VİZYONERLİK

Yusuf DİNÇ 19 Şub 2019

Yusuf DİNÇ
Tüm Yazıları
İş gücü istihdamı en önemli makro gösterge olarak ekonomilerin temel sorun alanlarından birisidir. Bu nedenle işsizlikle ilgili veriler tüm ekonomilerde dikkatle izlenir.

Ancak bu verinin daha çok psikolojik bir etki oluşturduğunu tespit etmek gerekir. Artan işsizlik verisi toplumun direncini ve umudunu kırarken azalan işsizlik olumlu bir iklim oluşmasına katkı sağlamaktadır. Son dönemde işsizlik Türkiye’de yeniden artışa geçmiş durumdadır. Türkiye özelinde işsizliğe rağmen işverenlerin nitelikli iş gücü istihdamı anlamında sıkıntı yaşıyor olmaları ise ironidir. Bu ironiden anlaşılacağı üzere iş arayan iki grup bulunabilir. İşsizlik sorununu ve çözümleri gündeme alırken bu iki grup özelinde değerlendirme yapmakta fayda vardır.

Nitelikli iş gücünün işsiz olması istihdam imkânlarının genişletilememesi anlamında sorundur. Yani nitelikli iş gücünün işsizlik sorunu çözmek için ilave yatırımlara ihtiyaç duyulur. Elbette bu niteliklerin işlerliğini kaybetmemiş ve artık üretim sürecinin dışında kalmış olmaması gerekir. Gelişen teknoloji gelecek dönemde bu sorunu büyütecek denli ilerlemeler kaydetmektedir. Bu sorunun büyümemesi için her çalışanın kendi mesleğinin geleceği ile ilgili adaptasyonunu canlı tutması gerekir. Türkiye’de nitelikli iş gücüne talebin güçlü olması ise yeterli istihdam alanı olduğu veya sektörlerin iş gücünden daha hızlı dönüştüğü mesajını vermektedir. Çözümler de buna göre geliştirilmelidir.

Niteliksiz iş gücünün işsiz olması ise yeni yatırımlarla değil anlayışları değiştirip dönüştürecek eğitim programları ile aşılabilir. Fakat bu eğitimlerin bir öğretme faaliyetinin ötesinde değerler taşıması gerektiği çoktan anlaşılmıştır. İş ilanlarında iş gücünün niteliğini tanımlayan kıstasların dahi kopyala yapıştır alışkanlığından kurtarılması gerekir.

Bugün nitelikli olsun niteliksiz olsun yapay zekânın birçok rolü tamamlayabildiği bir dünyaya giderken en önemli ölçüt vizyonerliktir. Ya da başka bir deyişle istihdam ile ilgili gidişat tek niteliğin vizyonerlik olduğu bir çevreye doğru ilerlemektedir. Bu nitelikli insanların en niteliklileri ise vizyonerliği yanında devrimci karakterlerdir. Çünkü vizyonu tamamlayacak olan daha iyiye dönük ilerici bir eylemdir.

Kapılar büyük hayaller kurabilen ve bu hayalleri gerçekleştirmenin yollarını bilenlerin dünyasına açılmaya başlamaktadır. Aile, eğitim, öğretim, medya, sosyal medya, arkadaşlık hepsi bu niteliğin edinilmesi/edindirilmesi üzere örgütlenmelidir. Tedrisatın artık en önemli hedefi vizyonerler yetiştirmektir. Vizyonerleri her toplumun yetiştiremeyeceğini de bilmek gerekir. Sahip olduğumuz en önemli miras budur. Bu miras elden çıkmadan harekete geçmeliyiz.