Faizcilik ve tefecilikle mücadelenin ilk kurumsal yapısı Ahmet Mithat Paşa tarafından memleketi Rusçuk'ta kurulan Rusçuk Emniyet Sandığı'dır.
Sonraları Paşa tarafından Memleket Sandıkları adı altında yaygınlaştırılan uygulama, Devlet-i Aliyye’nin Türkiye Cumhuriyeti’ne bakiyelerinden olan ve bu haliyle Cumhuriyetin en köklü kuruluşlarından Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin temellerini oluşturmuştur.
Memleket sandıklarının faiz ilişkisi riba kavramının yorum farklılıkları nedeniyle bugün tartışma konusu olsa da Cumhuriyet içinde sandıklar faizli bir yapıya dönüştürülmüştür.
Tarım Kredi Kooperatiflerinin 1973 yılında Ziraat Bankası’ndan ayrılması ve ayni türde finansman sağlamasıysa özellikle tarım kesimi tarafında faizli işlemler karşısında ilk duruşu ortaya çıkarmıştır. Fakat faiz önemli bir detay içinde yerini hep korumuştur.
Ta ki 27 Mart 2018 Salı günkü 30373 Mükerrer Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Vergi Kanunları İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun yayınlanana kadar.
Kanunun 75. Maddesi “Bakanlar Kurulunca belirlenecek özel ve/veya kamunun doğrudan veya dolaylı olarak hakim sermayedar olduğu bankaların ve/veya ödemeleri T.C. Ziraat Bankası A.Ş. kanalıyla yapılmak üzere tarım kredi kooperatiflerinin faiz destekli kredi ve kar payı destekli fon kullandırımı uygulamalarından dolayı doğacak gelir kayıpları, bu amaçla ilgili yıl merkezî yönetim bütçesinde öngörülecek ödenekle sınırlı olmak üzere, Hazinece ödenir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Düzenlemede kar payı destekli fon kullandırımı şeklindeki vurgu ilk defa kanuna dahil edilmiştir. Böylece sübvansiyonun illa ve ancak faize sunulması şartı kaldırılmıştır. Bu sayede Tarım Kredi Kooperatiflerince uygulanacak vade farkı ve kar payı esaslı finansmanlar da sübvansiyon kapsamına alınmıştır. Çiftçiyi adeta faize mecbur eden bu dayatma da böylece sona ermiştir.
Tarım Kredi Kooperatifleri bugün hala faizsiz finansal modeller sunmakla beraber sübvansiyonlu finansmanlarını da faizsiz olarak gerçekleştirebileceği bir imkâna kavuşmuştur. Faiz hassasiyetinin asıl taraflarından olan çiftçilerimiz böylece özgürleşmiştir.
Bu öyle güzel ve hür bir kavuşmadır ki 150 yıl sonra gelmiştir.
İlgili maddenin düşünülmesinde, hazırlanmasında, yazılmasında, oylanmasında, onaylanmasında, yayınlanmasında emeği geçenlere içtenlikli bir teşekkür borcumuz vardır.
Hassaten böyle bir düzenleme geçip faizsiz finansman imkânları sunmak üzere öteden beri bekleyen uygulayıcılara ve faizsiz olarak sübvansiyondan yaralanmak üzere sabreden çiftçi kardeşlerimize de bir sözümüz vardır;
Çok biter bereket bitmez.
Bereketli olsun.