Günümüzde, toplumun bütününe veya cami cemaati, öğrenci gibi belirli toplum kesimlerine hitap eden din görevlileri ve din öğretmenleri, bir görev üstlenmiş insanların en nazik konumda olanlarıdır.
Kitap denince Müslümanların aklına ilk gelen eserin Kur'an-ı Kerim olduğunda şüphe yoktur. Bununla beraber her kitap Müslümanlar arasında önyargısız, iyi niyetli bir değerlendirmenin konusudur.
Günümüzde bazı kişi ve çevreler, İslam'ı; sevgi, hoşgörü, bağışlama... gibi evrensel ilkelerinden soyutlayarak giyim, sakal, bıyık gibi şekle indirgemiş durumdalar. Her devirde bu bakış açısına sahip kişi ve gruplar var olmuşsa da, zamanımızda bu çok göze batıcı hale gelmiştir.
Alman tarihçi Von Karabacek şöyle diyor: "Türklerin İslam'ı kabul edip Müslüman bir kavim olarak tarih sahnesine çıkmaları gibi başlangıçta o derece ehemmiyetsiz görünüp de sonradan o kadar büyük tesirler yapmış olan bir olay dünya tarihinde hemen hemen gösterilemez.
Biliyoruz ki dünyamız sadece insanlar için değil tüm canlılar için hazırlanmış bir mekândır. Hayvanların da bu mekânda insanlar gibi doğma, büyüme ve yaşama hakkı bulunmaktadır.
İslam'ın ana baba hakkını güvence altına almak için getirdiği esaslar, kimsenin itiraz edemeyeceği, tartışma konusu yapamayacağı kadar etkili, anlaşılır ve sağlamdır. Ana babalar, yaşadığımız şu çağda, 21. yüzyılın bu ilk çeyreğinde, bu esasların uygulanmasına, daha önceki hiçbir çağdaki ile mukayese edilemez ölçüde muhtaçtırlar.
Komşuluk, ailelerin birbirlerine işleri düşebilecek, işleri düştüğünde de isterlerse birbirlerinin yardımına koşabilecek kadar yakın yaşamaları, her an görüşülüp konuşulacak bir mesafede bulunmalarıdır.
Hiçbir söz, "sevgi" sözü kadar kulağa hoş gelmez, kulağımızı okşamaz. Yüzyılların deneyi, sevginin insanlara yaklaşmada, onları kazanmada ve yönlendirmede sihirli bir güce sahip olduğunu göstermiştir.