Kızılay'ın 150 yıllık hikayesinin özetlendiği filmin gösterimi vardı dün. 150 yıla kocaman umutları sığdırmış bu büyük kurumu saygıyla selamlıyorum. Gelecek yıl 151 yaşında olacak ama artı bir derken başka bir durumdan söz ediyorum.
Önce bir tabloyla başlayayım: Mehmet Ruhi Arel tarafından yapılmış eserde renkler canlı. Mekan bir caminin içi ve beyaz bir kumbarada yardım toplanıyor. Beyaz kumbaranın üzerinde kırmızı bir hilal ve yüzü sola dönük. Tablonun ismi Hilal-i Ahmer’e yardım. Küçük bağışlarıyla umutları diri tutanları resmetmiş ressam. Birinci Dünya Savaşı öncesi ressamlar kuşağına mensup olduğuna göre yaptığı resimdeki yardım Balkan Harbi veya Birinci Dünya Savaşı sürecini anlatmalı. Ne zaman olduğunun çok da önemi yok. Sonbaharda kapılarını açacak Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim ve Heykel Müzesi’nin koleksiyonu içinde yer alıyor bu muazzam tablo. Artı bir derken bu resmi de saymak lazım 150 yılın muhasebe defterine.
Sonra Kerkük... Elden çıkan vatan toprağı. Acımız. Geçen gün Kızılay’ı kalbine takmış Ömer Nimetoğlu ile gazetemizi ziyaret ettik. Avni Özgürel bizlere vakit ayırdı ve ayrıntılardan müteşekkil bir tarih dersi verdi. Türkiye Radyoları yayına başladığında 1930’lu yıllarmış. Radyo açılışında İstiklal Marşı’ndan sonra Kerkük türküleri içli şekilde yayınlanırmış. 1960’ların ortasına kadar bu böyle devam etmiş. Kerkük’ün kıymeti büyük, Kerkük Kerkük’ten büyük. Kızılay’la ne ilgisi var? Kerkük türkülerinin unutulmaz ismi Abdurrahman Kızılay, soy ismini Kerkük Kızılay’daki gönüllü hizmetlerine dayandırarak almış. Vatan yahut Hilal-i Ahmer desek yeri midir? Yanlış olmayacağı kanaatindeyim. 150’nin üzerine bir eklerken bunu da akıldan tutmamak lazım. Hem Avni Özgürel hem de Abdurrahman Kızılay artı biri Kızılay’ın...
Tüm hilallerin esaret altında olduğu dönemde hür hilalimiz Kızılay’dı. Görüşüm odur ki, Kızılay oldukça vatana duyduğumuz muhabbet asla eksilmeyecek. Kızılay bir yaşına daha girerken gönüllü sayısını artırma niyetinde. İki milyon gönüllü hedefi var. Kısa sürede yankı bulacağını ve tüm dünyanın parmakla göstereceği bir kurum haline geleceğine inanıyorum. Kızılay’a bir dönem mesaisinin ayırmış ama her zaman gönlünü ayıran birisi olarak bundan kuşkum yok. Artı bir olarak beni de sayabilirsiniz.
Hilal-i Ahmer 33. Umum Reisi Dr. Kerem Kınık, Kızılay’ın şanlı geçmişinin üzerinde konmuş tozları silkeleyip kurumu yarınlara hazırlıyor. Bir ayağını Anadolu’da sabit bırakarak tüm dünyaya sesleniyor ve adeta şöyle söylüyor: Bir olursak yüz elli bir oluruz.
Tarihi bir dönemeçte Kızılay kendini geleceğe hazırlıyor. Geçmişin koridorlarından geçerek ama orada takılıp kalmadan kendini geleceğe hazırlıyor. Nereden mi biliyorum? Çağdaş sanatçılara hazırlatılan Hilal-i Ahmer Koleksiyonu ile yarınlara gururla bırakılacak bir eseri vücuda getiriyor. Milletten aldığı gücü kurda kuşa yem etmeden ihtiyaç sahibiyle buluşturuyor. Sadece güç verenlerle değil destek verdikleriyle de aynı dili konuşarak bir oluyor, yüz elli bir oluyor. Kutlu olsun.