Son dönemde olan biteni medya, artı içinde bulunmadığım sosyal medya üzerinden okuyunca yazmamın periyodunu da aksatmamak adına hadi başlayalım saçmalarıma!
Sarı-lacivertliler, Kasımpaşa karşısında bu kez işi son dakikalara bırakmadan galip gelirken, lider Galatasaray'ın da kazandığı haftada puan kaybetmeyerek hem moralleri üst seviyede tutmayı bildi, hem de şampiyonluk yarışındaki ezeli rakibini ısrarlı takibini sürdürmeye devam etti.
Ligde oynadığı son 8 maçını kazanan lider Galatasaray, Türkiye Kupası'nda da çeyrek finale kalarak iyi bir çıkış yakaladı.
Kazanması halinde lider olacağı derbiyi kaybederek Galatasaray'ın 4 puan gerisine düşen Fenerbahçe, sarı-kırmızılıların bir gün önce Hatay'ı da mağlup etmesi sonrası puan kaybına tahammülü olmayan bir maça çıktı dün.
Trabzonspor yenilgisi sonrası liderlik koltuğunu Galatasaray'a kaptıran Fenerbahçe için önceki yazılarım da bu derbiye dikkat çekmiş ve sarı-lacivertlilerin tekrar zirvede yer bulmasının önünde bu karşılaşmanın önemine vurgu yapmıştım.
Gelelim yazımın başlığına ve neden maça değil de maçın içindeki bir davranışa vurgu yaptığıma.
Süper Ligde Dünya Kupası öncesine lider giren Fenerbahçe geri döndüğümüzde oynadığı Trabzonspor maçında aldığı yenilgiyle koltuğunu Galatasaray'a bırakınca ara sarı-lacivertlilere yaramadı yorumları öne çıktı.