YATIRIM YAPANI YERMEK

Yusuf DİNÇ 15 Ara 2020

Yusuf DİNÇ
Tüm Yazıları
Peki, kapitalizm kimi över? Kapitalizm çalışmayanı över.

Kapitalizm ne tuhaf yaklaşımlar kazandırıyor insanlara. Övülecek olanlar yeriliyor, yerilecek olanlar övülüyor. Böylece adaletin direği sızlıyor.

Peki, kapitalizm kimi över? Kapitalizm çalışmayanı över. İstifçiyi, ihtikârı över. Hasbelkader eline belirli bir tutar sermaye geçmiş olanı över. Fırsatçıyı ve alçakça menfaat beklentisini över.

Kimi yerer pekâlâ? Çalışanı, emek koyanı, fikir üreteni, strateji geliştireni, insanlara ve diğer yaratılmışlara katkı sağlayanı, ekonomi içindeki üretken rolüne değer verenleri yerer. Onlardan kaçar, saklanır, telefonlarına çıkmaz kapitalizm. Tam da burada bir hata var.

Bugün bir banka şubesine gitseniz birkaç kuruş paranız varsa eğer hesapta, yere göğe koyamazlar sizi. Tabi ki bakiyenizle ilgili bir durumdan bahsediyorum ama kabaca 5 haneli ve özellikle 6 haneli rakamlarınız varsa ikramlara boğulursunuz. Çıkınca içinizden “iyi ki parayla yatırım yapmamışız da faize yatırmışız” dersiniz. Sizinle tutara göre şubenin, bölge müdürlüğünün, genel müdürlüğün en yetkilileri ilgilenir.

Ya 10 kişiye 20 kişiye 50, 100, 300 kişiye istihdam sağlıyorsanız, milyonlarca liralık ihracatla ya da ithal ikamesiyle ekonomiye katkı veriyor, katma değer sağlıyor, vergi ödüyorsanız? İşte o zaman dönem dönem finansman ihtiyacınız olacak demektir. Size doğru çözümler üretilmesi gerekecektir. Ama gel gör ki yeterli tecrübesi dahi oluşmamış bir portföy yöneticisi tanımlarlar size. Belki hatta yeni mezundur. Ne derdinizi anlayacak ne çözüm üretebilecek kabiliyettedir. Biraz da teminatlarda, evraklarda, imzada falan az çok eksiklikler varsa kimse telefonunuza dahi çıkmaz. Çözmeye çalışmaz, hak ettiğiniz saygıyı sunmaz, adeta kaçarlar sizden. Hâlbuki satıp savsanız fabrikayı şunu bunu, terk etseniz üretmeyi, emek koymayı, yatırsanız bankaya parayı hem ağa olursunuz hem paşa. Unvanlardan unvan beğenin.

İşte bu kapitalizmdir. Bu gidişe bir dur demek lazımdır. Gelişmiş ekonomilerde kendi girişiminiz varsa hele de birkaç kişiye istihdam da sağlıyorsanız sizinle bankanın, şubenin ancak üst yöneticileri, o da sosyal ortamlarda iletişim kurabilirlerse kurabilirler. Diğerlerinin iletişimi zaten mümkün değildir.

Ülke içinde karşılaştığı muamelelerin de etkisiyle bizim 300 kişi çalıştıran iş insanımız gider Avrupa’da 10 kişi çalıştıran firmanın çalışanlarıyla randevu yapmaya çalışır. Nedir fark yaratan?

Farkı yaratan kredibilitedir. Finansal piyasalarda yeterli derinlik ve rekabet sağlanamazsa bu gidişat da iyiye değil kötüye olacaktır. Türkiye’nin ekonomisini gerçekleştirmesi için çok daha fazla sayıda bankaya ve finansal çeşitliliğe ihtiyacı olduğunu defalarca yazdım bu köşede. Kademeli bir artış lazım bu alanda.

Bir de çarpık gidişe dur diyenin katılım finansı olması lazım.