Türkiye demokrasi tarihinde kara bir leke olarak yer alan 12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 39 yıl geçti. Acısı yıllarca hafızalardan silinmeyecek uygulamalara imza atan darbeciler Türkiye'ye karanlık bir dönem yaşattı.
Üzerinden 39 yıl geçen kanlı 12 Eylül 1980 darbesi, idam, kötü muamele ve insan hakları ihlalleriyle zihinlerdeki yerini hala koruyor.
Dönemin Genelkurmay Başkanı darbeci Org. Kenan Evren, Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Tahsin Şahinkaya, Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Nejat Tümer ve Jandarma Genel Komutanı Org. Sedat Celasun'dan oluşan Milli Güvenlik Konseyi, bütün yetkileri ele aldı.
Anayasayı uygulamadan kaldıran darbeciler, ardından TBMM'yi lağvederek antidemokratik faaliyetlerine devam etti. Siyasi partilerin kapısına kilit vuran darbeciler, Süleyman Demirel ile Bülent Ecevit'i Hamzakoy'a, Necmettin Erbakan ile Alparslan Türkeş'i ise Uzunada'ya sürgüne göndererek siyasi yasaklar getirdi.
50 KİŞİ İDAM EDİLDİ
Ülkeye karanlık günler yaşatan darbeciler, acısı yıllarca hafızalardan silinmeyecek idam kararlarının da mimarı oldu. Kanlı uygulamaların yanı sıra demokrasinin askıya alındığı süreçte darbe sürecinde 650 bin kişi gözaltına alındı, açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı, 7 binden fazla kişi için de idam cezası istendi. 517 kişinin "ölüm cezasına" çarptırıldığı süreçte 50 kişi idam edildi. İnsanlık onurunu hiçe sayan uygulamaların mimarları sözde Milli Güvenlik Konseyi üyesi darbeci generallerin belirlediği Danışma Meclisinin hazırladığı anayasa, 1982'de "güdümlü" referandumla yüzde 92'lik "evet" oyu aldı. Darbenin baş aktörü Evren ve diğer darbecilerin ömür boyu yargılanmasını engelleyen "geçici 15'inci madde" de darbe anayasasına dahil edilmişti.
ADALETİN TECELLİSİ
"Milli Güvenlik Konseyi üyelerinin yargılanamayacağı"na dair anayasanın geçici 15'inci maddesi, 12 Eylül 2010'daki referandumun ardından kaldırılarak Türkiye'nin dört bir tarafından suç duyuruları yapıldı. O dönem hayatta olan Evren ile Şahinkaya hakkında soruşturma başlatıldı. İddianamenin 10 Ocak 2012'de kabul edilmesiyle Türkiye tarihinde ilk kez bir darbenin sorumluları yargı önüne çıkarıldı. Darbeci generaller hakkında açılan dava, ölümleri nedeniyle önce düşürüldü, ardından "kamu davasının ortadan kaldırılmasına" karar verildi. Ayrıca Evren ve Şahinkaya'nın mal varlıklarına el konulması ve sanıkların TSK'dan çıkarılması ile rütbelerinin geri alınmasına da yer olmadığına hükmedildi.
NİLUFER VADİ İSTANBUL'DA
Atlantis Yapım’ın İstanbul’a kazandırdığı en genç açık hava sahnesi Vadi Açıkhava, 14 Eylül Cumartesi akşamı (bu akşam) 49 yıldır Türk Pop müziğine yön veren isimlerden biri olan Nilüfer’i ağırlayacak. Nilüfer seyircileri 70’lerden günümüze uzanan bir zaman tünelinde unutulmaz şarkılarla duygudan duyguya taşıyacak.
Bu yazın başında açılan ve kısa sürede ünlü yıldızların gözde konser mekanı haline gelen, İstanbul’un en genç açık hava sahnesi Vadi Açıkhava, orman kıyısındaki muhteşem atmosferiyle birbirinden ünlü sanatçıları hayranlarıyla buluşturmaya devam ediyor.
Türk Pop müziğinin vazgeçilmezi Nilüfer, 70'lere Dünya Dönüyor, Başıma Gelenler, Oh Ya, Kim Arar Seni şarkılarıyla damga vurdu. 80'lerde Nilüfer fırtınası Varsa Söyle, Kar Taneleri, Erkekler Ağlamaz, Geceler, İspanyol Meyhanesi, Esmer Günler parçalarıyla sürdü. 90'lara geldiğimizde popun yükselişinden geri kalmadı ve Sen Mühimsin, Şov Yapma, Haram Geceler, Eğrisi Doğrusu, Son Perde, Mavilim, Çok Uzaklarda gibi unutulmaz hitlere imza attı. 2000'lerde Büyük Aşkım, Beni mi Buldun, Karar Verdin ile kitleleri peşinden sürükledi. 2011 ve 2013'te rock müzisyenleri ile yaptığı iki düet albümüyle müziğin nabzını tutmaya devam etti. 2016'da çıkardığı son albümü Yeniden, Yeni, Yine ve geçtiğimiz aylarda yayınladığı son teklisi Tik Tak ile sevenleriyle buluşan Nilüfer her daim kariyerinin zirvesinde.
