hala hormon tedavisi görüyor ve daha kadınsı görünmek için estetik operasyonlar geçiriyor. Jared ise kararı tamamen Erin’e bırakmış. Erin’in kendisi olmak için harcadığı çabaya hayran kalan Jared, tehditlere aldırmadan mutlu birlikteliklerine devam edeceklerini söylüyor.

Anne - babası öldükten 4 yıl sonra doğdu



Tiantian isimli bebek, geçtiğimiz aralık ayında Çin'in Guangzhou şehrinde dünyaya geldi. İlk bakışta diğer bebeklerden bir farkı olmasa da Tiantian'ın çok ilginç bir hikayesi var çünkü o, anne ve babasının trafik kazasında hayatını kaybetmesinden dört yıl sonra dünyaya geldi.

Shen Jie ve Liu Xi, in vitro fertilizasyon (IVF) yani tüp bebek yöntemi ile çocuk sahibi olmaya karar vererek tedavi görüyordu. Dondurulmuş embriyonun anne Liu'nun rahmine enjekte edilmesinin planlandığı tarihten 5 gün önce ise çift, bir trafik kazasında hayatlarını kaybetti. Kaza, Mart 2013'te oldu. Ardından gelin ve damadın anne babaları, dört dondurulmuş embriyonun velayet hakkını almak için çekişmeli bir hukuki sürece başladı. Davanın benzeri daha önce Çin'de görülmediğinden nakledilmemiş embriyolarla ilgili düzenleme yoktu. Uzun süren duruşmaların ardından gelinin anne - babası, embriyoların velayet hakkını kazandı.

Sırada, taşıyıcı annenin kim olacağı tartışması başladı. Çin'de ticari amaçlı taşıyıcı annelik yasak. Komşu ülkeler Tayland ve Hindistan'da da kurallar benzer olunca çareyi taşıyıcı annelik kurallarının daha esnek olduğu Güneydoğu Asya ülkesi Laos'a gitmekte buldular. Bu sefer de embriyoların 196 derece sıvı nitrojen içeren kaplarda taşınması gerektiği için hiçbir havayolu yolcuları kabul etmedi. Mecburen yolculuk araba ile yapıldı. Bir de vatandaşlıkla ilgili sorun yaşamak istemeyen aile, doğum için taşıyıcı anneyi turist vizesi ile Çin'e getirdi ve böylece Tiantian bebek, anne-babasının ölümünden tam dört yıl sonra dünyaya gelebildi.