Yani Türkiye dünyaya insanlık dersi veriyor. Kamplar kuruyor ve en iyi şartlarda Suriyeli mültecileri ağırlıyor. Vatandaşlar kendi mahallelerini Suriyelilere açıyor ve onlarla beraber yan yana yaşıyorlar.

Avrupa ise bırakın 3,5 milyon mülteciyi sınırlarında görmeyi, üç bin mülteciyi görse çarpılıyor… Bu insanlara zulüm ederek sınırlarından uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Aşırı sağcı faşist Neo-Nazi partiler yükselerek Avrupa’da yabancı düşmanlığını körüklüyorlar. Bizde ise kendine solcu diyen CHP resmen etnik ayrımcılık yaparak Suriyeli düşmanlığı yapıyor… Yani Neo-Nazileri taklit ediyor… Kemal Kılıçdaroğlu iktidar olursa (Allah’tan bu imkânsız) o zaman Suriyelileri ülkelerine geri gönderecekmiş…

Şimdi bunlara bir de ABD yönetimi katıldı… Meksika-ABD sınırında topu topu yedi bin Latin kökenli mülteciyi gören Başkan Donald Trump derhal orduyu göreve çağırıp bu insanlara savaş açtı…

Aldığı kararı Twitter’dan duyuran Trump, “Çok üzücü ama, görünüşe bakılırsa Meksika polisi ve ordusu güney sınırımızdaki konvoyu durduramıyor. Suçlular ve kimliği belirsiz Orta Doğulular iç içe geçmiş durumda. ABD Sınır Devriyesini ve orduyu alarma geçirdim. Bu ulusal güvenliği ilgilendiren bir konu… Kanunlar değişmeli” dedi.

Trump kısa süre sonra attığı ikinci ve üçüncü mesajda, “Ne zaman bir göçmen akını görürseniz, göçmenlik yasasının değişmesi için Demokratların bize oy vermediğini aklınıza getirin. Guatemala, Honduras ve El Salvador kendi işlerini yapıp insanların ülkesini terk etmesine engel olamıyor. Bunun önüne geçeceğiz” ifadelerini kullandı.

Meksika sınırında çoluk çocuğun sefil halini bütün dünya medyası iki gündür gösteriyor… Yani Trump da Avrupalı aşırı sağcıların yolunda. Bir de Orta Doğululardan bahsedip yine Amerikalıların Orta Doğululara olan alerjilerini kaşıyor… Yani kapısında bir milyon mülteci görse neredeyse atom bombası kullanacak…

İşte bütün bu rezilliklerin ortasında Türkiye kafası dik, gururla kendi doğruları ile parlayan bir yıldız olarak dünya sahnesinde.