Türk Popunun efsane ismi Nilüfer, bugün Açıkhava Konserleri kapsamında Vadi Açıkhava’da sevenleri ile buluşuyor. Nilüfer kariyerinin ellinci yılına bir yıl kala klasikleşmiş şarkıları ve son dönemdeki çalışmalarıyla seyirciyi duygudan duyguya taşıyacak.
İstanbul’un unutulmaz konser mekanları Rumelihisarı, Kuruçeşme Arena gibi kendine has bir ruhu olan Vadi Açıkhava, uzun yıllar boyunca şehrin buluşma noktası olma ve en güzel anılara ev sahipliği yapma hedefiyle inşa edildi. Vadi Açıkhava, hem konforlu dev oturma alanıyla hem de rahat bir görüş ve dinleme imkanı tanıyan açık alanı ile birbirinden keyifli konserlere ev sahipliği yapmaya devam edecek.
ADANA ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ BAŞLIYOR
Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen, bu yıl 23-29 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek olan 26. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin merakla beklenen Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nın finalistleri açıklandı!
52 filmin başvurduğu yarışmada, 12 eser Altın Koza Ödülleri için jüri karşısına çıkmaya hak kazandı. Bu yıl 23-29 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek 26. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde; Barış Atay’ın yönettiği “Aden”, Burak Çevik’in yönettiği “Aidiyet”, usta yönetmen Semih Kaplanoğlu imzası taşıyan “Bağlılık-Aslı”, Serhat Karaaslan’ın yönettiği “Görülmüştür”, Nihat Durak’ın yönettiği “Kapı”, Eylem Kaftan’ın yönettiği “Kovan”, Pelin Esmer’in yönettiği “Kraliçe Lear”, Ali Aydın’ın yönettiği “Kronoloji”, Kıvanç Sezer’in yönettiği “Küçük Şeyler”, Cenk Ertürk’ün yönettiği “Nuh Tepesi”, Köken Ergün’ün yönettiği “Şehitler” ve Cihan Sağlam yönettiği “Uzun Zaman Önce” olmak üzere Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması kategorisinde 12 film yarışacak.
Jüri önüne çıkmaya hak kazanan filmlerden üçü dünya prömiyerini, dördü de Türkiye prömiyerini Adana’da yapacak. Beş film ise, yönetmenlerin ilk filmi olmalarıyla dikkatleri çekiyor. Sinemaseverlerin merakla beklediği “Altın Koza Ödülleri”, 28 Eylül 2019 Cumartesi gecesi düzenlenecek törenle sahiplerini bulacak.
YAZ SONA ERMEDEN NELER YAPABİLİRİZ?
Mevsimlerin en sıcağı, en cilvelisi yavaştan yavaştan üşümeye, üşütmeye başlayacak. Gönlünden geçen en güzel şeylerin ister 10 tanesini yap, ister birini, istersen kaç tanesini yaparsan yap. Öyle güzel yap ki onun bir daha ki gelişi çok uzun olmasın. Güzel uğurlarsan güzel döner.
Yaz bitmeden;
En güzel aşk filmlerini tekrar izleyesim var. Aşkla dolu olayım ki önümüzdeki soğuk günlerde içim üşümesin.
Adalara gidip tüm gün bisiklet binmek ve en güzel manzarada, en sevdiğim şarkının en güzel nakaratını bağıra bağıra söylemek istiyorum.
Ormanda meditasyon yapmak.
Sahil kenarında bir yerde kamp yapmak.
Çıplak ayak kumlarda saatlerce yürümek, dans etmek. Benim tercihim 80’ler ve 90’lar yerli ve yabancı müziklerle dans etmek bambaşka bir duygu
Gün batımını seyretmek.
Kahvem ve kitabımla, yeşillikler, mavilikler, sarılar arasında olmak.
İmkanım ve vaktim olursa en güzel maviliklerden birine yelken açmak.
Biraz daha güneşlenip UV ışınlarından korunmak için yine kışın daha az üşümek.
Daha çok yaz meyvesi yemek.
Külahta dondurma yemek. Ben Modalı olduğum için Moda'da yer alan Dondurmacı Ali Usta'nın dondurması vazgeçilmezim. Sizler nerede yaşıyorsanız çevrenizdeki en kaliteli dondurmacıdan dondurmanızı alabilirsiniz.
Birkaç kilo daha vermek. Kışın pırasa gibi olunca, tartıya bakıp şok geçirmemek.
Bu ne der, şu ne der demeden, sevdiğim insanla saçmalamak.
Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Sizler de kendi listenizi yapın yaz bitmeden…
-GÜNÜN SÖZÜ-
DÜN DÜNDÜR BUGÜN BUGÜNDÜR.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ 9.CUMHURBAŞKANI
SÜLEYMAN DEMİREL