Ben size söyleyeyim.
Ben size söyleyeyim. Bu Zarrab, Türkiye’yi namlunun önüne koyup bizi satarak bütün suçlamalardan yırtar, bir tek gardiyana rüşvetten ceza alır. Çünkü durum onu gösteriyor.
Reza Zarrab, Mickey Mouse’u görecek diye sadece Amerika’da suç kabul edilen bir eylem için Amerika’ya gidince bütün yükü Türkiye’nin üzerine yıktı. Özel uçakla yaptığı ziyaret tüm ülkeyi bağlama olasılığı olan bir davaya dönüştü.
Gösteriş tutkusu ve umursamazlığı yüzünden şimdi Türkiye üzerine ekonomik ve siyasi operasyon çekiliyor.
Bununla kalsa iyi. Üstüne bir de “İtirafçı” oluyor. İtirafçılığın bir parçası olarak da Türkiye aleyhine ifade veriyor.
Suçlandığı şeyler “ABD Hazine Bakanlığı’nı dolandırmak için kumpas kurma, Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası’nı delmek için kumpas kurma, bankacılık sisteminde sahtekârlık yapma, bankacılık sisteminde sahtekârlık yapmak için kumpas kurma, kara para aklama, kara para aklamak için kumpas kurma” diye başlıklandırılmış. Bunlara ilişkin tüm suçlamaları da kabul etmiş.
Şimdi çıkacak bunlara ilişkin bir de ifade verecek. Muhtemelen de az bir ceza ile bu işten yırtacak. Bütün yük bizim omuzlarımıza kalacak.
Haa, bir de kabul ettiği bir başka suç daha var. Hapishaneye cep telefonu ve alkol sokmak için gardiyana rüşvet vermeye çalışmış. Olur beyim, bir de fasıl heyeti isteseydiniz. Hapiste olduğu halde daha bu sistemi çözemediği görülüyor. Yahu başına ne geldiyse bu umursamaz tavırların yüzünden geldi. Bi dur. Bi rahat dur adam. Şimdi bakın görün. Zarrab, Türkiye’yi satarak büyük bir ihtimalle bu işten yırtacak. Ceza alacağı tek şey o gardiyana rüşvet teklif etmesi olursa hiç şaşırmam.
Zaten bir garip hukuk sistemi. Asıl suçu işleyen (Eğer ortada suç varsa tabii) kurtulacak ve onun dediği doğru kabul edilecek.
Başlıkta da dediğim gibi, gerçekten bu öngörüm gerçekleşirse, sinirden tırnaklarımı yerim.