YEMİN TÖRENİNDEN YANSIYAN "TÜRKİYE YÜZYILI" MESAJLARI

Yaşar İÇEN 05 Haz 2023

Yaşar İÇEN
Tüm Yazıları
Türkiye Cumhuriyeti'nin 13.Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, dünyayı misafir ettiği törende yeminini etmeden önce gerçekleştirdiği konuşmasında böyle sesleniyordu salondakilere ve ekran başındakilere…

“Türkiye Yüzyılı’nı nakış nakış işleyeceğiz… Milletimiz, Cumhuriyet'in ikinci asrını Türkiye Yüzyılı ile taçlandıracaktır… Artık yeni şeyler söylemenin zamanıdır… Gün bin yıllık kardeşliğimizi perçinleme günüdür… Büyük kucaklaşmaya ihtiyaç var. Sivil bir anayasa için çalışacağız…” ahengiyle devam ettiği konuşmasını Ahmedi Xani’den aldığı ilhamla taçlandırmıştı; “İnsan en büyük kalemin çizdiği nakıştır…”

Türkiye Cumhuriyeti’nin 13.Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, dünyayı misafir ettiği törende yeminini etmeden önce gerçekleştirdiği konuşmasında böyle sesleniyordu salondakilere ve ekran başındakilere…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı konuşmada iki başlık ilgimi çekti; “artık yeni şeyler söylemenin zamanıdır” ve “yeni sivil anayasa”…

Dikkatimi çektiler çünkü son yıllarda her iki başlığı ben de fazlasıyla kullanıyorum yazılarımda, konuşmalarımda, hayatımda. Evet yeni bir perspektif gerekiyor Türkiye’ye. Zira değişen-gelişen dünya kodları sosyolojik taleplerin tarzını ve tavrını da farklı bir mecraya taşıdı.

Dünya artık geçmişteki kavimler göçünü değil “Dünya Vatandaşlığını” konuşuyor. Misal son yıllarda şunu sıklıkla konuşuyorum; neden yüzlerce-binlerce yıl önce yaşamış düşünürlerin yazıp konuştukları halâ derslerde satır satır anlatılıyor? Neden günümüz gençliğinin de yeni felsefeler, akımlar, fikirler yaratmasına zemin hazırlamıyoruz? Neden bizim coğrafyamızdan düşünürleri yeterince tanımıyoruz ve onlara ait kaynaklara yeterince yer vermiyoruz?

Halbuki derslerde o ne demiş, bu ne demiş, şu ne yapmış üzerinde bu kadar zihinleri yormak yerine “biz ne diyoruz, ne üretiyoruz, ne bırakıyoruz” demeli günümüz dünyasında… Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan da “artık yeni şeyler söylemenin zamanıdır” derken tam da bunu anlatmaya çalışıyordu aslında…

Sivil Anayasa talebi ise onlarca yıldır neredeyse ülkenin tamamına yakınının dile getirdiği bir şey. Mevcut anayasa belli noktalarda güncellense de az önce sözünü ettiğimiz değişim-dönüşüm tablosu karşısında milattan önce gibi kalıyor. Bu karşılıksız kalma hali hükümetin de elini kolunu bağladığı için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öncelikler listesinde yer alacaktır…

Gelelim yemin töreninde salonda yer alan ülkeleri ve oturma şeklini analiz etmeye. Salondaki yoğunluk Türki Cumhuriyetler, Arap ve Afrika Ülkelerinden yanaydı. Bu ülkelerin neredeyse tamamı Cumhurbaşkanı seviyesinde katılım sağlamıştı. Bu tüm dünyaya verilen önemli bir mesajdı. Başından beri söylediğimiz “Türkiye Yüzyılı sadece bize değil üzerinde bulunduğumuz coğrafyayla birlikte tüm dünyaya hitap edecek bir vizyon” cümlesinin cisim bulmuş haliydi yemin töreninde salondan yansıyan görüntüler…

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani ise salonda ayrı yere sahipti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ellerini tutup sohbet ettiği Neçirvan Barzani’nin samimiyetle omuzlarına teması “sen benim için ayrı bir yerde ve kadim değerdesin” mesajını veriyordu…

Aynı akşam Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı kabine listesindeki isimlere ise hiç şaşırmadım çünkü tam da beklediğim ve yazdığım çerçevede itinayla seçilmişler. Listede Doğu-Güneydoğulu isimlerin ağırlıklı olması önümüzdeki sürece dair de ipuçlarını veriyor. Bir sonraki yazımda yeni kabineye ve “nasıl okumalıyız”a dair anlatımlara uzun uzun değineceğim merak etmeyin fakat şimdilik şunu söylemek istiyorum; yeni bakanlar illerdeki ve bakanlıklardaki kademelerini hızlı bir değişime tabi tutacak yazın bir yere…